Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Çocuk istismarının önüne geçilemiyor

        Özden ATİK Serkan AKKOÇ / AHT

        Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 2012 yılına ait istatistik sonuçları açıklandı. İstatistiklere göre, geçen yıl 91 bin 979 “cinsel dokunulmazlığa karşı suç” olayı adli makamlara intikal etti. Bunlardan 50 bin 483’ü hakkında dava açıldı. Bu davalardan 33 bin 992’si çocuğun cinsel istismarı, 14 bin 164’ü reşit olmayan kişiyle ilişki olarak kayda girdi. Resmi verilere göre çocuk istismarının ciddi boyutlara ulaştığı görülüyor. Uzmanlara sorduk: “Çocuk istismarında aileler mi dikkatsiz, istismarcı mı çok?”

        Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat TARHAN:

        ‘Mahremiyet algısı çocuğa öğretilmeli’

        Çocuk tacizlerinde yüzde 70-80 oranında çocukların birinci dereceden yakını suçlu oluyor. Bunun nedenlerinden biri, çocuklara mahremiyet algısının öğretilmemesidir. Yani çocuklara özel beden alanlarına “izin vermeden kimse dokunmamalı” diye öğretilmeli, ancak cinsellik çağrışımı yapmadan bunu yapmak gerek.

        Çocuklar 1 yaşından sonra annebaba da olsa başkasının yanında yatmamalı. Ailelerin, çocuklarını alkol veya madde bağımlısı ya da suça eğilimli ağabey, dayı gibi aile büyükleriyle aynı ortamda bırakmamaya dikkat etmeleri gerekiyor. Çocuğa iyi-kötü tanımlaması yapılmalı.

        Hukukçu-Avukat Ömer KAVİLİ:

        ‘Vakalar resmi sayının üstünde’

        İstatistik biliminde bu verilere, kara rakamlar denilir. Çünkü bu rakamlar, siyasilerin, bürokratların sorumluluğunu artırır. Gerçekte yaşananlar, resmi sayının daha da üstündedir. Bu, toplumun genel bir yarasıdır. Maalesef çocuk istismarı konusunda adliyelerin adaleti sınıfta kalmıştır.

        Cinsel istismar davaları, mahkeme adıyla değil kararı veren yargıcın adıyla anılmalı. Verdiği karar ömür boyu yargıcı takip eder çünkü. Yargı şeffaflaşmalı, eleştiriye açık olmalı. Toplum, çocuklarına sahip çıkarak gelecekte sağlıklı nesiller kurmayı hedeflemeli.

        Psikolog Nur YAYCIOĞLU:

        ‘Çocuğunuzla ilişki kuranları izleyin’

        Ahlaki baskılar yüzünden insanlar normal bir şekilde flört edebileceği, karşı cinsle konuşabileceği, yakınlaşabileceği doğal ilişkiler kuramıyor. Cahil toplumlarda sözde ahlak ve günah duyguları gençlere o kadar kötü bir şekilde telkin ediliyor ki o telkinler zaman içinde kendini savunamayacak aciz kişilere yöneliyor. Aslında erkek, cinsel organını burada suç organı olarak kullanıyor.

        ABD toplumlarında bu gibi çocuk istismarı suçuna karışanlar ceza olarak iğdiş ediliyor. Bazı ülkelerde sınırdışı ediliyorlar ya da ıssız adalarda tecrit ediliyorlar. Bizim ülkemizde neredeyse hiçbir cezai önlem uygulanmıyor. Gerekirse bir adaya atın ama masumları koruyun. Öte yandan aileler de çocuklarını korumasını bilmelidir. Çocuğunuzla ilişki kuran insanları izlemelisiniz.

        Çocuk Ergen Psikiyatrı Yrd. Doç. Dr. Nüket İŞİTEN:

        ‘İnsanların farkındalığı arttı’

        Ailenin çocuğunu koruyabilmesi için kendi vücut bütünlüğünü korumasına yönelik konuşmalar yapması gerekir. Mayo bölgesi dediğimiz özel bölgelere dokunmanın, bakmanın, kendisinin izni olmadan mümkün olmadığına dair kaygı ile ilgili, korku vermeden çocuğu eğitmek gerekir.

        Çocuğa “Sen bizim için değerlisin, her ne olursa olsun mutlaka bizimle paylaşmalısın” güvencesi verilmeli. Çocuk istismarlarındaki oranlarda artma yok, sadece insanların farkındalığı arttı. Çoğu zaman “Ayıp” denilerek gizleniyordu bu vakalar, daha da rahat söylenebilse bu sayı daha da artar. Yasal sürecin uzun olması da aileleri kötü etkiliyor.

        Psikiyatr Dr. Ayhan AKCAN:

        ‘Çocuğu yatılı olarak bırakmamak gerekiyor’

        Aılelerin çocuklarının kimlerle arkadaş olduğuna dikkat etmesi gerekiyor. Komşusuna yolladığı çocuğunun yanında bulunan büyüklerin tacizine uğramamaları için annebabaların çok dikkatli olması gerekiyor. Çocuğu yatılı olarak bırakmamak, özellikle kız çocuğuna mahremiyeti öğretmek önem taşıyor.

        İstanbul Üni. Adli Tıp Enstitüsü Prof. Dr. Fatih YAVUZ:

        ‘Saldırıdan çok, ortaya çıkma oranları arttı’

        Bu artış, saldırıların artışından ziyade bunların ortaya çıkma oranlarındaki artış. Bu tür suçlarda çocukları mağdur olarak görmek gerekiyor. Saldırılarda onların da sorumluluğunu aramamak lazım. Bu tür suçlarda 14-18 yaşlarında çocuklar da var.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ