Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık Nakil Değiştiler ama başkası değiller

        HT PAZAR / NAZENİN TOKUŞOĞLU

        Türkiye’nin adını yüz naklinde dünyaya duyuran Akdeniz Üniversitesi’den Prof. Dr. Ömer Özkan’ı Antalya’da ziyaret ettim. İki de yakışıklı misafirimiz vardı. 5. yüz naklinin kahramanı Recep Sert ve 6. yüz naklinin yapıldığı Salih Üslün...

        Cihan Topal’a iki kol nakli, Derya Sert’e dünyanın ilk kadavradan rahim nakli, Uğur Acar’a Türkiye’nin ilk yüz nakli, Turan Çolak’a, Recep Sert’e, Salih Üslün’e ve son olarak Recep Kaya’ya bir yüz, yani yeni hayatlar verdi Prof. Dr. Ömer Özkan ekibiyle... Ne zamandır onu Antalya’da ziyaret etmek istiyordum. Hem 5. hasta Recep Sert hem de 6. Salih Üslün’ün sağlığı buluşmaya uygun olunca, tarihi belirledik. Herkesin keyfi yerindeydi. Güle oynaya fotoğraflar çektik. Doktor hasta demeye bin şahit ister; Ömer Hoca’nın yaptığı espriler Recep Sert’i çok güldürüyor! Onun gülme kasları çalışmaya başladı çünkü... Salih Üslün’ün biraz daha zamana ihtiyacı var ve eşi dört gözle bekliyor onu...

        Değerli hocam, yoğun bir hayatınız var ama belli ki işinizi çok seviyorsunuz...

        Sevmeseniz yapılacak iş değil benimki.

        Estetik operasyonlarla gül gibi geçinip gitmek varken, yüz nakli nasıl oldu?

        İşin en estetik kısmı bu. Sadece yeni bir yüz değil daha güzel yüzü olsun, insanlar yadırgamasın istiyorsunuz. Dünyanın en yakışıklısı olamayacaklar ama tüm fonksiyonların çalıştığı, yüzüne en bakılır hale getirmeye çalışıyoruz.

        Antalya’ya gelene dek sizi sadece doktorları sanıyordum. Arkadaşları, psikologları olmuşsunuz.

        7 hastayla da artık abi kardeş gibiyiz. Arada gelgitleri oluyor, olacak... Kullandıkları ilaçlara, hijyenik koşullara dikkat etmeliler. Yeni hayatlarına alışmaları gerekiyor. Psikiyatri sık sık görse de ben hemen her gün birlikteyim.

        7. nakil Recep Kaya hâlâ hastanede. Nasıl durumu?

        Durumu iyi. En zoru 6.’sı Salih beydi. Dünyada bu şekilde komplike ameliyat hiç yapılmadı. Dili, göz kapağı bile değişti.

        Yüzde yüz memnun mu hepsi?

        Yüzde yüz memnun etmek gibi bir derdim yok. Önce hayatta kalmalarını sağlamaya çalışıyorum, sonra da sağlık koşullarının kaldırabildiği en estetik görüntüyü... 6 ay sonra bu iki hasta boğazlarındaki delikten değil tamamen ağızdan nefes alırsa çok mutlu olacaklar. Siz güzel görünmek, ilgi çekmek istersiniz. Ama bazıları hiç ilgi çekmemek için dua eder. Onlar için en başarılı operasyon fark edilmemektir.

        Salih beyin oğlu “Babam benden genç” diyor...

        Deri, kas değil kemik yapıları da sıkı olduğundan sarkma söz konusu değil. Bu genç gösteren bir şey. Salih beyin dokuları sağlıklı taşımasında da zorlandık ama şimdi Recep’ten daha iyi duruyor, çünkü Recep’e yakında başka bir operasyon daha yaptık.

        Gözleri kendilerinin ve iyi görüyor değil mi?

        Evet. Salih beye göz kapakları da nakledildi. Kulakları uzun zamandır duymuyordu. Eskiden cihaz kullanıyordu, şimdilik taktırmıyoruz o yüzden pek duyamıyor.

        Saç ve tırnağın çıkması da çok enteresan...

        Damarları da taşırsanız hepsi çıkar. O yüzden ince çalışmak çok önemli.

        Bu arada Salih beyin saçları beyaz çıkmalıydı, 54 yaşında. Ama yüzü ve dokuları alınan kişinin saç renginde çıkmışlar.

        Aynen öyle... 31 yaşındaydı nakil yaptığımız kişi.

        Yani yüz ve saçlar 31 yaşında, vücut 54. Ben de bir yaşıma daha girdim şu an!

        Öyle, bakalım ileride ne olacak; sürekli öğreniyoruz.

        ‘Bir ıskada tüm doku çöpe gider’

        Aklım almıyor, 2 yüz var ortada... Nasıl uyum sağlayabilir aradaki damarlar...

        Tabii maske gibi yapıştırmıyorsunuz. Sinirler, damarlar var... Yaşı uyacak, yüz büyüklüğü, kan dokuları... Ciddi testlerden geçiyorlar.

        İğne oyası gibi işliyor musunuz?

        Aynen öyle, çok daha zor. Yüzden damarları, kemikleri, sinirleri zarar vermeden kaldırmanız lazım. Ufacık bir ıskalamayla tüm doku çöpe gider. Bir de kasların yeni yüzde çalışması lazım, yoksa robot gibi kalır hasta. İlk yüzün damarları ikinci yüzde karşılığını bulup su borusu gibi bağlanmalı. Recep sol tarafını 6 ay sonra çalıştırmaya başladı, 5 yıl sonra mükemmel olacak.

        Nasıl yapıyorsunuz bunu?

        Mikroskop altında, bir de özel dikiş tekniği var. Bunun özel eğitimi var, Türkiye’de de en iyi şekilde yapılıyor.

        ‘Kadavralar üzerinde sabahlara kadar çalıştım’

        Neden bir tek siz yapabildiniz Türkiye’de bu ameliyatı?

        Bize nasip oldu. Ama yıllar boyunca araştırdım. 2004’ten itibaren 6 yıl kol nakli üzerinde çalıştım. Tabii özel izinle yapıyorsunuz. Kadavralar üzerinde sabahlara kadar çalıştım. Bir anlamda elim alıştı. Bakanlık da çok destek oldu, başarısız olsaydım sadece ben değil onlar da suçlanacaktı. Birlikte mevzuat çıkardık. İşin bir de organizasyonu var. Ambulansla getiriyorsunuz vücudu, kırmızıda bile durmamanız gerekiyor. Polis yolları kesiyor öncesinde...

        Şimdi yüz nakli için başvuran da artmıştır.

        Arttı. O yüzden seçimi çok dikkatli yapıyoruz. Önce hayatı tehlikede mi bakıyoruz. Sadece estetik kaygıyla geleni direkt eliyoruz. Bizimle ameliyat öncesi 6 ay geçiriyor. Uyum sağlayabilir mi, testlerden geçiriyoruz. Sonra ayrıntılı doku uyumu testleri var. n Yeni hedefler var mı? Beklentileri hemen artırmak istemem. Devam eden çalışmalar var. Rahim hastasının çocuk sahibi olması büyük başarı olur mesela.

        Türkiye artık yüz nakli konusunda kendini ispatladı mı?

        Çok ciddi marka olduk. Takip ediliyoruz. Dünyada bu işleri bilen 40 kişi var zaten, onlarla da iyi ilişkim var.

        Kalp durduktan sonra 6 saat...

        Bağışlar ne âlemde?

        Yüz olarak fena değiliz, 2 yılda 7 nakil iyi bir rakam. 6 ayda 3 ameliyat yaptık. Amerika’da yılda 1 tane yapılabildi.

        Kişi hayatını kaybettikten ne kadar süre sonra yüzü alınabilir?

        Kalp durduktan ve beyin ölümü gerçekleştikten sonra 5-6 saati geçirmemek lazım.

        Recep bey geçirdiği kazadan 7 yıl sonra ameliyat oldu. Bu sürenin önemi var mı? Mesela kaza geçirene hemen nakil yapılabilir mi?

        Teknik olarak kaza geçirmiş birine, uygun yüz ve uyum varsa nakil yapılabilir. Ama psikolojik hazırlık ve izni olması çok önemli. Bilinci yerinde değilse nakil yapılamaz. Belki hasarlı yüzüyle yaşamını sürdürmek istiyor.

        ‘Çürüyecek bir yüz yaşıyor neticede’

        Yakınlarını kaybedenler, yüzlerini başkasında görünce ne hissettiler?

        Tabii ki hüzün çöküyor ama düşünün, sevdiğin artık yok ve yüzü yaşamaya devam ediyor. Genelde güzel tepkiler veriyorlar. Aileler arasında daha yoğun paylaşımlar oluyor. Salih beyin yüzü çok benzedi kaybettiğimiz hastaya. Çürüyecek bir yüz yaşıyor neticede.

        Yüzünü aldığı kişinin huyu olmasa da hatlarının yumuşaklığı ya da sertliği yeni sahibine geçer mi?

        Neler görüyoruz yıllardır. Bu fiziki bir doku nakli ama yeni yüzü çok yumuşaktır, öyle davranmaya başlar. Olabilir tabii, onu gözlemleyeceğiz. Yüz, kişiliği ifade eder.

        RECEP EVLENMEK İSTİYOR

        Akyaka beldesinde tatil yapan Polonyalı turist Andrzej Kucza (43), denizde boğulma tehlikesi geçirdi ve hastanede beyin ölümü gerçekleşti. Ailesi organlarını bağışlamaya karar verdi. Ardından Prof. Dr. Ömer Özkan, Sağlık Bakanlığı’na ait özel uçakla Muğla’ya gitti. 2007’de temizlediği av tüfeğinin ateş almasıyla çenesinin büyük bölümünü, sol gözünü ve 12 dişini kaybeden Bursalı Recep Sert’i (27) Antalya’ya çağırdı. Temmuzda operasyon gerçekleşti. Recep Sert şu an iyi duyuyor, görüyor. Konuşması da zamanla daha iyi olacak. Abisi, Güven Sert’le konuşuyoruz.

        Zor günler geride kaldı...

        Aynen öyle. 7 yıldır yüzü yoktu kardeşimin. Yemek yiyebileceği bir ağzı, nefes alabileceği bir burnu oldu. İlk zamanlar başka birine bakıyor gibiydim, şimdi alıştım.

        Polonyalı kurtarıcısına çok benzemiş diyorlar...

        Çok benzedi. Sadece kardeşim daha esmerdi. O arkadaş bayağı sarışınmış. Kolları yüzünden epeyce koyu.

        Ailesiyle görüştünüz mü?

        Fırsatımız olmadı ama teşekkürlerimizi ilettik. İnşallah ileride ziyaretlerine gideriz.

        Şimdi Recep’in yeni hedefleri var mı?

        Herkes gibi evlenmek istiyor. Artık böyle bir imkân doğdu. Güzel bir mesleği var kardeşimin, aşçı ve döner ustası. Zamanla hem iş, hem eş, hem çocuk hepsini istiyor. Bursa’da annemler kız bakmaya başlamışlardır zaten!

        ‘BABAM EVDEN DIŞARI ÇIKMIYORDU’

        Antalya’da trafik kazasında beyin ölümü gerçekleşen 31 yaşındaki Muhittin Turan’ın yüzü, geçen ağustosta Edirne’den gelen 54 yaşındaki çiftçi Salih Üslün’e nakledildi. Henüz kaslarını kullanamadığı ve zaten kullandığı işitme cihazını bir süre daha operasyon gereği kullanamayacağı için konuşamıyor, iyi duyamıyor. Ama görüyor, algılıyor, yüksek sesle söylenenlere başıyla cevap veriyor. Bazı kelimeleri zor anlaşılsa da söylemeye çalışıyor. İlk günden beri yanında olan 27 yaşındaki oğlu Sedat’la konuşuyoruz.

        Baban 54 yaşında, donörse 31 yaşındaydı. Yani yeni yüzüyle senden sadece 4 yaş büyük...

        Kelimelerle anlatmak zor. Değişik bir insan oldu ama başka birine bakıyor gibi de değiliz, hemen alıştık. Çok garip bir his. Daha önce çok kötüydü, yüzündeki çoğu organ yoktu. Ayrıca hayati tehlikesi de vardı.

        Ateşli silah yaralanmasıydı değil mi?

        Evet, babamın başına gelen büyük şanssızlıktı. 2008’de samanlığa giren bir fareyi yakalamaya çalışırken av tüfeğinin namlusunun üzerine düştü... Hayattaydı çok şükür ama bakışlardan o kadar rahatsızdı ki evden dışarı bile çıkmıyordu.

        Donör Muhittin Turan’ın yakınlarıyla görüştünüz mü?

        Yeğenleriyle görüştük. Buluşmak istiyorlar bizimle dışarıda. Ama daha hastaneden çıkamadığımız için buluşamadık. Hastaneye geldiler. “Muhittin’e çok benziyor” dediler, duygulandılar...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ