Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Enfeksiyon ve Salgın AIDS ile ilgili önyargılar son bulmalı!

        AIDS (Kazanılmış Bağışıklık Yetmezlik Sendromu), kişiye HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü)’ın bulaşması sonucunda oluşan ve kişinin bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar bütünü... Kişi, virüsü cinsel yol ile ya da kan yolu ile alır...

        Bugün Dünya AIDS Günü, biz de HABERTURK.COM olarak AIDS hakkında bilinmeyenleri masaya yatırarak, 'Meçasu' kod isimli bir HIV pozitif kişi ile röportaj yaptık...

        Meçasu'ya yönelttiğimiz ilk soru; "HIV ile nasıl enfekte oldunuz?" idi...

        "Aslında HIV ile nasıl enfekte olunduğunun bir önemi yok. Ha kan nakli, ha cinsel yolla. Ne fark varki..." diyor.

        Meçasu, gözündeki bir enfeksiyon için doktora gittiğinde, HIV pozitif olduğunu öğreniyor. Diğer gözünü korumak için araştırmalara başlamış... Zamanla karamsarlığın yerini inatçı ve mücadeleci bir kişiliğin aldığını söylüyor ve AIDS ile ilgili önyargıların son bulmasını istiyor...

        İşte HIV pozitif bir kişinin gözünden dünya... Ve AIDS hakkında bilmemiz gerekenler...

        'KORKTUM'

        Kaç yıldır HIV pozitifsiniz? Nasıl öğrendiniz ve bunu ilk öğrendiğinizde ne yaşadığınızdan bahsedebilir misiniz? İlk tepkiniz korku muydu, endişe miydi yoksa üzüntü müydü?

        13 yıldır HIV ile yaşıyorum.

        Gözümde enfeksiyon vardı. Gözümle ilgili ve genel taramalar sırasında anlaşıldı. O dönem yurt dışındaydım. HIV ile ilgili bilgim olmadığından korktum. Karmaşık duygular içindeydim. Uykusuzluk korku, suçluluk duygusu vs...

        Bunu öğrendikten sonra HIV ile ilgili ilk önce ne öğrenmek istediniz? Neleri araştırdınız?

        Nerden, nasıl, ne şekilde tedaviye başlayacağımı araştırıp bir an önce ilaca başlamaktı. Eğer gözümdeki enfeksiyon HIV’e bağlıysa, diğer gözümü korumaktı.

        'KENDİMİ POZİTİF VE ENERJİK HİSSEDİYORUM'

        Peki, HIV pozitif olduğunuzu öğrendikten sonra hayatınızda ne değişti? Önceden nasıl bir hayatınız vardı şimdi nasıl? Her şeyden önce siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

        Karamsarlığın yerini inatçı ve mücadelci bir kişilik aldı. Önceden pek sosyal hayatımın olduğunu söyleyemem. Şimdi sosyal hayatım var. kendi çapımda HIV ile ilgili çevremi bilgilendirip, ön yargıyı engelliyorum. Kendimi harika, pozitif ve enerjik hissediyorum.

        Aileniz, arkadaşlarınız HIV pozitif olduğunuzu biliyor mu? Onların size karşı tutumu nasıl?

        Evet ailem de, arkadaşlarımda biliyor. İnsan kendine yakışan tutumu sergiler diye düşünüyorum. Aileme ve arkadaşlarıma HIV’le yaşadığımı anlattım. HIV'le ilgili bilgileri aktardım. Birkaç arkadaşım haricinde davranışları tutumları ve yaklaşımları çok iyi.

        'GÖNÜL İSTERDİ Kİ AYRIMCILIK SADECE BİR ŞEHİR EFSANESİ OLSAYDI'

        Kuşkusuz 'destek' önemli bir konu. Kimler size destek oldu bu durumda? Çevrenizde olumsuz tepkilerle karşılaştınız mı hiç?

        Pozitif Yaşam Derneği çok destek oldu. Orada pek çok eğitime katıldım. Olumsuz tepkiler ve davranışlarla karşılaştım. Genelde özel ve resmi hastanelerde malesef. En çok karşılaştığımız konular, örnek vermem gerekirse diş için hastaneye gidip, fiş kesip muayene odasında doktora ‘ben HIV’le yaşıyorum’ dediğimde, ‘ sana ve senin gibilere müdahale etmem’ gibi davranışlarla karşılaştım.

        Gönül isterdi ki ayrımcılık sadece bir şehir efsanesi olsaydı. Bazı doktorlar ne yazıkki çok önyargılılar. Ama bazı doktorlar da varki insanlara şefkatleriyle hasta olduklarını unutturuyorlar.

        HIV pozitif iş yaşamınızı olumsuz yönde etkiledi mi? Dezavantaj yaşadığınız oldu mu?

        Neden etkilesin ki? Gücüm, kuvvetim yerinde...

        'BİZİMKİSİ AŞKTAN ÖTE BİR ŞEY'

        HIV pozitif kişinin ilişkilerinden bahsetmek gerekirse; partnerinizin tepkisi ne oldu?

        HIV tanısı aldığımda bekardım. Sözlenince beraber HIV ile ilgili araştırma yaptık. HIV’le ilgili bilgi sahibi olduğunda HIV’le yaşadığımı açıkladım. Tepkisi ‘seni seviyorum aşkım’ oldu.

        Hastanelere, sağlık ocaklarına beraber gidip dernekten aldığımız bilinçlendirme broşürlerini elele tutuşup dağıtıyorduk. Bizimkisi aşktan öte bir şey. Kendimden çok eşimi seviyorum. Şimdi eşim anne adayı bende baba adayıyım. Yakında yavrumuzu kucağımıza alacağız.

        'SUYA MUHTAÇ OLDUĞUM KADAR BİLGİYE MUHTAÇTIM'

        Bir derneğe başvurma fikri nasıl ortaya çıktı? Başka HIV pozitif kişilerle dayanışma içerisinde olabilmek için mi?

        Bir çok konu için Pozitif Yaşam Derneği'ne başvurdum. Suya muhtaç olduğum kadar bilgiye muhtaçtım. Örneğin, hak, ihlalleri, sağlığa erişme, ilaç sıkıntısı konusu, beslenme, psikiyatri, gibi konularda akranlarla ilgili bilgilerle dernek tarafından donatıldık. Kesinlikle başka insanlara da derneğe başvurmalarını öneriyorum.

        CHARLIE SHEEN'İN AÇIKLAMASI GÜZEL BİR ADAM

        Hollywood yıldızıCharlie Sheen'in hastalığını açıklamış olması sizce HIV pozitife olan bakış açısını değiştirir mi?

        HIV’in ve HIV ile yaşamanın normalleşebilmesi için çok güzel bir adım. Dilerim daha çok pozitif kişi kimliğini açıklar. Böylece herkes bizim ne kadar normal ve sağlıklı yaşadığımızı görebilir.

        Daha pozitif bir dünya için kuşkusuz ki insanların daha önyargısız olmasını isterdiniz. Bu konuda siz ne öneriyorsunuz?

        Önyargının yok olması toplumu bilinçlendirmekten geçiyor. Bu durumda sivil toplum kuruluşlarına ve basının, üniversite, özellikle tıp fakültelerinin ön yargının kırılmasında büyük paya sahip olduklarından ellerinden geleni yapmalarını temenni ederim.

        HIV TANIMLANALI 34 YIL OLDU

        Birleşmiş Milletler (UNAIDS) raporuna göre; 34 yıldır tüm dünyaya yayılım gösteren ve 34 milyon kişinin HIV ile yaşamasına neden olan enfeksiyonda süreç içinde kazanımlar olmuştur. Ancak HIV hızla yayılmaya ve HIV ile yaşayanların hakları bağlamında ciddi sorunlar yaşanmaya devam ediyor.

        * Dünyadaki tahmini 34 milyon HIV ile enfekte kişinin yüzde 48’ini kadarını kadınlar, yüzde 7,5’ini çocuklar oluşturuyor.

        * Dünya çapında, 15–24 yaş grubundaki genç kadınlarda HIV enfeksiyonu oranları genç erkeklerin 2 katı yükseklikte...

        * Genç yaş grubunda vaka sayıları önemli artış göstermektedir, yani en çok etkilenen grup gençlerdir.

        * Dünyada HIV tanısıkonulan her 10kişiden 4’ü20-30 yaşarasındadır.

        Türkiye’deki 10 gençten 9’uHIV’in ne demek olduğunu bilmiyor.

        TÜRKİYE'DE SAYILAR ARTIYOR…

        Doğu Avrupa ve Orta Asya’da yeni vaka sayısında ciddi oranda artış olan ülkeler var ve bu ülkemize de yansıyor. Ve en önemlisi HIV ve AIDS konusunda bilgisizlik, ayrımcılık ve damgalama hala en önemli olumsuzluk olarak varlığını koruyor. Ve ne yazık ki, enfeksiyon bu olumsuz tutum içinde olan ülkelerde hızlıca yayılmaya devam ediyor.

        HIV/AIDS NEDİR?

        Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Dr. Aygen Tümer, HIV/AIDS hakkında bilinmesi gerekenleri anlatıyor.

        HIV/AIDS nedir, nasıl bir hastalıktır?

        AIDS (Kazanılmış Bağışıklık Yetmezlik Sendromu), kişiye HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü)’ın bulaşması sonucunda oluşan ve kişinin bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar bütünüdür. Kişi virüsü cinsel yol ile almışsa ortalama 8-12 yıl, kan yolu ile almışsa 6 ay-2 yıl şikayeti olmayabilir. Ancak kişi virüsü aldığı andan itibaren bulaştırıcıdır.

        Hastalığın bulaşma yollarına değinir misiniz?

        HIV sadece üç yolla bulaşır.

        1. Cinsel yolla: Korunma (kondom, kılıf, kaput, prezervatif) olmadan yapılan her türlü (oral, vajinal, anal) cinsel temasla,

        2. Kan yolu ile: 1987 yılından beri ülkemizde her kan ve kan ürününe test yapıldıktan sonra hastaya verilmektedir. Ancak test ile HIV’ın tespit edilebilmesi için “pencere dönemi” denilen 1-3 ayın geçmesi gerektiğinden bu dönemde verilen kanda HIV tespit edilemeyebilir. Çok düşük bir oranda da olsa kan ve kan ürünlerinin nakli ile, organ ve doku nakli ile ve enjektör, iğne paylaşımı ile HIV bulaşabilmektedir. Burada esas sorun damar içi madde kullanıcılarının ortak paylaştığı enjektördür.

        3. Anneden bebeğe; Gebelik sırasında, doğum sırasında ve emzirmek ile bulaşabilmektedir. Eğer anne adayı HIV’a karşı tedavi almazsa bebeğe geçiş oranı yüzde 20-30’dur. Ancak uygun zamanda uygun tedavi gebeye başlanır ve birtakım önlemler alınırsa bu oran yüzde 1-2’lere kadar düşürülmektedir.

        HIV, hangi yollarla bulaşmaz?

        * Sosyal öpüşme, dokunma, tokalaşma, sarılma, el sıkışma,

        * Aynı ev, işyeri ve odada bulunma,

        * Yüzme havuzu, banyo, duş, genel tuvalet, hamam, havuz, sauna paylaşımı,

        * Aynı telefonu kullanma, sigarayı paylaşma,

        * Giysilerin ortak kullanımı,

        * Tabak, çatal, kaşık, bıçak, bardak paylaşımı,

        * Sinek, sivrisinek, böcek sokması, hayvan ısırması,

        * Evcil hayvanlarla aynı ortamda bulunma ile HIV bulaşmamaktadır.

        Ülkemizde HIV/AIDS hastalığı en çok hangi yaşlarda görülmektedir?

        Her yaşta görülmesine rağmen 20-49 yaş arası en sık görülür.

        Dünyada ne kadarlık bir popülasyonu tehdit ediyor?

        Tehdit ediyor diye bir şey söz konusu değil. Çünkü hastalığın bulaşma yollarına bakacak olursanız HIV’dan kişisel korunma yolları ile korunmak mümkündür. Kişinin hastalık hakkında bilinçlenip korunma önlemlerini alması gerekmektedir.

        2015 DSÖ verilerine göre dünyada toplam 36.9 milyon kişi HIV/AIDS hastalığı ile yaşamaktadır. Sadece 2014 yılında yeni HIV enfekte kişi sayısı 2 milyondur, 2014 yılında AIDS kaynaklı ölümler ise 1,2 milyondur.

        En çok hangi ülkelerde AIDS görülüyor?

        Toplam HIV/AIDS vakalarının yüzde 65-70 gibi büyük oranı sub-Sahara Afrika bölgesinde görülmektedir. Ancak bölge olarak incelendiğinde çoğu bölgede yeni HIV vaka sayıları sabit kalıp veya artmazken, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Doğu Avrupa-Orta Asya bölgesinde yeni vaka sayısı artmaktadır.

        AIDS'in belirtileri nelerdir? Kişi hangi belirtiyle bir uzmandan yardım almalı?

        Bu sorunun cevabı çok net değil. Çünkü HIV, kişinin bağışıklık sistemini etkileyen bir virüstür. Bu nedenle her kişide farklı belirtiler görülmektedir. Eğer HIV cinsel yol ile alındı ise ortalama 8-12 yıl, kan yolu ile alındı ise 6 ay-2 yıl kişinin şikayeti olmadan sağlıklı bir hayat sürdürebilir. Ancak, eğer tedaviye başlanmamışsa bu süre sonunda vücudun bağışıklık sistemi çökeceğinden nadir görülen hastalıklar ve kanserlerin ortaya çıkmasıyla AIDS tablosu oluşur.

        Ne zaman test yapılmalıdır?

        HIV/ enfeksiyonu tanısı ancak laboratuvar testleri ile mümkün olmaktadır. Riskli davranıştan 1 ay ve 3 ay sonra HIV’a karşı vücutta oluşan antikorların tespiti ile (ELISA yöntemi ile yapılan test) tanı konabilmektedir. Ancak, kişi virüsü aldığı andan itibaren bulaştırıcıdır.

        Eğer yapılan test sonucu “pozitif” ise Western Blot denilen doğrulama testi yapılmalıdır. Bu test sonucu da “pozitif” ise kişi “HIV pozitif, HIV taşıyıcısı” tanısı alır. Sonuç “negatif” ise kişi” HIV negatif”tir, yani virüs ile karşılaşmamıştır.

        HIV/AIDS hastalığının tedavisi var mıdır?

        En uygun şartlarda uygulanan tedavi yöntemleri ile bile HIV’ı vücuttan atmak mümkün değildir. Ancak, tedavide kullanılan ilaçlarla hastaların yaşam süresi uzamakta ve yaşam kaliteleri artmaktadır. HIV/AIDS hastalığı ölümcül hastalık olmaktan çıkıp, yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir hastalığa dönüşmüştür.

        HIV/AIDS hastalığını önlemek adına ülkeler neler yapabilir?

        Öncelikle sağlık politikalarının içinde HIV/AIDS hastalığına yer verilmelidir. Ve bir diğer önemli konu da örgün eğitim de bu hastalıkla ilgili doğru ve yeterli bilgiler öğrencilere verilmelidir. Yoksa ileri yaş eğitimine iş kaldığı zaman daha büyük zorluklar karşımıza çıkmaktadır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ