Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Spor Spora vaktiyle siyaset karıştırdığımız için olimpiyat tarihimizi bilmiyoruz!

        HTGAZETE - MURAT BARDAKÇI

        Osmanlı Arşivi'nin eski uzmanlarından Sezgin Demircioğlu, spor tarihimizin önemli ismi Selim Sırrı Tarcan'ın büyük hizmetlerine rağmen siyasî davranması yüzünden olimpiyat tarihimizi yanlış bildiğimizi ortaya çıkardı. Tarcan, "Sultan Abdülhamid yüzünden olimpiyatlara katılamadık" demek için Millî Komite'nin ancak 1908'de kurulabildiğini yazmış; Demircioğlu'nun bulduğu belgeler ise Abdülhamid'in her türlü desteği verdiğini, komitenin ise 1914'te kurulduğunu gösteriyor.

        "ALDIK, alıyoruz, geliyor, geldi, mutlaka yapacağız..."

        diye çok zamandır heyecan içerisinde beklediğimiz 2020 olimpiyatlarına evsahipliği hayalimiz geçen hafta elimizden uçup Tokyo'ya gitti ve yaşadığımız hayal kırıklığı ile kaldık...

        Olimpiyatları düzenlemek konusunda bu kadar hevesli olan ve büyük çaba gösteren bir memleketin bu alandaki en önemli kuruluşunun, yani Millî Olimpiyat Komitesi'nin bilmesi gereken konuların başında kendi kuruluş tarihi ve olimpiyatlar ile münasebetimizin resmen ne zaman başladığı hususları gelir değil mi?

        Ama, Komite'nin resmî sitesine baktığınızda kuruluş tarihinin yanısıra eski başkanlardan geçmişte yapılan faaliyetlere kadar daha birçok yanlışlarla karşılaşıyorsunuz...

        SULTAN ABDULHAMİD BAHANE

        Yanlışlıkların kaynağı Selim Sırrı'nın bundan senelerce önce yazdığı yazılar, hatıraları ve anlattıkları... Selim Sırrı, o zamanki ismi "Millî Olimpiyat Cemiyeti" olan Millî Olimpiyat Komitesi'nin 1908'de kurulduğunu yazmış, komiteyi çok daha önceden hayata geçirmek istemesine rağmen İkinci Abdülhamid'in baskıcı idaresi yüzünden buna imkân bulamadığını, ancak İkinci Meşrutiyet'in ilânının ardından yapabildiğini söylemişti ve bu iddiaları spor yazarlarımıza kaynak olmuştu. Hattâ, Millî Olimpiyat Komitesi bile 2008'i kuruluşunun 100. yıldönümü zannederek törenlerle kutlamıştı!

        OF'UN KAYITLARINI YAYINLAMIŞTI

        Şimdiye kadar yazılıp konuşulan bütün bu tarihler yanlıştı, Türk Millî Olimpiyat Komitesi 1908'de değil 1914'te kurulmuştu, Selim Sırrı Tarcan'ın kuruluşun 1908'de olduğu yolundaki açıklamaları maalesef gerçeği yansıtmıyordu ve siyasî idi...

        Millî Olimpiyat Komitesi'nin gerçek kuruluş tarihi uzun seneler Osmanlı Arşivleri'nde uzman olarak görev yapan, önceki senelerde Of ilçesinin araştırmacılara şimdiye kadar kapalı olan nüfus defterlerini yayınlayan ve şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda bakan danışmanı olan Sezgin Demircioğlu'nun arşivde yaptığı araştırmalar sayesinde ortaya çıktı...

        Demircioğlu'nun devlet arşivlerinde bulduğu ve Selim Sırrı Tarcan'ın 1914 Mayıs'ında zamanın Milli Eğitim Bakanlığı'na yazdığı bir dilekçede Türkiye'nin Uluslararası Olimpiyat Komitesi ile temaslarının seneler önce başladığı, ancak ilk millî komitemizin 1914'ün Ocak ayında kurulduğu yazılı...

        Bu araştırmalar neticesinde, Sultan Abdülhamid'in olimpiyatlar ile ilgilenmemize izin vermediği yolundaki bilgilerin de yanlış olduğu anlaşıldı. Belgeler, Atina'da 1896'da yapılan ilk olimpiyatlar öncesinde, Sultan Abdülhamid'in Yunan Hükümeti'nin açılacak bir sergi için "antika silâhlar" gönderilmesi talebini kabul ederek Yunanistan'a çok sayıda mızrak ve kılıç gönderdiğini de gösteriyor...

        Bugün bu sayfada gördüğünüz belgeleri Sezgin Demircioğlu'ndan temin ettim. Demircioğlu belgelerin bazılarını daha önce değişik yerlerde gerçi yayınlamıştı ama konu Türkiye'nin gündeminde bu kadar yakından yer alınca olimpiyat maceramızın ve olimpiyatlarla ilk tanışmamız konusunda senelerden buyana yapılan hataların düzeltilmesi için yeniden yayınlamak istedim...

        Sezgin Demircioğlu'nun araştırmalarının ortaya çıkarttığı daha başka gerçekler de var: Spora siyaset karıştırılmasının ne kadar zarar verdiği, Sultan Abdülhamid'e muhalefet sebebi ile yazılıp söylenenler yüzünden olimpiyatlar konusunda bildiklerimizin bir asır sonra bile hâlâ hatalarla dolu olduğu ve arşivlerde çalışılmadan spor tarihimizin doğru şekilde yazılmasının imkânsızlığı...

        İŞTE, OLİMPİYATLAR KONUSUNDAKİ YANLIŞLARIMIZI DÜZELTECEK BELGE

        Mektubun verdiği en önemli bilgi, o zamanki adı "Millî Olimpiyat Cemiyeti" olan Millî Olimpiyat Komitesi'nin bilindiğinin aksine 1908'de değil, 1914'te kurulmuş olduğunu açıkça göstermesi...

        Selim Sırrı'nın yazdıkları, komitenin Sultan Abdülhamid'in 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilân etmesinin ardından kurulduğu yolundaki kendi ifadelerinin de yanlış olduğunu, kurulma başvurusunun hükümete 1913'te yapıldığını ve Komite'nin 1914 Ocak'ında hayata geçirildiğini gösteriyor...

        İşte, Sezgin Demircioğlu'nun Osmanlı Arşivleri'nde bulup daha önce yayınladığı ama olimpiyatlar konusunun gündeme gelmesi üzerine tekrar yayınlanması gerektiğini düşündüğüm dilekçenin bugünün dili ile tam metni:

        "Bundan yirmi sene önce Fransız Baron de Coubertin'in tesis ve teşkil ettiği Milletlerarası Olimpiyat Komitesi'nin uygulamalarından olarak muhtelif başkentlerde stadyumlar vücuda getirilmiş ve 1896 senesinde İngiltere Kralı'nın huzurunda ilk olimpiyat müsabakası Atina'da icra edilmiştir.

        O tarihten itibaren 1900'de Paris'te, 1904'te Amerika'da Saint Louis şehrinde, 1908'de Londra'da, 1912'de Stockholm'de bütün medenî milletlerin iştiraki ile 'Olimpiyat Müsabakaları' nâmı altında beden terbiyesi ve spor müsabakaları icra olunmuş ve 1916'da Berlin'de icrası kararlaştırılmıştır.

        Bu müsabakalara her millet kendi mevcudiyetini göstermek için en seçkin, en mâhir, fikren ve bedenen en iyi terbiye görmüş gençlerini seçip gönderiyor. Atıcılıkta, yüzmecilikte birçok yarışta ve oyunlarda kuvvet ve kabiliyetini gösteriyor.

        Ancak, bu müsabakalara katılmak birtakım kayıtlara ve şartlara tâbi olunmaktadır. Komite, müsabakaların düzenlenmesinden önce Avrupa başkentlerinden birinde toplanarak her millete kendi görüşünü söylüyor, gönderilecek gençlerin özelliklerini ve şartlarını bildiriyor. Toplantılara veliahdlar ve prensler başkanlık ettikleri gibi, komitenin toplantısına meclis ve üniversite salonları tahsis ediliyor. Komitenin daimî üyelerini, reis kendisi seçiyor.

        Yakın bir zamana kadar birçok sebepten dolayı Osmanlı Olimpiyat Komitesi'ni kurmak mümkün olmamıştı. 1912 senesinde Stockholm'deki olimpiyat müsabakalarına hükümet tarafından delege olarak gönderilmiştim fakat sporcularımız oradaki gençlerle boy ölçecek kadar tecrübe sahibi olmadıklarından Osmanlı gençliği maalesef temsil edilememişti.

        Geçen sene Millî Olimpiyat Cemiyeti'nin kurulması için yaptığım başvuruyu hükümetimiz dikkate almış ve gereken izni vermiş olduğu için, Protokol Genel Müdürü İsmail Cenanî Bey, Senatör Dilber Efendi, bahriye subaylığından istifa etmiş olan Albay Mahmud Bey, Osmanlı Bankası'nın eski müdürü Pançrid Beyler ile beraber bundan dört ay önce cemiyetin Merkez Heyeti'ni teşkil eyledim ve durumu Baron de Coubertin'e bildirdim.

        Birkaç seneden beri futbol, yaya yarışları, atlamalar gibi sporun değişik şubelerinde oldukça faaliyet göstermeye başlayan gençlerin 1916 senesi olimpiyatlarına katılmaları arzu buyurulduğu takdirde ilişikteki davetnâmeyi nazar-ı dikkate alarak daimî üyelerinden olduğum cemiyetin Haziran'da yapılması kararlaştırılan toplantısına gönderilmemi ve olimpiyatlara gidecek gençlerin ne şekilde yollanacaklarının benim vasıtamla bildirilmesinin münasip olacağını arz ve beyân eylerim efendim.

        Beden Terbiyesi Müfettişi

        Selim Sırrı 4 Mayıs 1914”.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ