Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Şef Ebru Baybara Demir kolları sıvadı

        Mardinli kadın şef Ebru Baybara Demir, bu kez bambaşka bir projeyle karşınızda. “Topraktan tabağa: Yaşayan toprak yerel tohum” projesi sayesinde Mezopotamya Ovası’nın en eski durum buğdayı tohumu olan ‘Sorgül’ yeniden yetiştiriliyor. Türkiye’nin en büyük yerel tohum projesi olmaya aday olan bu çalışmada şu an 35 yerel, 35 Suriyeli mülteci kadın istihdam ediliyor. Hedef ise 350 kadın çiftçiye iş imkânı sağlamak. HT Cumartesi'nden Nur Toprakoğlu'nun haberi...

        Topraktan Tabağa projesinin çıkış noktası nedir?

        Eskiden bu kadar kalabalık bir dünyada yaşamıyorduk. Basit tarım yöntemleri insanları doyurmaya yetiyordu. Sadece iklim değil, devletlerin tarım politikaları, bilimsel ilerlemeler, küresel eğilimler de artık toprak üzerinde söz sahibi. Sorumluluğumuz mutfaktan tabağa değil, topraktan tabağa olmalı. Çünkü tabağımızdaki yemeğin üretimi toprakta başlıyor. Bizden sadece iki kuşak önce organik ürün kavramı bilinmiyordu. Zaten herkes organik üretip besleniyordu. Soframıza gelen meyve, sebze, tahıl artık eski tadında değil. Oysa Türkiye tarih boyunca tarım yapılan bereketli bir ülke olmuş. Dünya üzerinde biyolojik çeşitliliği en zengin ülkelerin başında geliyoruz. Sayısı 12 binden fazla olan biyolojik çeşitliliğimizin 4 bin kadarı endemik. Yani başka topraklarda yetişmiyor. Anadolu’da 8 bin yılda oluşmuş bir tohum kültürümüz var.

        REKLAM

        Proje yerel tohum kültürünü nasıl destekleyecek?

        Amacımız; yerel tohumla üretim yapan küçük çiftçileri desteklemek ve bunu sürdürülebilir kılmak. Her türlü doğa koşuluna ve hastalıklara dayanıklı tohumları ekerek kuraklık başta olmak üzere bizi bekleyen tehlikelere karşı önlem almak.

        ÖNCELİĞİMİZ KADIN İSTİHDAMI’

        Projede kapsamında çalışmak için kimler istihdam edilecek?

        Önceliğimiz kadın istihdamı. Türkiye’de tarımda çalışan 5 milyon 998 bin kişinin, 2 milyon 842 bini, yani yüzde 47’si kadın. Tarımda çalışan kadınların yüzde 93’ü sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil. Kadın çiftçilerimiz tarım işçiliğinin yanı sıra çocuk bakımından, ev işlerine kadar başka sorumlulukları üstleniyor. Kadınlar kaynaklara ulaşmada erkeklerle aynı fırsata sahip olursa; tarımsal üretim ve verimi artırabilirler. Proje kapsamında tarla antlaşmaları yapılan 2 ilçede; toplumsal entegrasyonun sağlanması için Suriyeli mülteciler ve yerel halk arasından tamamı kadın çiftçiler, kursiyer olarak tespit edildi ve eğitimlerine başlandı.

        REKLAM

        Kaç kadın istihdam edilecek?

        35 yerel, 35 Suriyeli mülteci, toplamda 70 kadınla işe başladık. Mardin’in 2 ilçesinde 2 adet tarımsal kalkınma kooperatifi kurduk, 2 başvurumuz daha var. Hedefimiz Mardin’in 10 ilçesinde 10 kooperatif kurarak her birinde 35’er kadın çiftçiyle toplamda 350 kadına ulaşmak.

        Ebru Baybara Demir

        Hangi tohumlar ekilecek?

        Amacımız erişebildiğimiz tüm yerel tohumlara ulaşmak ve bölgesine göre yetişebilen tohumları tespit ederek ekimlerini yapmak. Mardin’in dağ köylerinin tamamını gezip rastladığımız yerel tohumları bir araya getirdik. Araştırma sonunda Sorgül (makarnalık) durum buğdayının yörede kullanılan en eski ve en yaygın buğday olduğunu tespit ettik. Bu araştırmalar sonunda çoğunluğu Sorgül olmak üzere Sorik, Beyaziye, İskenderi çeşitlerini de dahil ettik. Saha çalışmamızda 1238 kg yerel tohumu küçük çiftçilerden satın aldık. Tohumlarımız arşivleniyor, envanter işlemleri yapılıyor ve her şeyden önemlisi artık korunuyor. Şimdiye kadar tespit ettiğimiz buğdaylar (Sorik, Sorgül, İskenderi, Beyaziye) DNA dizilimlerinin yapılması için İstanbul’a Gen Araştırma Merkezi’ne gönderildi, sonuçlar bekleniyor. Bu buğdayların 14 kromozomlu olduğu düşünülüyor. Mezopotamya’nın bilinen en eski atalık durum buğday tohumu ‘Sorgül’ tohumluk olarak, Mardin Ovası’nda, Artuklu’nun bir köyünde iyi tarım uygulamaları ve geleneksel üretim teknikleriyle üretilecek

        REKLAM

        lk hasat ne zaman yapılacak?

        Haziran 2018’de. Bu yıl tohumların çoğaltılması ve iyi tarım uygulamaları eğitimleri verilecek. İlk aşamada arazi sahiplerine tohumluk olarak dağıtacağız. Ekimlerin ziraat mühendislerimizin kontrolünde yapılması ve hasada kadar denetlenmesi, kimyasal gübre ve zirai ilaç kullanılmamasını şart koşuyoruz. Verdiğimiz tohuma karşılık arazi sahibinden ilk sefere mahsus yüzde 15 tohumluk isteyeceğiz. Çiftçi yerel tohumdan, hibrite göre daha az ürün aldığından; hibrit tohumdan kazanacağı parayı yerel tohumla yaptığı üretimden de kazanabilmesi için pazar arayışındayız. Piyasada ciddi talep var. Sistemi kurduğumuzda yerel tohum kendiliğinden yayılacak. Unutmayalım, biz istersek çiftçi üretecek. Para kazanırsa devam ettirecek.Toprağından vazgeçmeyecek...

        Bildiğim kadarıyla proje Birleşmiş Milletler tarafından destekleniyor...

        REKLAM

        Evet, projemizin ilk destekçisi, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO. Eğitim ve teknik konularda yardımcımız ve iş ortağımız. Ardından en büyük desteğimiz TBMM İdari Amiri, Mardin Milletvekilimiz Ceyda Bölünmez Çankırı. Proje onun himayesinde ve destekleriyle yürüyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, belediyeler ve kaymakamlıkların yanı sıra ilgili kurum müdürlükleri de destekçilerimiz arasında. En büyük destekçimiz de halkımız tabii.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ