Grip artık ilkbaharda da aramızda!

Grip öngörülemeyen bir sağlık sorunu. Ülkemizde Şubat sonunda azalma olması beklenmesine rağmen hala yoğun biçimde sürüyor olması da bundan kaynaklanıyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Grip Referans Laboratuvarı Koordinatörü Prof. Dr. Selim Badur, bu duruma virüsün çok çabuk yapı değiştirmesinin yol açtığını söylüyor.

SENEDE 250 - 500 BİN ÖLÜM

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre sıradan bir grip mevsimi sürecinde, gelişmiş ülkelerde ortalama 3 - 5 milyon kişinin ağır seyreden gribe yakalandığı ve 250 - 500 bin kişinin de yaşamını gribe bağlı sorunlardan ötürü yitirdiği görülüyor.

Gripten sonra sıklıkla gözlenen komplikasyonlara bağlı olarak, bir salgın döneminde hastanelere başvuruların ciddi oranda arttığı, (her ne kadar ölüm nedeni grip olarak tanımlanmasa da) bu süreçte belli risk gruplarında ölüm oranlarının ciddi boyutlara ulaştığı görülüyor.

Ekonomik kayıplar açısından bakıldığında ABD’ de bir sezon süresinde grip nedeniyle 31,4 milyon kişinin polikliniklere başvurduğuna, 3,1 milyon hastaneye yatış olduğuna ve ortaya 10,4 milyar dolar direkt tıbbi harcama ile 87,1 milyar dolar toplam ekonomik kayıp çıktığına dikkat çekiliyor.

GRİPLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN BİLGİLER

Prof. Dr. Selim Badur, grip konusunda bu yıl çok önemli bir farklılık yaşanmadığını ama dikkat çeken bazı gerçekler olduğunu söylüyor. İşte o gerçekler;

* Son 4-5 yıldır Türkiye’de grip aktivite döneminin daha ileri tarihlere sarktığı görülüyor. 2014/15 sezonu Ocak ayının 2. haftasında başlayan grip içinde bulunduğumuz günlerde de varlığını yoğun olarak sürdürüyor. Bu şimdiye dek sonbahar-kış aylarının sağlık sorunu olan gribi, artık kış-ilkbahar döneminin sağlık sorunu olarak tanımlayabileceğimiz günlerin geldiğine işaret ediyor.

* Geçmişte her mevsim grip etkenlerinden” Influenza A/H1”, “ Influenza A/H3” ve “ Influenza B” tiplerinden birinin ağırlıklı olarak ortama hakim olduğu görülürken, bu sezon her üç virüs tipinin benzer oranlarda dolaşımda olması dikkat çekiyor. Bu bir risk oluşturmayıp sadece grip virüsünün öngörülemez olduğunun işareti olarak kabul ediliyor.

AŞI TARİHLERİ UZAMALI

Prof. Dr. Badur, grip sezonunun uzaması nedeniyle grip aşısının uygulama tarihlerinde de değişiklik yapılması gerektiğini söylüyor. Sonbahar aylarında yapılan, Aralık ayından sonra ise yapılamayacağı söylenen grip aşılarının Şubat sonuna kadar uygulanabileceğine dikkat çeken Badur, Sağlık Bakanlığının konuyla ilgili bilgilendirildiğini, ancak SGK’nın grip aşılarının ödemesini Aralık sonuna kadar yapma uygulamasını uzatması gerektiğini belirtti.

GRİBİN İZİ TÜRKİYE DE 2 LABORATUVARDA SÜRÜLÜYOR

Dünya da gribin izinin Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bağlı 120 kadar merkezde sürüldüğünü söyleyen, Prof. Dr. Selim Badur, “bu laboratuvarlardan ikisi ülkemizdedir ve biri Ankara da diğeri de İstanbul dadır” diyerek devam ediyor; “ tüm bu merkezler farklı coğrafyalarda grip aktivitesini dikkatle takip eder, olağanüstü durumun, yeni bir virüs tipinin söz konusu olup olmadığını izler ve dolaşımdaki virüsün özelliklerini belirleyerek hastalığa yakalanan grupların niteliklerini saptar” diyor.

RİSK GRUPLARININ ZİRVESİNDE GEBELER VAR

“Şimdiye dek hem DSÖ hem de Sağlık Bakanlığı, grip için risk grubu olarak kabul edilen hedef grupların listesini yayınlamış ve bu grup bireylerin ücretsiz aşılanması için girişimlerde bulunmuştur” diyen Badur, 2009/10 pandemisinden öğrenilenlerden sonra, klasik risk grupları listesinin başına gebelerin yerleştirildiğini söylüyor.

Günümüzde DSÖ tarafından gebeliğin herhangi bir döneminde yapılması önerilen tek aşının grip aşısı olduğuna dikkat çekiliyor. Gebelerin aşılanması iki açıdan önem taşıyor. Bu uygulama ile bir yandan gebelik sırasında yaşanacak komplikasyonlardan koruma sağlanıyor, öte yandan fetüs ve yeni doğan için belirli bir süre grip enfeksiyonuna karşı önlem alınmış olunuyor. Çalışmalar anneleri aşılanmış bebeklerin gribe yakalanma oranlarının çok azaldığını gösteriyor.

“DOMUZ GRİBİ HORTLADI!” HABERLERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR

Prof. Dr. Selim Badur, “Domuz gribi hortladı” iddialarına yönelik olarak, “Bu ifade yanlıştır; çünkü zaten hiç bir zaman ortadan kaybolmamıştır” diyor ve devam ediyor; “ Ancak artık pandemi dönemindeki önemi ortadan kalktığı için sıradanlaşmış bir etken haline dönüşmüştür.

Pandemi etkeni virüs, yeni bir virüs tipi olduğundan genelde insanlarda bu etkene karşı bağışıklık bulunmaz ve yeni etken süratle yayılır. Bir süre sonra kitlelerin bu etken ile yaygın teması sonunda toplumsal bağışıklık meydana gelir. Böylece etken artık ‘yeni’ olma özelliğini yitirir ve mevsimsel grip etkenlerinden biri haline dönüşür” diyor.