Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Serebral palsi hastası Mustafa Erol kitabını 7 yılda bitirdi

        Efeler ilçesinde ailesinin yardımıyla hayatını sürdüren 35 yaşındaki Mustafa Erol, doğumda beyni oksijensiz kalması nedeniyle "serebral palsi" hastası olarak yaşam mücadelesi veriyor.

        Zamanını evde kitap okuyarak ve burnuyla bilgisayarda yazı yazarak geçiren Erol, 7 yıl önce başladığı ve engellilerin hayatta karşılaştıkları zorlukları anlatan kitabını bitirmenin sevincini yaşıyor.

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da aileyi telefonla arayarak akülü araç hediye ettiği Mustafa Erol, kitabını bitirerek azmin zaferine imza attı.

        İlkokul, ortaokul ve liseyi dışarıdan bitiren, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesinde 2 yıllık halkla ilişkiler ile 4 yıllık işletme bölümlerini tamamladıktan sonra Adnan Menderes Üniversitesi Edebiyat Bölümünde yüksek lisans yapmaya başlayan Erol, nisan ayında 90 sayfadan oluşan ve bin adet bastırılan kitapta kendi hayatında iz bırakan anılarını ve yapmak istediklerini kaleme aldı.

        Kitabında hayata nasıl başladığını, karşılaştığı zorlukları, verdiği mücadeleleri, okuma ve yazma azmine destek olan ailesi ve öğretmenleriyle yaşadıklarını kaleme alan Erol, bilgisayara erişimini sağlayan tek uzvu, burnuyla yazı yazmaya çalışırken yaşadığı güçlükleri tek tek anlattı.

        Erol, engelli olmasaydı neler yapmak istediğini de satırlara döktü.

        "KİTABI ALDIĞIMDA MUTLULUKTAN GÖZLERİNDEN YAŞ AKTI"

        Hastalığı nedeniyle konuşmakta güçlük çeken ve düşüncelerini yazılı olarak anlatan Mustafa Erol, üniversite okuduğu için ilk kitabını yazmasının 7 yıl sürdüğünü, zaman zaman burnuyla yazı yazmada çok zorlandığını fakat üstesinden geldiğini belirtti.

        Klavyenin üzerine sürekli eğildiği için boynunda ağrılar olduğunu ancak bunlara aldırmadığını aktaran Erol, şunları anlattı:

        "Çünkü kitabımı çıkartmayı ve ileride ünlü bir yazar olmayı çok istiyordum. İlk kitabımı beğendim ama Mimar Sinan'ın Süleymaniye Camii için 'bu benim çıraklık eserim' dediği gibi ben de bu kitabım için çıraklık eseri diyorum. Şu anda engelli bir çocukla ilgili bir hikayeye başladım. Yaşar Kemal'i çok seviyorum. Hedefim en az onun kadar ünlü bir yazar olmak. Kitabımı okuyanlar çok beğendiklerini, kimi yerlerde duygulandıklarını, kimi yerlerde de güldüklerini söylediler. Ben kitabımı yazarken mümkün olduğunca esprili bir dil kullandım. Kitabın ismine dikkat ederseniz içeriği gibi esprili, 'Herkes Beni Engelli Sanıyo.' Benim bildiğim engelli olup da burnuyla yazı yazabilen yok veya ben duymadım. Kitabımı elime aldığım için inanılmaz derecede mutluyum, sanki bir rüyadayım. Kitabı ilk elime aldığımda mutluluktan gözlerimden yaş aktı."

        "ENGELLİ ÇOCUKLARI YOK SAYMAYIN"

        Anne Hatice Erol ise oğlunun ellerini kullanamadığı için burnuyla bilgisayar klavyesinde yazı yazmasına hayret ettiklerini fakat oğlunun bu zorluğun üstesinden gelerek bir başarı hikayesine imza attığını ifade etti.

        Oğlunun büyük bir azim örneği sergilediğini belirten anne Erol, duygularını şöyle dile getirdi: "Oğlum yaklaşık 7 yıldır burnuyla yazdığı kitabını bitirdi. Çok azimli. Okumayı çok seviyor. Hiç kimse okumamıştır herhalde onun okuduğu kadar. Hiç okumadığı Türk yazarı yok. Yabancı ve dünya klasiklerini okudu. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyor oğlum. Ben ve babası yardımcı oluyoruz. Oğlum zoru başardı. Oğlumu hiçbir zaman evde hapis etmedik. Kendisi hiçbir zaman hayata küsmedi. Diğer engelli aileleri hiçbir zaman çocuklarını yok saymasınlar, hep arkasında olsunlar, ellerinden tutsunlar ve hayata küstürmesinler. Çünkü anne ve baba çocuğuna büyük bir örnektir. Çocuk, elinden tutulduğu zaman çok büyük şeyleri başarıyor. Biz başardık. Onlar da başarabilir. Çocuğumla gurur duyuyoruz. O bizim her şeyimiz. Bugüne kadar hep gururlandırdı bizi. Cumhurbaşkanımız bizi telefonla aradı. Oğlum Cumhurbaşkanımızı çok seviyor. Biz de çok isteriz Sayın Cumhurbaşkanımızla bir arada olmayı. İnşallah bir gün gideriz."

        "KİTABINI HEDİYE ETMEK İSTİYOR"

        Baba Mehmet Emin Erol ise oğlunun kendi çabasıyla hayatını burnuyla kaleme aldığını ve engelli kişilerin oğlunu örnek alarak hayata bağlanmalarını istediklerini aktardı.

        Erol, "Oğlum sağlıklı insanın bitiremediği 2 üniversiteyi bitirdi. Oğlum 'ben engelli değilim, bütün engelleri aştım' demek istiyor. Şimdiye kadar çok zorluklarla karşılaştık. Biz oğlumuzu hiçbir zaman dışlamadık. Devamlı sosyal aktivitelere götürdük. Hayata bugüne kadar hep pozitif baktı, negatif bakmadı. Oğlumun azminin herkese örnek olmasını istiyorum. Engelli bir insan bunu yapabiliyorsa sağlıklı insan kat kat fazlasını yapması gerekiyor. Oğlumun tek isteği, yazdığı kitabı kendisi Cumhurbaşkanımıza hediye etmek istiyor." şeklinde konuştu.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ