Tarih Kurumu Başkanı böyle benzetme yapar mı?

Serdar KULAKSIZ / AHT

TÜRK Tarih Kurumu Başkanı Metin Hülagü, Başbakan Erdoğan’ın 1915 olaylarıyla ilgili olarak yaptığı taziye açıklaması konusunda, “İnsani bir açıklama. Neticede bir ölüm ve acı söz konusu. Ölüm politik değildir. Kültürümüz savaşı sevmez. Savaşta ölenleri rahmetle anmak gerekir. Biz değil insan öldürmek, hayvanlara bile acımış bir milletiz, bu amaçla vakıflar kurmuşuz” sözleri tartışma yarattı. Hülagü’nün, 1915 olaylarını değerlendirirken hayvanlarla ilgili benzetme yapmasını tarihçiler değerlendirdi.

Habertürk Yazarı Murat BARDAKÇI:

HAYATINI kaybetmiş insanlara karşı hayvanları örnek göstermek gibisinden, zarafet yoksunu ve kabalıktan da öte; böyle bir ifadeyi yorumlamak bile utanç vericidir. Dolayısıyla hiçbir şey söylemiyorum.

‘Biz vakıfları dinine, ırkına bakmadan kurduk’

Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞLU:

SİYASETEN yapılan bir açıklama. Bu savaşla ilgili bir olay. Biri sizin ülkenize saldırıyorsa sizinle savaşan insana gül verilmemiştir. İnsanlarınızı öldürecek, savaşta düşmanla işbirliği yapacak, vatana ihanet edecek bu kişilere vakıf mı kuracak? Biz vakıfları dinine, ırkına bak ma dan kur duk. Bi zim öz gür lü ğü mü ze, bağımsızlığımıza kasteden insanlara karşı vakıf kurulmaz. Her türlü barış eli uzatılmasına rağmen eğer Fransız ordusunun yarısı Ermenilerden oluşmuşsa, Rus ordusunda 50 binden fazla gönüllü Ermeni varsa, Ermeni çeteleri insanlarımızı katlediyorsa, 23 yerde isyan ediyorlarsa vakıf mı kuracaksınız? Kendilerine uzatılan elleri reddettiler.

Tarihçi Prof. Dr. Kemal ÇİÇEK:

‘İlgili açıklamalar tarih komisyonunca yapılmalı’

BU taziye mesajını olumlu olarak değerlendiriyorum. İçeriğe de büyük ölçüde katılı yorum. Tehcirin insanlık dışı bir uygulama olduğu ile ilgili bölüme karşıyım. Ben bu gibi tespitlerin resmi ağızlardan yapılmaması yapılacaksa da tarih komisyonu tarafından yapılmasından yanayım. Hem tarih komisyonu kurulmasını teklif edip hem de onun yapması gereken açıklamayı yapıp tanımlamada bulunulması tarihçilerin önünü kapatır.

Maltepe Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Bölüm Başkanı Yardımcısı Doç. Dr. Orhan ÇEKİÇ:

BU olayın böyle bir benzetmeyle açıklanması dünyayı güldürür. Dünyaya dönük olarak bu olayı açıklarken “Biz değil insan, hayvanlara bile acımış bir milletiz. Bu amaçla vakıflar kurmuşuz” diyerek Ermeni meselesini açıklayamazsınız. Tarih Kurumu Başkanı’nın böyle bir açıklama yapması olayı hafifletmek olur. Dünya ka mu oyun da inandırıcı olmaz. Onun yerine yüz de yüz diyebileceğimiz bir oran da haklı olduğumuz bu davayı masa başında bilimsel olarak tümüyle hukuk temeline dayalı savunmamız mümkündür.

Askeri Tarih Araştırmacısı Dr. Ahmet TETİK:

‘Bu ifade incitici bir seviyesizliktir’

TEHCİR de acıların yaşandığı bir harp gerçeğidir. Harbin acımasızlığı etnik ayrım yapmaz. Dolayısıyla tehcirde yaşananları bilinçli bir yok etme eylemi olarak düşünmek istismardan öte bir anlam taşımaz. Ancak bugün meseleyi bilim insanı yaklaşımından çok, incitici seviyesizlikle değerlendirmenin izah edilebilir yanı da yoktur.

Düzce Üniversitesi Tarih Bölümü Prof. Dr. Yusuf OĞUZOĞLU:

‘Bunu söylemek kusuru kapamaz’

ÜZÜNTÜ bildirmek insani bir yaklaşımdır. Ancak bir suç kabullenmesi demek değildir. Savaşlarda insanlar ölüyor. Ama kimi zaman bu durum siyaseten arka planda bırakılabilir. Osmanlı döneminde hayvanlar için, hatta mahkûmlar için bile vakıflar kurulmuştur. Bu kültürümüzde var. Toplumun her kesiminin yararlandığı tesisler vardı. Bu inkâr edilemez. Bunun olması demek varsa kusurları kapamaz.