THY sayesinde happy-hour'cı olduğumuzu anladım

Son günlerde Türk Hava Yolları gündemden düşmüyor. Önce kıyafet, sonra bazı hatlarda içki yasağı derken herkes fikrini beyan etti. Twitter ahalisi oturduğu yerden her zaman olduğu gibi sıcak evinde, elinde kahvesi ya da içkisi salladıkça salladı. Zaten bu Twitter kullanıcılarının bir bölümü her konuda fikir sahibi, her konuda yorum yapıyorlar. Salla sallayabildiğin kadar, elinin ayarı olmayanlara insan şaşırıp kalıyor. Her şeye muhalefet, biri bu siyah dese bunlar "hayır efendim bu beyaz" der. Artık bu kafaya nasıl gelmişlerse bilmiyorum. Şimdi Türk Hava Yolları'nı savunacak değilim ancak her şirketin bir işleyiş tarzı var. Gelir ve gider oranlarını dengelemek; eğer bu ticari bir kurum ise burdan kar sağlamak. Nihayetinde Türk Hava Yolları devletin en çok kar eden kurumlarından biri. Dünyaya şöyle bir dönüp baktığımızda iyi bir imajı var.

İÇKİ YAYGARASI ÇOK GEREKSİZ

Uçmadığı yer kalmadı. Eskiden Adıyaman'a gitmek için Gaziantep'e giderdik. Oradan üç saat karayolu ile Adıyaman'a giderdim. Şimdi bunların hiçbirine gerek kalmadı. Uçak benim evimin 5 kilometre ötesine iniyor. Yıllar yılı Türk Hava Yolları, Türkiye' de yaşayan her vatandaşa dokunmak için büyük mücadale verdi. Şimdi her yere insanlar rahar rahat uçuyor. Dünyada her yerde Türk bayrağını dalgalandırıyor. Şimdi bu kadar başarılı olan bu kadar iyi çalışan bir Türk Hava Yolları, birkaç hatta ticari nedenlerden dolayı içkiyi kaldırdığı için kıyametler kopuyor. Sanki bilmeyen her akşam üstü ailecek happy-hour partisi yapıyoruz zanneder. Tamam herkesin özgürlük hakkı var ama bir uçakta içki verilmeyecek diye bu yaygara çok fazla, gereksiz. Üstelik içkinin kaldırılma sebebi tüketen kimse yok oluşunundan ötürüyken

KAFAYI ÇEKİP RAHATSIZ EDENE LAF YOK MU?

Bugün tekrar koysunlar, masraftan başka bir şey değil. Hayatı boyunca içki kaldırılan hatta uçmayan ve uçmayacak olan o Twitter ahalisine ne oluyor. O hatta sürekli uçan adamın bir şikayeti yoksa sana ne oluyor? Şimdi bu yazdıklarımdan sonra kıyamet kopacak. Vay efendim böyle yazar mı olur. Evet olur! Bir saatlik uçuşta kafayı bulup etrafı rahatsız eden bir sürü kendini bilmez insana denk geldim. Özellikle Bodrum ve İzmir uçuşlarında kafayı çekip kimseyi umursamayan, uçakta bulunan çoluk çocuk demeden gürültü çıkaran, yüksek sesle konuşanların özel bir statüsü mü var? O zaman tüm bunlarda özgürlük kılıfı altında "istediğimi yaparım" durumunda hak mı oluyor? Ama bunlara kimse bir şey demiyor. O yüzden bırakın herkes kendi işini yapsın. Kimse kimsenin içkisiyle uğraşmıyor. Ak Parti döneminde gece hayatı şahlandı.

Hiçbir dönem mekancılar bu kadar ciro yapmadı. Hiçbir zaman bu kadar yabancı yatırımcı bu işi yapmak için uğraşmadı. Ama şimdi şöyle at gözlüklerini çıkarıp bir bakın. İşsizliğin giderileceği sektör turizmdir. Gece hayatı şıkır şıkır. Kafe üstüne kafe açılıyor. "Ben içki ruhsatı alamadım" diyen gelsin beni bulsun. Beyoğlu'nda on sene önce içki ruhsatlı mekan sayısı 480 iken şimdi 6 bin civarında. Eğlencenin kalbi Beyoğlu'nda atıyor. Beyoğlu Belediyesi hangi partiden? AKP. Demek ki o zaman sorun yok. Demokrasi elden gitmiyor beyler. Siz önce her konuda atıp tutmayı bir bırakırsanız her şey daha güzel olacak. Şu an yeme içme sektöründe milyar dolar ciro yapılıyor. Artık yabancılar THY ile gelip en güzel yerde yemek yiyip iki gün tatil yapıp geri dönüyor. Her gün yatırım yapmak için gelen bir yabancı var. İngiltere'nin en büyük yeme içme zinciri D&D şimdi Trump'ta milyon dolarlık yatırım yapıyor. Daha 3-5 sene önce bu adamlara para verseydin gelmezdi. Şimdi açacakları mekanla bizim reklamımızı her yerde yapacaklar. Kazanan Türkiye, kazanan İstanbul olacak. O yüzden böyle ufak tefek sorunlara takılmayı bırakın.