Yeni trend: Saç tatili!

Ceyda ERENOĞLU / HT MAGAZİN

Saç nakli operasyonu için öğretmenler sömestr ve yaz tatilini, avukatlar adli tatili, futbolcular sezon kapanışını, öğrenciler ise yazın gelmesini bekliyor. Türkler saç ekiminde doğallıktan ve yapılan işlemin belli olmamasından yanayken, Ortadoğu ülkelerinden gelenler abartılı görünümü ve keskin hatları tercih ediyor. İşte saç nakline ilişkin gerçekler...

Saç nakli saçların yoğun olduğu, iki kulak arası denilen ve donör alanı olarak nitelendirilip dökülmeme özelliği olan saç köklerinin teker teker alınarak ihtiyaç duyulan bölgelere yerleştirilmesi olarak tanımlanıyor. Saç naklinin saçın dökülmesini engellemediği, sadece mevcut çıplaklığı ortadan kaldırdığı belirtiliyor. Bu noktada hastanın yaşı önemli bir kriter de olsa, hasta eğer saçlı ve gençse genetik dökülmenin 37-38 yaşa kadar devam edeceği düşünülüyor. Yapılan uygulama sonrasında ekilen saç dökülmese de kişi kendi saçından kayıp verebiliyor. Bunun yapılan ekimle ilgisi olmadığı belirtiliyor. Mevcut saçı korumak için yapılan değişik tedaviler bulunuyor. Bunların PRP ve mezoterapi gibi uygulamalar olduğuna, uygulamadan iyi sonuçlar alındığına dikkat çekiliyor.

KAFADA İZ KALMIYOR

Dünyada ve Türkiye’de 8 yıldır en çok kullanılan yöntemin, ‘fue’ yöntemi olduğuna dikkat çekiliyor. Bu teknikle yapılan ekimlerde hastanın kafasında iz kalmadığı belirtiliyor. Geçmişte sıklıkla uygulanan farklı bir teknikten dolayı kafanın arkasında kalan kesi izinin günümüzde fue tekniğiyle yok edildiğine dikkat çekilliyor. Saç naklinde bütün tekniklerin çıkış noktasının aynı olduğu, sadece kullanılan tekniğin farklılık gösterdiği belirtiliyor.

SAÇ EKİMİ GÜVEN ARTIŞI SAĞLIYOR

Saç ekimi etkili ve kesin çözüm olarak görüldüğü için yapılan ekim sonrasında kişilerde psikolojik olarak pozitif değişiklikler görülüyor. Saç ekimi yapılan hastaların görünümlerindeki değişiklikler özgüvenlerine kavuşmalarına, daha girişken olmalarına, aktivitelere ve sosyal ortamlara katılmalarına çok ciddi katkı sağlıyor. Bazı meslek gruplarının saç naklini yoğun talep ettiği dönemler bulunuyor. Buna göre öğretmenler sömestr ve yaz tatilinde, futbolcular sezon kapanışlarında, avukatlar adli tatilde, öğrenciler ise tatil dönemlerinde bu uygulamaya daha fazla ilgi gösteriyor.

AVRUPALILAR DOĞAL GÖRÜNTÜYÜ SEÇİYOR

Saç nakli konusunda her hastanın kendi kültürüyle özdeşleşen talepleri bulunuyor. Ortadoğu’dan gelen hastalar saç ve sakal konusunda daha abartılı ve keskin hatlara sahip olmayı tercih ederken, Avrupalılar daha doğal ve estetik içeren bir görüntüyü seçiyor. Türkler ise daha uyumlu, abartısız ve bakan kimsenin anlamayacağı operasyonlardan yana taleplerde bulunuyor.

SAÇ EKİMİNE UYGUN ADAYIN ÖZELLİKLERİ

‘Androgenetik alopesi’ denilen erkek tipi dökülme yaşayan kadın ve erkekler.

Kaza sonucu oluşan skar (iz) durumları.

Ameliyat sonrası kalan izler.

Daha önce ekim yaptırmış olmasına karşın yetersiz bulup tekrar ekime ihtiyaç duyanlar.

20 yaş üstü ve 70 yaş altında sağlık durumu uygun olanlar.

Saçları belli seviyede dökülmüş olduğu için sıkılaştırma ekimi yaptırmak isteyenler.

BU KİŞİLERE SAÇ EKİMİ YAPILMAMALI

Kronik hastalıkları olanlara (yüksek tansiyon, diyabetik şeker, kalp)

Kanser tedavisi gören hastalara

Kanama pıhtılaşma zamanlarında sorunlu kişilere

Karaciğer ve böbrek yetmezliği olanlara

İki kulak arası donör alan olarak kabul edilen alan şartlara uymayanlara bu bölgede saç kalmaması ya da saçın verimsiz olması durumunda ekim yapılamaz.

KADINLARDA KALIN KAŞ ERKEKLERDE, SAKAL VE BIYIK TALEBİ

Saç nakli çok popüler bir konu olmakla birlikte kadınlarda kalın kaş modası, erkeklerde ise sakal ve bıyık talebinin her geçen gün arttığına dikkat çekiliyor. Geçmişte hastalar operasyona daha tedirgin şekilde yaklaşırken, günümüzde yapılan ve ortaya çıkan iyi sonuçlar içlerinin daha rahat olmasını sağlıyor.

SAÇ NAKLİNDE ÇOK İYİ YERDEYİZ

Türkiye saç nakli konusunda dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Ülkemizde diğer ülkelere göre hem daha kaliteli işçilik çıkarılması hem de uygulamanın daha ucuza yapılması, bu operasyonu yabancılar için de cazip hale getiriyor. Türkiye’nin özellikle son iki yıldır özellikle Ortadoğu’dan gelen yoğun bir hasta trafiğine sahip olduğu ve bu durumun sağlık turizmine de ciddi katkı sağladığı belirtiliyor.

ERKEKLERİN SAÇLARI NEDEN DÖKÜLÜR?

Erkeklerde (özellikle erkek tipi saç dökülmesi olan androgenetik alopeside) sorunun çoğunlukla kalıtsal olduğu belirtiliyor ve çoğunlukla bir androjen hormonu olan testosteron hormonunda meydana gelen değişikliklerden kaynaklandığına dikkat çekiliyor. Bunun yanında; yaş faktörü, hormonal etkiler, aşırı stres, kişinin sahip olduğu hastalıklar, bağımlılıklar, kişinin beslenme şekli, çevresel faktörler ve kullanılan kimyasallar da saç dökülmesini doğrudan tetikleyen faktörler arasında yer alıyor.

ÇİM ADAMLARI DÜZELTMEK MÜMKÜN MÜ?

Geçmişte ‘çim adam’ haline getirilmiş ve halinden memnun olmayan kişilerin görünümlerini daha doğal hale getirmenin mümkün olduğu belirtiliyor. Bunun dışında geçirilmiş kazalar sonucu kafasında ya da yüzünün sakal ve kaş kısmında yaralar oluşan kişilere ve ameliyat izlerine de kamuflaj ekimleri yapılabiliyor. İstenmeyen görüntünün toparlanmış olduğu hastaların daha mutlu ve daha özgüvenli oldukları belirtiliyor.

OLMAYACAK İSTEKLERDE BULUNANLAR VAR

Saç nakli konusunda uzmanların sık sık karşılaştığı sorunlar arasında, 50 yaşındaki bir hastanın 20 yaşındaki fotoğrafını getirerek “Beni bu hale getirin” demesi veya genç hastaların beğendikleri ünlü oyuncuların fotoğraflarını getirerek “Böyle olmak istiyorum” demeleri gibi durumlar başı çekiyor. Diğer sorunlar arasında ise özellikle Ortadoğu ülkelerinden gelenlerin ön saç çizgisi konusunda anatomilerine uygun olmayan şekilde kas çizgilerinin üzerine bile ekim istemeleri bulunuyor.