Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nagehan Alçı "Yeniden Büyük İstanbul Mitingi"nde Erdoğan'ın esas mesajı kimeydi?

        Cumhur İttifakı’nın dünkü büyük İstanbul mitingine giderken aklımda 7 Mayıs'ta yine Atatürk Havalimanı'nda Cumhurbaşkanının düzenlediği miting vardı.

        Hınca hınç meydanı, çıkışta izdiham nedeniyle yaşadığımız sıkıntıyı, yayın aralarında kalabalıklara karıştığımda edindiğim izlenimleri bu köşede o dönem anlatmıştım.

        Dün miting saatinden hayli önce alana girerken hatırımda işte o günkü tablo vardı.

        Tabii yerel ve genel seçimin dinamikleri farklı ve bu kez siyasetin bileşenleri de değişmiş durumda.

        Önce Yeşilköy’de miting alanına çevrilen eski havaalanı yeni millet bahçesinden bahsedeyim.

        Burası metrekare olarak Yenikapı’nın iki, Maltepe’nin beş katı. Ancak alanın tamamı miting için kullanılmıyor, beklenen kalabalık ve şartlara göre bariyerlerle meydan daraltılıp genişletilebiliyor.

        Alandaki hazırlıklar oldukça iyiydi. 15 ayrı giriş noktası kurulmuştu. 13 bin personel görevlendirilmiş. Sordum, 39 ilçeden kara ve deniz ulaşımı sağlamak üzere otobüsler kaldırılmış. Miting alanına ulaşım için 20 bin araç organize edilmiş.

        Bu hakikaten ciddi bir hazırlık gerektiriyor.

        AK Parti iktidar olmanın avantajını kullanıyor, bu açık. Öte yandan sadece bu organizasyonun aksaksız ilerlemesini açıklamaya yetmez bence.

        2019’dan ders alınmış

        2019 seçimlerinin aksine bu kez İstanbul il başkanlığı ile çok iyi bir koordinasyon gözlemliyorum. Osman Nuri Kabaktepe ve ekibi, Murat Kurum ve kampanya ekibi ile çok uyumlu çalışıyor.

        Binali Yıldırım ve o dönemki İstanbul il başkanı Bayram Şenocak arasındaki ten uyuşmazlığı ve gerilimden belli ki ders alınmış.

        Mesela sürecin başından beri Kabaktepe her hafta en az 500 bin haneye girme talimatı vermiş. İlk tur bitmiş, ikinci tur başlamış hane ziyaretlerinde.

        Ben bu mitinglerin seçmen davranışı üzerinde ne kadar etkili olduğundan emin değilim. Onca emeğe, paraya, zamana değer mi?

        Dijital çağda yaşarken evden kalkıp bir meydana gelmek, ekrandan izleyebileceği bir konuşmayı zahmete girerek izlemek hakikaten seçmen için cazip mi?

        Belki küçük şehirlerde liderlerin oralara verdiği önemi görmek için anlamlı ama büyük şehirlerde artık bu eski alışkanlıkların çok da etkili olduğunu sanmıyorum.

        Yaşama pratikleri değişiyor ama siyasetin pratikleri değişmiyor. Ve hiçbir parti bunu sorgulamıyor.

        Aynı şeyi esnaf ziyaretleri için de düşünüyorum. Büyük bir emek, zaman ve para kaybı…

        Gelelim dünkü meydana…

        Dört bir yanda parti bayrakları ve cumhurbaşkanı ile Murat Kurum’un fotoğraflarının yanı sıra bu kez ilçe belediye başkan adaylarının da fotoğrafları asılıydı.

        Meydan doluydu fakat…

        Anons edilen saat olan 2’ye az bir zaman kalana kadar meydan hayli boştu, hatta Nasuhi Güngör ve Fevzi Çakır ile şaşırarak ‘acaba AK Parti bu kez mitingi dolduramayacak mı?’ diye kendimize sormaya başladık. Fakat 10 dakika sonra çok hızlı bir şekilde alan dolmaya başladı.

        Yeşilköy miting alanından yaptığımız yayın
        Yeşilköy miting alanından yaptığımız yayın

        İnsanlar akın akın geldiler ve saatler ikiyi gösterdiğinde karşımızda neredeyse tamamen dolu bir meydan vardı.

        Fakat şunu da not düşeyim: Bu kalabalık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının sonlarına doğru dağılmaya başladı, konuşma bittiğinde etraf epey sakinlemişti.

        Bunu hem ramazana hem havanın güneşli görünmesine rağmen oldukça soğuk olmasına hem de genel olarak tabandaki siyaset yorgunluğu ve sandık bıkkınlığına da bağlıyorum.

        Bu seçimde gümbür gümbür bir atmosfer yok, siyaset ve medya hararetle tartışsa da sokaklarda o heyecanı görmek pek mümkün değil. Sanki siyasete toptan bir yabancılaşma var seçmende.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da sandıkta ciddi bir risk görüyor. Dünkü konuşmasında bunun izleri vardı. Ekrem İmamoğlu ve mevcut yönetime ‘akıllı değil akılsız belediyecilik’ diyerek, yine çöp-çukur- çamur göndermesi yaparak çok sert yüklendi ama ondan daha çok dikkatimi çeken Yeniden Refah’a yönelik eleştirilerdi.

        Yine parti ismi anmadı ama bu kez konuşmadan önce partinin önemli isimlerinden olan ve yakın zamanda sert açıklamalarla YRP’den ayrılan Suat Pamukçu’ya AK Parti rozeti taktı.

        Dışarıdan bakan biri için bu çok önemli görünmeyebilir ancak Pamukçu YRP ile AK Parti’nin köprü kurmasını sağlayan isimlerin başında geliyordu, 2023 seçimlerinde partinin Cumhur İttifakı’nda yer alması ve Erdoğan’ı desteklemesinin mimarı oydu diyebiliriz.

        Cumhurbaşkanı CHP seçmenini kendine çekemeyeceğini biliyor. YRP tabanı ise kardeş taban o nedenle Fatih Erbakan’ın partisini CHP’nin yanına konumlandırıp Saadetleştirme stratejisi izliyor. Bunun özellikle büyükşehirlerde etkili olabileceğini düşünüyorum.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul için bu hafta çok asılacak.