'Güzel, ince ve zarif'

Güneş AKSÜS / HT MAGAZİN

Mine Tugay’ı beğenmeyen yok sanırım. Duru güzelliğiyle herkesi büyülüyor. Tabii, ben de meslek gereği, ne yiyor ne içiyor, yoğun çekimleri de nasıl idare ediyor merak ediyorum. Sadece zayıflayanlar değil ideal kilo da olup bu kiloyu koruyanlara sorarım. Onların yaptıkları doğru alışkanlıkları merak ederim. İşte Mine Tugay’ın yaşam tarzı...

■ Dizilerde sürekli farklı karakterler ile karşımıza çıkıyorsun. Bir diyetisyen gözüyle sormak istediğim ilk soru şu: Sanki kilon ve yaşın hiç değişmiyor. Nasıl oluyor bu?

Öncelikle çok teşekkür ederim. Pek zârifsiniz. Aslında birkaç senedir kilo aldım. Keza 17 yaşımdan 30’lu yaşlarımın başına kadar hep 47 kiloydum. O evrede de kilo almak için uğraştım biraz; balık yağı, süt ve süt ürünlerini çok tüketmek, geç saatte yemek yemek gibi formüllerle bunu başardım. Şimdi bu kiloyu korumaya çalışıyorum.

‘AYNAYA BAKMAK İSTEMİYORUM’

■ Özel uğraş veriyor musun? Yoksa genetik şans mı?

Aslında biraz genetik şans diyebilirim. Annem doğum yapana kadar oldukça zayıf bir kadınmış ve yaptığı doğumlardan sonra da uzun bir süre gayet iyi bir kiloda kaldığını söyleyebilirim.

■ Hiç kilo problemi yaşadın mı? Ya da hiç diyet yapman gerekti mi?

Vücut az kiloyla devinmeye alışık olduğundan bir iki kilo bile bana rahatsızlık veriyor, aynaya bakmak istemiyorum. İşim gereği görsellik ön planda yer alıp sağlık da çok kıymetli olduğundan ekstra özen göstermeliyim diye düşünüyorum. Dolayısıyla diyet yapmam gerektiğini hissettiğimde 3 ya da 5 günümü besin değeri yüksek sıvı ürünlerle beslenerek vücudumu toksinlerden arındırma yöntemiyle rahatlatıyorum. Psikolojik olarak da bu arınmanın ertesinde katı gıdalara sert bir geçiş sağlayamıyorsunuz. Şahsi fikrim bunun gerçekten işe yaradığı yönünde. (Aslında ben sıvı beslenmeyi önermiyorum ama Mine Tugay ona iyi geldiğini söylüyor. Dikkat! Yeni aldığınız 1-2 kiloyu vermek ve biraz hızlı toparlamak için kullanılan bir yöntem olabilir. Ama sürenin 3 günü geçmemesi ve 1-2 kg’dan fazlası olanlar için tavsiye etmiyorum, bilgilendireyim..)

‘HAYATIMDA ŞEKER YOK’

■ Peki bir günün nasıl geçiyor? Kaçta uyursun, kaçta uyanırsın, ne yersin?

Eğer set yoksa uykumu fazlasıyla alırım ve çok erken saatte kalkmam. Saat 1-2 gibi uyurum, 10-11 gibi uyanırım. Sabah kahvaltıdan önce bir bardak ılık limonlu su içerim, kahvaltıda da 3 dilim tuzsuz etimek, 100 gr civarı süzme peynir, salatalık, tuzsuz zeytin ve 3 tane ceviz yerim. Gün içinde yemek aralarında acıkınca hemen limon, acı pul biber ve çörek otlu yoğurt kürü hazırlarım. Mümkün olduğunca çok sebze tüketirim. Tereyağına, tuza ve şekere bayılmama rağmen hayatımdan çıkartdım.

■ Yemek yemeyi ve pişirmeyi sever misin?

Lezzetli yemekler yemeyi kim sevmez ki? Yemek pişirmem için sahiden canımın istemesi lazım. Ara ara kendimi mutfakta yemek kitaplarının yönlendirmesiyle değişik tatlar ararken buluyorum. En sevdiğim yemek ise mantı.

‘DÜZENLİ SPOR YAPAMIYORUM’

■ Biliyoruz ki sette genelde saat kavramı olmuyor. Çok uzun saatler çalıştığın oluyor. Yediklerini nasıl dengeliyorsun?

Bu en çok zorlandığım konu. O düzensizliğe alışmamaya çalışıyorum. Yeme içme alışkanlığı bozulunca atıştırmalıklarla dengeliyorum; bunlar genelde kuru meyve, kuruyemiş, taze meyve vb. şeyler oluyor.

■ Spor ile aran nasıl?

İyi ama o da çekim saatleri ve günlerin belirsizliğinden çok düzenli olmuyor, yine de haftada en az iki saat aletli pilatesi aksatmamaya çalışıyorum. Eğer derse gidemezsem evde eliptik bisikletle egzersiz yapıyorum. Önümüzdeki haftalarda daha sıkı bir programa sokacağım kendimi.

‘AŞKIN PEŞİNDEN GİDEN BİR KADIN’

■ Rol aldığın ‘Çilek Kokusu’ tüm hızıyla sürüyor. Biraz buna değinecek olursan…

Eğlenceli tesadüflerle başlayıp hayatın ritminde kendi hikâyelerini oluşturan gençlerin dünyalarını ailelerinin ekseninde ekranlara getiriyoruz. Ben kızıyla ilişkisinde kontrolcü, tuttuğunu koparan, akıllı, kozmetik firması sahibi bir anneyi oynuyorum. Ama kendi hayatını erteleyen bir anne değilim. Elçin, aynı zamanda aşkın peşinden giden bir kadın.