Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam İstanbul paraya ruhunu mu sattı?

        Sedef ŞENKAL DEMİR- Zeynep YILDIRIM / AHT

        İki kıtanın birleştiği yerde bulunan ve dünyada hayranlık uyandıran bir kent olmasına rağmen İstanbul, tarihi dokusunu yitirdiği gerekçesiyle eleştiriliyor. İstanbul'a gelen İtalyan modacı Kean Etro, "İstanbul paraya ruhunu satan bir kent. İstanbul'a ait bir şey bulmak istedim, bulamadım. Çukurcuma ilgimi çekti" derken, seçkin dergilerden Monocle ise her yıl yayınladığı yaşanılası şehirler arasında İstanbul'a yer vermedi. Derginin Yayın Yönetmeni Tyler Brule, İstanbul için "Karizması olan mağazaların, restoranların kapanıp yerlerine lüks mağazalar açılması çok yanlış. İstanbul'un turist kokmayan, sofistike, el yapım ürünleri satan dükkanları olması lazım" eleştirisinde bulundu. Silüet tartışmaları arasında iki yabancı gözlemcinin İstanbul için yaptığı tanımlamaları, İstanbul sevdalılarına sorduk.

        'Biz İstanbul'u haketmiyoruz'

        Yazar Buket Uzuner

        5-6 yıl İstanbul üzerine çalıştım. Hangi İstanbulluyuz diye sordum. İstanbullular romanını daha çok bu sebeple yazdım. Ben buna kafamı takmıştım ama aslında onlara gerek yok, hepimiz çok üzülüyoruz bildiğimiz istanbul gitti diye. Bu gitti diyenler 30 yaşa kadar indi. Sadece İstanbul değil, tabiatı toprağı, denizi mal gibi görüp hepsini satıyoruz, alıyoruz. Bir İtalyanın bunu söylemesine ihtiyaç yok ama doğru söylemiş. Neden biz elimizdeki güzellikleri bozup beton dikiyoruz. Bizdeki tam bir görgüsüzlük eseri. Tek evler yerine büyük bloklara kendimizi esir edip rezil duruma düşüyoruz. Roma'yı ve İstanbul'u aynı kişiler kurmuş. Kendi kurdukları şehri koruyorlar ama biz korumuyoruz. Ben şehir içinde cipi olan insanlarla arkadaşlık etmiyorum. Kendimize ait markalarımız ve el işlerimizle ilgilenmiyoruz, sürekli özenti halindeyiz. Bütün mesele açgözlülüğümüzle ilgili. Biz İstanbul'a haketmiyoruz.

        'Sultanahmet'e de AVM dikerler yakında'

        Prof. Dr. Orhan Kural

        Seyahatlerimden İstanbul'a seve seve dönmüyorum. Yeşil alanı olmayan, insanların mutlu olmadığı, ahlakın parayla ölçüldüğü bir şehir oldu. Her gördüğüm yeşile burada bir hastane, bir Ali Ağaoğlu binası yükselecek diye korkuyorum. İstanbul ruhu kalmadı. Bütün dünya kendini korumaya çalışırken, biz bu dünya mirası olan şehre para uğruna bu kadar hoyratça davranıyoruz. İstanbul'un yıllar öncesinden kapalı şehir ilan edilmesi lazımdı, hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesi lazımdı. Tam tersine kalan her her parayla ölçülür oldu. Gün gelip torunlarımız mezarlarımızı tekmeleyecek; bize böyle mi şehir bıraktınız diye. Utanıyorum gelen yabancıları İstanbul'u göstermekten. Yakında Sultanahmet'e de AVM yaparlar olur biter"

        'Para olunca ne kültür ne de tarih kalıyor'

        Şair-yazar Ahmet Ümit

        Eksik söylemişler. Londra, Paris, Roma... Bu şehirler tıpkı İstanbul gibi hem tarihi şehirler, hem metro var. Buralara gittiğiniz zaman bu yabancıların söylediği gibi şehrin 200, 500, 1000 yıllık tarihi yapılarına uygun yapılar görüyorsunuz. Bu şehrin ruhudur. İstanbul şu anda Avrupa'da 1. dünyada 5. sırada AVM'ye sahip şehir. İstanbul paraya teslim olmuş ve satılmış bir şehir. Bu sorun sadece hükümet sorunu değil, bu sorun ne yazik ki tarihe bakış açımızın sakat olması ile ilgili. Sosyal yaşama bakışımızın sakat oluşu, doğrudan bizim kültürsüz oluşumuzla ilgili. Zihniyet para olunca ne kültür ne de tarih kalıyor. Bu yabancıların her söylediğine katılıyorum; eksik bile söylemişler. Tarihi kalıntıların önünü kapatan her şeyin, yarımadanın temizlenmesi lazım.

        'İstanbul son 30 yılda kimliğini kaybetti'

        Kentbilimci, Yüksek Mimar Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp

        Ben katılıyorum bu ifadelere. İstanbulumuz son 30 yılda aldığı plansız ve aşırı göç neticesinde doğru şehircilik politikalarının uygulanmayışı bağlamında kimliğini kaybeder duruma gelmiştir. İstanbul şehrinin plansız bir şekilde büyütülmesi, bu noktaya gelmemizin bir nedeni olmuştur. Şehirler aynı insanlar gibi bir kimlik bir koku taşır. Bir mesaj verir. Şehirler bize konuşur. Her şehir kendi özgün karekteriyle öne çıkar. Köysel sermayenin yüksek gelirler peşinde İstanbul'a saldırması, merkezi ve yerel yönetimlerin de bu güçlere teslim olması İstanbulumuzu geçmişiyle bağlarını yitirmiş kimliksiz bir bina yığını haline getirmektedir. Dolayısıyla İstanbul'un da ruhu kalmıyor.

        'Anadolu kültürü yansıtılmalıdır'

        Sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit

        İnsanlar farklı ülkelere gittiklerinde o ülkenin kültürünü yansıtan, o ülkeye has ürünler görmek ve almak ister. Bizler de gittiğimizde el sanatları zevkini oluşturan çeşitli hediyeler alırız. Bunlar birer anıdır ve sonra bunlara bakıldığında o ülke ile bağ kurarız. Bizlerin de ülkemize gelen turistlere ne ikram ettiğimiz, ne sunduğumuz çok önemli. Bakıyorum da; gelenler ya Çin malı ya da kendi ülkelerinin mallarını buluyor. Mesela bizim Türk El Sanatları alanında çok ileride olmamız gerekiyor ancak unutulmuş ve kıyıda kalmış bir alan. Gönül ister ki; bizi temsil eden, Anadolu kültürünü yansıtan işler üretilsin ve yaygınlaşsın.

        'Bize özgü mekanlar varlığını koruyor'

        Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay

        Sokaklarda gezebilmek ve o dokuyu hissedebilmek çok önemli tabi ki. Turistlerin gelip de İstanbul'a ait bir şeyler bulabileceği alanlar var. Bu anlamda birçok yere gidebilirler. Çarşılarımız mevcut, Eminönü ve Mısırçarşısı gibi mekanlarda bize özgü çok hoş şeyler bulabilirler. Bazı zanaatkarlar da elleriyle yaptıkları ve bizlerden izler taşıyan el yapımı güzel işler çıkarıyorlar ancak belediyeler bunları sokaklardan kaldırdıkları için onlar da kayboluyor. Belediyeler de zanaatkarları rahat bırakmalı, sokak hayatı da yaşanmalı. Bir şehirde çok sayıda AVM olması, sokakların yok olması, herkesin buralara doluşmasının son derece yanlış olduğunu çok kez dile getirdim. Yani siz yıktığınız o eski, tarihi binaların yerine isterseniz dünyanın en modern binasını yapın, bu kabul görmez.

        ''Kültürümüzün olduğu yerleri görmemişler'

        Sanat Tarihçisi-Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Nurhan Atasoy

        Çok büyük bir haksızlık etmiş. Gideceği yeri bulamamış demek istiyorum. AVM'lerden çıksınlar. AVM'ler gerçekten bazı şeyleri öldürüyor, bu kaçınılmaz fakat hala gidip görülebilecek ve kültürün yansımalarını seyredebilecek yerler var. Bugünkü Türk modasının da izlenebileceği, hediyelik eşyadan tutun da işlemelere, mücevherlere kadar birçok şeyi bulabilirler. Tamamı Türk esprisine dayalı işler, el dokuması halılar, işlemeler, kendi kültürümüzden esinlenerek yapılmış çok güzel eserler var. Aynı zamanda küçük ve hoş lokantalar da mevcut. Buraları görmemişler sanırım. Bir de buraları gezsinler.

        'Paranın geçmediği semtler de mevcut'

        Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz

        İstanbul için ruhunu satmış bir şehir demek genelde batılıların sevdiği bir söylem. Gelip, gezip böyle şeyleri dile getirmeyi, mistik olduklarını ve mistik bir şey söylemeyi severler. Aslında şehrin kapitalizme temsil edildiğini söylemek isterler. Kısmen de doğrudur. Tabii şehrin içinde AVM sayısının çok olması hoş bir şey değil. Ancak çok güzel dükkanlar var. Bu tarz kurumların ortadan kalkıyor olması üzücü ancak onlar her şeye rağmen yaşıyor. Bu kentin her tarafında bu tarz şeyler var ama İstanbul'da hala paranın geçmediği semtler de var. Başka yerlerde bulunamayacak şeyler var. İstanbul ruhunu satmış bir kent demek doğru değil.

        'Eleştiriler doğru da değil, yanlış da değil'

        İstanbul araştırmacısı, yazar Haldun Hürel

        Eleştirilerinin hepsi yanlış diyemem hepsi doğru da değil diyemem. Avrupalıların gözlemi boş yere değildir. Onlar kültürle yoğurulmuş insanlardır. Biz de söylüyoruz bunu. Herşeye bir anda sahip olmak, çok şeye sahip olmak bu bizleri yanlış kulvarlara sevkediyor. Olduğundan fazla haracamaya sevkediyor. AVM kültürüne kayan vatandaşıma şunu soruyorum, AVM'de arabanın bagajını dolduruyorsun. Peki Süleymaniye'yi gördün mü, Ayasofya'yı gördün mü? Kültürümüzden ne kadar koptuk onun göstergesidir bu. Eleştiriler yanlış değil sadece eksik. İstanbul maalesef finans şehrine doğru gidiyor. Ama İstanbul'un kültür şehri olması lazım.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ