Gençlerbirliği-Beşiktaş maçı yazar yorumları

Beşiktaş, Ankara’da 5 tane forvet oyuncusuyla maça başladı. Önde Gomez, iki kanatta Töre ve Quaresma, ortada Olcay arkalarında Sosa. Kağıt üstünde çok etkili isimler. Ama işin icraat tarafı, düşünülen gibi olmadı. Çünkü ne kadar iyi aksesuarlı bir araba yaparsanız yapın, o arabayı çalıştırmak için anahtara ihtiyacınız vardır. Futbol da böyledir. Çok forvet oyuncusunu yan yana getirmek, ofansif olarak başarılı olacağınız sonucunu taşımaz. Bunları doğru kurgulamanız gerekir.

Şunu bir kere baştan söyleyelim; bu takımın anahtar görevini gören, takımın ofansif yönünü organize eden, iki kanat oyuncusunu etkili hale getirebilen, dar alanda, forvet arkasında final pası yapabilecek, verkaçı silah olarak kullanabilecek birinci oyuncusu Sosa. Onu kaleden uzakta oynatmak doğru bir karar değil. Dün akşam başlangıçta böyle bir eksiklik yaşandı.

İkinci olarak da Olcay’ı forvet arkası oynatıp, rakip arkasına koşu atabilecek, içeri kat ettiğinde rakibin dengesini bozabilecek bir silahı da Beşiktaş kendi tercihiyle etkisiz hale getirdi. Bir de buna Quaresma’nın etkisizliği eklenince, Beşiktaş ilk yarıyı hem skor hem oyun olarak kaybetti.

İkinci yarı Şenol hoca olması gerekene döndü. Sosa’yı forvet arkasına, Cenk’i de forvete alarak Beşiktaş’ı oynar hale getirdi. Tek kale oynanan bir ikinci yarı var. Cenk Tosun ve Töre’nin inisiyatif aldığı, Atiba’nın oyunu zorladığı, Sosa’nın yönettiği bir düzen, bu bölümde çok etkili oldu. Etki golü de getirdi, pozisyonları da...

Beşiktaş’ta şunu iyi görmek ve devam ettirmek lazım. Beşiktaş ligin her takımına, her yerde, her şekilde gol atar. Atacaktır da. Fakat alıştığı düzenini ve sistemini de devam ettirme şartıyla. G.Birliği karşısındaki gibi değişiklikler yapmasına ihtiyacı yok. Temposunu ortaya koyduğunda, kalesinde gol görmeden götürdüğü her maçı golle bitirecek, Töre, Sosa, Kerim Frei, Quaresma, Gomez, Cenk ve Pektemek gibi oyunculara sahip olan bir takım, ikinci yarı gibi hem güzel oyun ortaya koyup hem de pozisyon ve goller bulabilir. Dün akşamın da puan kaybıyla beraber hem oyunculara hem teknik heyete çıkarılabilecek bir dersi oldu. Ligin daha çok başı, bunlar telafi edilebilir. Yeter ki yeniden tekrarlanmasın...

SİYAH VE BEYAZ

İlk ve ikinci yarı arasında siyahla beyaz kadar fark vardı. İkinci 45’teki tempo, Cenk Tosun’un katkısı bu devreye heyecan getirdi.

SOSA ALAN DIŞI!

Başlangıç oyun tercihinin yanında bu yarıda Sosa’nın etkili olamayacağı bir alanda oynatılması, maça iyi başlanılmasına engel oldu.

İBRAHİM YILDIZ

BEŞİKTAŞ TEK DEVRE OYNADI

Deplasman takımı Beşiktaş bu kez Ankara’da Gençlerbirliği engelini geçemedi. İkinci yarı tek kale oynadığı karşılaşmayı bir puanla kapattı.

Beşiktaş, Arnavutluk deplasmanı yorgunluğunu atamamış. Ankara’daki karşılaşmada takımın genelinde fiziksel düşüş net olarak sahaya yansıdı. Karşılaşmaya iyi başlayan, top çeviren, rakip ceza alanı önünde çoğalan Beşiktaş’tı. Ancak bu tempo çok kısa sürdü. 15 dakika sonra, savunma hattını biraz daha öne alan Gençlerbirliği kontra toplarla gelip, ‘’Bu oyunda ben de varım’’ diyerek kendini gösterdi.

İlk yarının tamamında Beşiktaş’ın rakip kalede gol yollarını bulamaması en dikkat çeken nottu. Çünkü, Beşiktaş sezona iyi başlamış ve ligin en çok gol atan takımlardan birisi. Üstelik deplasmanlarda attığı gollerle taraftarının beğenisini kazandı. Şenol Güneş, dünkü maçta Gomez’i tek santrfor olarak görevlendirmişti. Ancak, sol ve sağ kanatlardan beklenilen ortalar gelmeyince Gomez yalnız adamı oynadı. Kendi kalesine attığı golle moral olarak yıkılan Tosic’in ilk 45 dakikada tek bir orta yapamaması ilginçti. Motta’yı İstanbul’da bırakan Şenol Güneş, Tosic’in ortaya koyduğu performanstan hiç de hoşnut değildi şüphesiz.

Siyah- Beyazlılar’ın en büyük sorunu orta alanda çok topla oynaması ve zaman kaybıydı. Gökhan Töre ile Quaresma sanki özel görevli gibiler. Aldıkları her topla zaman geçirmeyi, bir değil birkaç futbolcuyu çalımlamayı ilke edinmişler. Bu anlayış hem kendilerine hem takımlarına büyük zarar veriyor. Dün Olcay’ın da sahada ne yaptığını bilmeden gezmesi tüm dengeleri bozdu. Bir anlamda Beşiktaş’ın 3 eksikle oynadığını söylemek gerekir.

Kötü gidişi gören Şenol Güneş, 2. yarı yerinde bir hamle yaptı. Olcay’ı ve Quaresma’yı kenara aldı. Necip ile Cenk’i oyuna sokarak daha hızlı bir oyunla skoru değiştirmeyi hedefledi. Çift santrfora dönüş, rakip savunma adına zor bir görünümdü.

Karşılaşmanın ikinci yarısı, yapılan değişiklikler sonucu Beşiktaş’ın üstünlüğü altında geçti. Üst üste yakalanan pozisyonlar değerlendirilebilse maçın skoru çok farklı olabilirdi. Cenk oyuna heyecan ve dinamizm kazandırdı. Gökhan Töre’ye yaptığı asist ise mükemmeldi.

GÖKHAN İSTERSE OLUYOR

İlginç bir kişiliği var Gökhan’ın... Sahada kendinden başka iyi top kullanan biri olduğunda dengesi bozuluyor. İkinci yarı Quaresma çıktı. Sazı eline aldı. Pas attı, çalım attı. Rakibin sağ kanadını ezdi geçti. Attığı kafa golü, iyi yer tutuşunun ve isteğinin göstergesiydi. Demek ki, isterse hızlı oynayıp, top ezmezse iyi şeyler oluyormuş.

TOSİC ÇOK FORMSUZ

Gençlerbirliği’nden büyük umutlarla alınan Tosic dün kendi kalesine attığı golün etkisinde kaldı. Moral olarak dengesi bozulan Tosic, ataklarda tek bir topu orta olarak kullanamadı. Hızlı rakiplerini arkaya kaçırdı. Beşiktaş sol bek sorununu Sırp futbolcuyla da çözemeyecek anlaşılan.

BÜLENT YAVUZ

KAN KIRMIZI, AYDINUS SARI

Ankara 19 Mayıs Stadı’nda Kara Kartal özellikle ikinci yarı çok iyi oynamasına rağmen galip gelemedi. G.Birliği yeni antrenörüyle can havliyle de olsa çok iyi mücadele etti ve 1 puanı da söke söke aldı. Bütün samimiyetimle söylemek isterim ki birinci devreyi seyrederken hakemin müthiş performansına hayran kaldım ve ‘çok iyi yazacağım’ diye de kendimi kurdum. Ama maalesef hevesim kursağımda kaldı. Maçın teknik analizi olarak hiçbir şey yazmayacağım. 54. dakikada Mario Gomez’in şiddetli dirseği G.Birliği futbolcusu Skulason’un elmacık kemiğinde patladı. Yüzü kan çanağına dönen oyuncu sedyeyle çıkarken, Aydınus’un sarı kartı tam bir hayal kırıklığıydı. Bundan sonra sarıyı yazsan faulü yazsan neye yarar ki. Ha son dakika var orada da penaltı yoktu. Ersan’ın müdahalesi önce topaydı ve kurala uygundu.

NOTUM: 7.9 / YETERSİZ