Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Anne ve Çocuk Çocuğunuzu öperek "ilk tanıyı" koyabilirsiniz

        Genetik hastalık "kistik fibrozis"in belirtilerinden birinin, çocuk öpüldüğü zaman dudakta kalan tuz tadı olduğu bildirildi.

        Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Baki, yaptığı açıklamada, çocuk göğüs hastalıklarının en önemlileri arasında yer alan kistik fibrozisin, ailevi geçiş gösteren bir rahatsızlık olduğunu söyledi.

        Kistik fibrozisin dünyada sık görüldüğünü anlatan Baki, "Genetik bir hastalık olduğu için özellikle akraba evliliklerinin çok görüldüğü ülkelerde sık karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde 3 bin doğumda bir görülür" dedi.

        Bu hastalığa tanı koymanın zor olduğunu belirten Baki, "Hastalar bize burun tıkanıklığı ve akıntısı, tekrarlayan zatürre, bronşit atakları, ishal, karaciğer hastalığı ve aşırı terleme gibi bulgularla geliyor. Bu hastalar antibiyotikle tedavi edilmeye çalışılıyor. Büyük çoğunluğu tedavi edilmeden ve teşhis konulmadan ölebiliyor" diye konuştu.

        Kistik fibrozis tanısının ter testiyle konulabildiğine dikkati çeken Baki, bu tür hastaların hayat boyu tedavi alması gerektiğini kaydetti.

        Baki, gelişim geriliğinin de kistik fibrozisinin habercisi olabileceğini ifade ederek, "Hastalar iştahları yerinde olmasına rağmen kilo alamaz, aksine kilo kaybeder. İleri yaşlarda ise bağırsak tıkanması gibi sindirim sistemine bağlı belirtiler ortaya çıkar. Özellikle yeni doğan bebekler, doğduktan sonra ilk gün dışkılama yapar. Bebek dışkılama yapmıyorsa bu hastalığın ilk belirtisi olabilir" bilgisini verdi.

        Kistik fibroziste özellikle tendeki tuz oranına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Baki, şunları kaydetti:

        "Ailelerin dikkatini çeken önemli hususlardan birisi de tendeki tuz oranıdır. Kistik fibroziste tuz kaybı fazla olduğu için çocukların teni normale oranla daha tuzludur. Aileler çocuklarını öptükleri zaman bunu fark edebilirler. Böyle bir durumda kistik fibrozis düşünülmelidir. Bunun dışında hastaların ter bezlerindeki bozukluk nedeniyle terleri de normale göre daha tuzludur. Ailelerin bu konuda hassas olması gerekir. Hastalarda tanının gecikmesi, hastalığın seyri ve tedavinin etkinliği açısından sorun oluşturuyor. Bu tür hastalara ter testi yapmadan tanı koymak mümkün olmadığı için mutlaka ter testi yapılmalıdır."

        Prof. Dr. Baki, kistik fibrozise anne karnında tanı konulabildiğini, hastalığın "yeni doğan taraması" sayesinde de önlenebileceğini sözlerine ekledi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ