Fenerbahçe - Shakhtar Donetsk maçının yazar yorumları
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi 3. Ön eleme turu ilk maçında Shakhtar Donetsk ile golsüz berabere kaldı. HTSPOR yazarları bu mücadeleyi yorumladı
SERDAR ALİ ÇELİKLER: EPEYCE ZAMAN LAZIM
TAM 11 yıldır Lucescu ile birlikte üretimini tamamlamış; bir takım Donetsk. Böylesine bir takım karşısında; 700 gündür Avrupa arenasında maça çıkamayan; yepyeni bir kadroyu yeni bir hoca ile oluşturma gayretinde bir takım vardı. Nicedir orta alan merkezini 3 ya da daha fazla oyuncu ile tutmaya alışan bir takım 2 kanat; 2 merkez santrfor ile oynama uğraşında. Henüz üretim aşamasındaki bir takımın hocası için riskli bir tercih. Nitekim Dnipro maçında biri gol olan 2 pozisyonun; Sivas’ta Batuhan’ın kaçırdığı pozisyonun; Olympiakos maçında penaltıya neden olan pozisyonunun aynısı oldu ve deorganize tandemin 2 bireysel hatasından Alex Teixeira önce bir free kick doğurdu sonra net bir fırsatı harcadı. Ardından Kjaer, sonra yerleşik savunmadayken Volkan 2 yüzde yüz golü engelledi. Aslında 35’te skor 0-3 olabilirdi. 35’ten 45’e kadar biraz daha dengeli bir oyun oldu. Bunun sebeplerine kısaca bakalım.
Nani ve Diego iki kanatta yer alıyorlar ve sürekli değişiyorlar. Ama bu değişim o kadar sık oluyor ki beklerin önü muhakkak açık kalıyor. Hiç yardım görmeyen Caner’in kanadı Srna’nın bindirmelerinde hep tehlike noktası oldu. Çünkü Nani bek kovalamadı; Diego da daha çok iç gibi oynamaya meyilli. Tandemin önündeki Topal gününde olmadığından hava toplarında etkili stoperlerin yer zaaflarında yardımcı olamadı. Bu anlarda, deorganize, dengesiz bir takım savunması görüntüsü veren Fenerbahçe’yi mücadeleci ruhu ayakta tuttu. Hücumda hiç pozisyon üretemediler çünkü top tutması beklenen Fernandao açıkça bu seviyede çok zayıf kaldı. İlk yarının heyecan verici tek anı Nani’nin müthiş ortasına Fernandao’nun kötü kafa vuruşuyla eridi gitti.
2. yarıda Sow’u sol öne yakın tutan ve 4-1-4-1’e evrilen Fenerbahçe, pas organizasyonlarını geliştirdi ve sadece 1 kontra fırsatı verdi, o da Topal’ın bireysel hatasından. Nani’nin sabit sağ açıklığı; gel gelelim hücumda üretkenlik sorunu devam etti. Caner belki 15 orta yaptı ama isabet sayısı 0’dı. Maçın en kritik pozisyonunda Fernandao, Nani’ye doğru zamanda pas veremediğinden olası bir gol güme gitti. Az şut denemeleri ve Gönül - Şener yokluğunda Hasan Ali’nin hücumdaki yetersizliğinden tek kanatlı oynamaları verimsizlikte etken olabilir. Persie’nin en az 2 haftaya ihtiyacı var. 10 dakika koştu, tükendi. Fenerbahçe açısından bonservisi tartışılan De Souza’yı, Kjaer’i, Diego’yu ve savunma anlamında Hasan Ali’yi beğendim. Takımın coşkusu, oyun planına bağlılığı, disiplini ve hücum presten taviz vermeme çabası da artı puanlardı. Ama gerek fizik gücünün artması, gerek oyunun oturması gerek kadronun şekillenmesi için epeyce zamana ihtiyaç var. Bir de merkez orta alana, driplingle top taşıyabilen bir oyuncu kesin eklenmeli. Turun favorisi elbette hala Shakhtar. Ancak, Lviv’de atılacak ilk gol büyük bir başarının kapısını açabilir.
FAİK ÇETİNER: UMUT VAR
SHAKHTAR Dontesk maçı F.Bahçe bu sezon başındaki en önemli sınavıydı. Hazırlık maçlarında göz dolduran Sarı-Lacivertli takımın güçlü rakibi karşısında neler yapacağını da hepimiz merak ediyorduk. Teknik adam yeniydi. Kadroya yeni yıldızlar gelmişti. Geniş kadro yüzünden sahaya ideal bir 11 bulup sürmek de kolay değildi. F.Bahçe’nin olmazsa olmazlarından Gökhan Gönül’ün maç öncesi sürpriz sakatlığı planları bozmuştu. O kanat savunucusu alternatif Şener de cezalıydı. Pereira bu kanada savunucu olarak Hasan Ali’yi monte etmişti.
Tribünlerin sevgilisi Van Persie de kulübedeydi. Fazlasıyla yenilenmiş kadrosuyla F.Bahçe, ilk 45 dakika içinde çok olumlu bir futbol oynayamadı. Lucescu’nun Shakhtar ‘ı ilk 45 dakika içinde daha fazla pozisyona girdi. “Kalsın mı gitsin mi?” diye tartışılan Volkan Demirel, bu yarının yıldızı oldu. F.Bahçe hücumda fazlaca organize olamıyor. Golü ferdi yeteneklerin becerisinde ve duran toplarda arıyordu. Pereira, ikinci yarıya da ilk yarıdaki 11’le başladı. F.Bahçe bu yarıda biraz daha hareketli biraz daha istekliydi. Ancak rakip ne küçümsenecek ne de kolayca pes edecek bir takım değildi. Pereira, hamlelerini son yarım saatte yapmaya başladı.
Önce Mehmet Topal çıktı, Meireles girdi. Sow çıktı, beklenen oyuncu Robin van Persie girdi... Rakibin oyunu kendi alanında kabul edip kontratak futbolundaki ısrarı F.Bahçe’yi de ister istemez kontrollü oynamaya yöneltti. Maçın son dakikalarında Van Persie, önemli bir fırsatı kullanamadı ve maç başladığı gibi bitti. Eleme oyunlarında ilk maçta gol yemeden 90 dakikayı bitirmek küçümsenmemeli. Shakhtar da eski Shakhtar olmadığına göre rövanş oyununda umut var. Yeter ki F.Bahçe’nin maçın kaderini değiştirecek ayakları, bir an önce sahneye çıksın. Van Persie, Nani ve Fernandao gibi...
VOLKAN DEMİREL
Dün gece gördük ki; bu takımın banko kalecisi Volkan Demirel’dir. Ve F.Bahçe kolay kolay ondan vazgeçemez.
PORTEKİZ KONTENJANI
F.Bahçe’de bir dolu transfere rağmen Bruno Alves ve Meireles, rahatlıkla forma bulabiliyor. İnsan ister istemez bu oyuncular için “Portekiz kontenjanı mı? diyesi geliyor.
