Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Anket: Ateist gençlerin yüzde 61’i Allah’a inanıyor, Ateistlik, gençler dini inanç

        Sedef ŞENKAL DEMİR-ÖzdenATİK-Tekin ATAY / AHT

        Daha önce pek adı duyulmayan Sosyal, Ekonomik ve Kültürel AraştırmalarMerkezi’nin (SEKAM) yaptığı anketin sonuçları tartışma yarattı. Anadolu Ajansı tarafından haberleştirilen anketin sonuçlarına göre, katılan 5 bin 541 gençten, kendine “ateist” diyen 160 kişiden yüzde 61’i “Allah’ın varlığına kesinlikle inanırım” dedi. Aynı ankette kendisini “İslamcı” olarak tanımlayan gençlerin yüzde 17.8’i ise hiç namaz kılmadığını söyledi. SEKAMBaşkanı Prof. Dr. Burhanettin Can sonuçları şöyle değerlendirdi: “Gençlerde büyük bir kafa karışıklığı var. Nedeni ne diye çok düşündük. Türkiye’nin bir tezatı var. İkimedeniyet değerleri burada çatışıyor. Batı kültürününmedeniyet değerleriyle bu toplumun sahip olduğu İslamkültürünün çatışması var” dedi. Gençlerin kafası gerçekten karışıkmı uzmanlara sorduk.

        ‘Bu çocuklar ne dediklerini bilmiyor, tipik cehalet örneği’

        Prof. Dr. Celal ŞENGÖR:

        BU tipik bir Türkiye sorunu, ne dediklerini bilmiyorlar. Teist, Tanrı’ya inanan demek. Başına gelince Yunanca’dan gelir, olumsuzluk takısı dır. Tanrı’ya inanmayan demektir. Kendine ateist diyen ‘Allah’a inanıyorum’ diyorsa, bu çocuklar ne dediğini bilmiyor demektir. Bu çocuklar Allah’a inanmadığını söyleyen inanırlardan oluşuyor, bu kadar komik bir şey olamaz. Türkiye’deki üniversite ve lise eğitimimizin tipik bir örneğidir. Nasıl politikacılarımız, üniversite hocalarımız ne dediklerini bilmiyorlarsa, bunlar da ne dediklerini bilmiyorlar. Bu tipik bir cehalet örneği. O kadar yer dolaştım, dünyayı gezdim. Türkiye’deki kadar cahil bir toplum görmedim.

        ‘İnanan gençlerde de maalesef bilinçsizlik var’

        Sosyolog Ali KÖSE:

        İNTERNET ve teknolojik gelişmelerin başı çektiği pek çok etkene dayalı olarak ciddi bir ahlaki deformasyon süreci yaşanıyor. Bu süreç, aile yapısının bozulmasına neden oluyor. Aile kurumu sosyalizasyonun geliştiği ilk nok ta dır. İkinci nokta eğitim kurumudur fakat bu kurum da gençlerin ihtiyacını karşılamıyor. Zaten gençler ve ebeveynleri arasın da dini yönelimler açısından ciddi bir kuşak farkı var. Haliyle, aile ve eğitim kurumu ihtiyaca yeterli cevabı verip işlevsel olmayınca, bilinçsiz, kafası karışık bir gençlik ortaya çıkıyor. Sadece inanmayanlar değil, inanan gençler de de maalesef bilinçsizlik var.

        ‘Gençlerin anladığı ateizmle bizimanladığımız aynı şey değil’

        Sosyolog Kezban ÇELİK:

        BU çocuklar ateizmi kesinlikle başka bir şey olarak anlamışlar. Her şey bir birine karışmış. Eğitim durumlarıyla da bakmak gerekir. 15 ile 28 yaş grubu gençler bunlar. Onlar ateizmi inancı tanımlayan bir şey olarak algılamışlar. Ateizmin tanımı verilmeden yapılmış bir anket olduğunu düşünüyorum. Bu çalışma da gençlerin anladığı ateizmle bizim anladığımızın aynı şey olmadığını gösteriyor. Tanrının, bir yaratıcının da var olduğuna inanmayı da zorlayarak ateizme dahil etmek olanaklı olabilir ama cumaya gitme, beş vakit namaz kılma denildiğin de anlamadıklarını düşünürüm ben. İnançlılık düzeyini tanımlayan bir ifade olarak anlamışlar ateizmi.

        ‘Bir şeyi reddetmek için önce ona inanmak lazım’

        Psikiyatr Kerem DOKSAT:

        ATEİST olabilmek için önce Tanrı’ya inanmak lazım. Bir şeyi reddetmek için önce ona inanmak lazım ki reddedesin. Belirsizlik kadar insanı korkutan şey yok tur. Sırtını bir yere dayamak ister insan. Ya şeytana, ya belirsizliğe ya da Tanrı’ya dayayacak. Şeytana dayarsa olmaz, belirsizliğe dayarsa gitsin kendini köprüden atsın daha iyi. O zaman Tanrı’ya dayayacak ki bunun da belirsizlikten farkı olmuyor bazı insanlar da. En kolay yol ‘Tanrı yok tur’ demek. Satanizmin kurucusu Salgavil ‘Tanrı her şeyini şeytana borçlu’ der. ‘Şeytan olmasaydı Tanrı’nın var olması için sebep olmazdı’ der. Yapılan anketin sonucunda çıkanlar normal; çünkü bu belirsizlik karmaşa ve kafa karışıklığının göstergesi. Sarılacak bir dal bulmak için bir şeyi önce varsınlama, sonra yoksunlama yapıyor. Var olan şeyi yok saydığın da aslın da ona varsın diyor. O ne den le bu sonuç çıkıyor.

        ‘İnatla gençlerin kafası karıştırılıyor’

        Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Mehmet BALIK:

        GENÇLERE seçeneksiz soru sorulması halinde böyle bir sonucun çıkacağına inanmıyorum. Seçeneklere bakınca böyle bir araştırmanın farklı amaçlarla yapıldığını düşünüyorum. Şimdi konu abartılacak,‘Din eğitimi yeterli olmadığı için gençler ateist oluyor’şeklinde propagandaya dönüştürülecek ve okullar da daha fazla din eğitimi verilmesine alt yapı hazırlanacak endişesi taşıyorum. Bana göre gençlerin kafası karışık değil, inatla karışık hale getirilmeye çalışılıyor.

        ‘Yanlış yapılmış bir anket, güvenilirbir tarafı yoktur’

        Sosyolog Prof. Dr. Çiğdem KAĞITÇIBAŞI:

        HERHALDE anket yanlış yapıldı diyedüşünüyorum. Veya gençler, bunu anlamamış olabilir. Anketin başında“Ateist ne demek biliyor musun?” diye sorulsaydı böyle bir durum ortaya çıkmazdı. Ya anket yapanlar yanlış yaptı ya da gençler bilgisiz. Neticede güvenilir bir tarafı yok, güvenilmez bir ankettir.

        ‘Anti İslam tartışmalarına tepki olarak doğuyor’

        Sosyolog Mustafa ERKAL:

        SORUN şu. Türkiye’de kavramlar tam iyi bilinmiyor.Kurumlar iyi tanınmıyor ve tanıtılmıyor. Bu nedenle insanların bazı tepkici davranışları çelişkili ters sonuçlar doğurabiliyor. Türkiye ’de maalesef insanları İslam İslam diye İslam’ dan soğutucu ve bölücü, İslam’ daki tevhid anlayışını zedeleyici birtakım davranışlara tanık oluyoruz ve bunu İslam adına yapıyorlar. Maalesef Türkiye’de anti İslam tartışılır hale gelmekte. Bu çok önemli bir tefrika. Bu tefrika karşısında sadece tepki duyarak hem ateist olduğunu söyleyen hem de buna hiç uymayan davranışlar içinde bulunan insanlarla karşılaşmakta bir sonuç geliyor bana.

        ‘Bir gruba dahil olmak istiyorlar’

        Psikiyatr Yrd. Doç. Dr. Itır TARI CÖMERT:

        ANKET sorularınıincelemek gerek. Ancak 15-28 yaş arası henüz ergenlikten çıkıp ilk yetişkinlik dönemine işaret eder. Bu sorulara verilen cevaplara bakıldığında ergenlik veya ilk yetişkinlikteki gencin düşünsel, kimlikselolarak çatışmasını yansıttığını görüyoruz. Bu dönemdeki genç,kimliğini ve kişiliğinioluşturmaya çalışıyor, toplumdayer edinmeye çalışıyor,yeni şeyler deniyor vekendine etiket vermekistiyor. Ancak etiket verirken ki buradaki etiket ‘ateist olmak’- bunun altyapısını da bilmiyor. Bu bir çatışmadır. Bir gruba dahil olmak istiyor, o grup tarafından beğenilmek istiyor, oyüzden böyle garip cevaplarvermesi aslında şaşırtıcı değil.Ateist kavramını bilmiyorlar.

        ‘Bu araştırmayla ‘Gençlerin kafası karışık’ denilemez’

        Psikolog Seher SAYAN:

        15-16 yaş grubundaki gençler ile 28 yaş grubundakiler arasında ciddi farklar vardır. Birisinin kişiliği oluşmuştur,diğeri ise arayış içinde olabilir.Sorunun seçenekleri ve soruluş biçimi de önemlidir. 15 yaş grubunda, genellikle anne-babaların dini yönelimlerine aykırı fikirbeyan etme ya da tamanlamıyla sahip çıkma eğilimi görülebilmektedir. Ya da arkadaş çevresine özenerek sanki bir modaymış gibi ‘ateist’ veya başkabir seçeneği işaretlemiş de olabilirler. Dolayısıyla, sadece bu araştırmanın sonuçlarına bakarak, ‘Gençlerin kafası karışık’ ya da ‘Karışık değil’ denilemez.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ