Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Tümosan Konyaspor Konyaspor - Beşiktaş maçının yazar yorumları - Tümosan Konyaspor Haberleri

        KULÜBE ETKİSİ | ALİ GÜLTİKEN

        Hem Beşiktaş hem de Konyaspor denge takımları. Sakin kalabilen, ne oynadığını bilen takımlar. İkisi de sistemlerine sadık, bunu 90 dakika uygulayabilecek yetenekte takımlar. Konya’nın geçen seneki başarısı da tesadüf değil. Aynı şekilde bu sezon da devam ediyor. Bu tür dengeli maçları değiştirebilmenin yolu, yetenekli oyuncu farklarıdır. Ya oyun içerisinde elinizdekilerle bu farkı yaratırsınız ya da kulübeden gelecek oyuncularla...

        Beşiktaş golü erken yemesine rağmen maça başlayan ilk 11 oyuncuları ile oyunu bir noktaya kadar getirebildi. Burada bazen Quaresma, bazen Olcay, bazen de Cenk etkili oldu. Beck dönem dönem oyunu zorladı ve etkili işler yaptı. Fakat yenilen 2. golden sonra Beşiktaş ne sahadaki oyuncuları ile ne de kulübeden gelenleri ile buna reaksiyon gösterebildi. Özellikle oyuna etki etmesini beklediğimiz Oğuzhan’ın sakatlanması ve Quaresma’nın ikinci yarıda hiç oyunda olmayışı Beşiktaş’ı etkinlik olarak düşürdü.

        "BEŞİKTAŞIN DAHA İYİSİNİ YAPMAK ADINA ETKİLİ BİR KADRO REKABETİNE İHTİYACI VAR"

        Beşiktaş’ın bir diğer görünen sıkıntısı da orta alan etkinliği ile alakalı. Tolgay yetenekli ve kaliteli bir oyuncu ama ofansif anlamda Sosa’nın etkinliğinden çok uzakta. Aslında ondan bunu beklemek de doğru değil. Ama sahada bu formayı giyiyorsa ve geçen sene o bölgede oynayan Sosa’nın yerinde oynuyorsa doğal olarak beklentiler de oraya gidiyor. Sahadaki oyuncular Beşiktaş adına şüphe götürmez kaliteli ve iyi oyuncular. Ama bazen ilk 11’ler maçı kazanmaya yetmez. Onlarla bir yere kadar götürüp kulübeden gelen oyuncularla vurucu hamleyi yaparsınız.

        Beşiktaş geçen sezon bu etkinliğe sahipti. Özellikle forvet bölgesinde kulübeden gelen oyuncular her maçta sonuca etki ettiler. Dün bunu doğal olarak tekrar bekledik ama değişiklikler sonuca yetmedi. Hatta son 10 dakikada verilen pozisyonlarla maç da farklı bir yere gidebilirdi. Bazen kaybedilen 2 puana kayıp gibi bakılabilir ama dünkü maçın geneli ve sonucunda 1 puanı da kazanç olarak yazmak gerekiyor. Beşiktaş, oyun disiplini, düzenine sahip bir takım. Ne yaptığını da biliyor. Ama daha iyisini yapmak adına etkili bir kadro rekabetine ihtiyacı var. Bu maç, Şenol Hoca’nın oyuncu transferi ile ilgili yaptığı açıklamalarını izah eder nitelikteydi. İyi oyuncu, hem rekabet için hem kazanmak için hem de şampiyonluk için önemlidir.

        OYUN HAKİMİYETİ

        Beşiktaş, golü erken yemesine rağmen oyuna geri dönüp 10 kişi kalana kadar, maçın dengesini elinde tutarak oyunu kontrol etti.

        10 KİŞİ KALDIKTAN SONRA

        10 kişi kaldıktan sonra verilen pozisyonların çokluğu da bu maçta ilerisi için alınacak önemli bir ders oldu.

        BEŞİKTAŞ BİR PUANA SEVİNMELİ | İBRAHİM YILDIZ

        Beşiktaş bir puana sevinmeli Orta alanın tüm yükü onun üstündeydi. Top kazandı. Rakibe alan bırakmadı. Savunmada , zaman zaman da ofansta etkiliydi. Görevini eksiksiz yaptı. Dünya çapında hakem. Ne var ki, ülke içinde yönettiği maçlarda aynı başarıyı gösteremiyor. İlk yarı oyundaki hakimiyeti kaybetti. Necip’i ikinci dirsekten oyundan atmalıydı. Görmezlikten geldi. Son 10 dakikada kırmızıyı göstermek zorunda kaldı. Sezona Alanyaspor galibiyeti ile başlayan Beşiktaş, zor Konyaspor deplasmanını bir puanla kapattı. 90 dakika süresince hiç korner kullanmayarak ilginç bir istatistiğe de imza attı Siyah-Beyazlılar.

        Konyaspor geçen yıl ortaya koyduğu futbolla beğeni toplayan bir ekip olmuştu. Beşiktaş karşısında daha hızlı hareket etme kabiliyetinden uzaktılar. Forvette çoğalma sorunu yaşadılar. Oyunu çok geride kabul ettiler. Attıkları 2. golün ardından galibiyeti koruma içgüdüsü, oyun dengelerini bozdu. Beşiktaş için bir yanda lig, öte yanda Şampiyonlar Ligi... Kafaları karışık. Takım kadrosu tam olarak oturmamış. Şenol Güneş sıkıntılı. Aldıkları oyuncuların hiçbiri henüz forma giymedi. Üstelik yeni transferler geliyor... Tüm bu belirsizlik ortamı, farklı planlar, ister istemez oyuncuların da teknik kadronun da düşüncelerine ambargo koymuş durumda...

        "BEŞİKTAŞ ESKİ GÜNLERİNİ ARATIYOR"

        Dün, ilk 45 dakikaya baktığımızda, öncelikle Cenk’in bulunduğu alanın dışına çıkmadığını gördük. Daha fazla oyuna katkı yapabilir, gerektiğinde ortalara gelip rakip savunmada boşluklar yaratabilirdi. Çakılı santrfor döneminin eskilerde kaldığını Şenol Hoca’nın Cenk’e söylediğini düşünüyoruz. Cenk gibi çakılı bir golcüye sağlı sollu ortalar gelmezse işin zor olduğunu gördük. Her şeye karşın, Quaresma yine yıldız bir futbolcu olduğunu gösterdi. Topu her ayağına aldığında “Tehlike geliyor” dedirtti. Fakat, şunu da belirtmekte fayda var... Geçen yıl çok söylenen ve beğenilen “Beşiktaş’ın bir felsefesi var” düşüncesini dün izleyemedik.

        Neydi bu felsefe? Seri, garanti, öldürücü pas trafiği... Rakibin geniş alan bırakması, orta alanda ciddi baskı yapmamasına rağmen alışılagelen pasları izleyemedik. Bunun en önemli nedeni ise Tolgay ile Oğuzhan’ın kendilerini oyuna veremeyişinden kaynaklandı. Arkadaşlarına ters toplar atamadılar. Sıkışık oyunu açmada istenilen performansı gösteremediler... Atiba gibi garantici bir oyuncu yanlarında varken, riski göze alıp rakip ceza alanına direk gitmede zayıf kaldılar... Mücadelenin ikinci yarısında oyunda hakimiyetini gösteren Beşiktaş oldu. Beck’in uzun ortasını iyi takip eden Cenk golcü kimliğini gösterdi. Ne var ki, Konyaspor beraberliği yine sol arkaya attığı bir orta ile kazandı. Tosic’in bulunduğu alan bir kez daha rakibe kapatılamadı. İlk yarıya oranla daha tempolu ve mücadele gücü yüksek bir maç izledik. Necip’in kırmızı kartla oyun dışı kalması Konyaspor’u daha çok pozisyona soktu. Bu futbolcunun stoper olmadığı bir kez daha gözüktü. Uzun süredir sakatlık sorunu yaşayan Rhodolfo’nun çizgiden çıkardığı top Beşiktaş’ın bir puan kazanmasında önemli bir hamleydi.

        ATİBA GÖREV ADAMI

        Orta alanın tüm yükü onun üstündeydi. Top kazandı. Rakibe alan bırakmadı. Savunmada , zaman zaman da ofansta etkiliydi. Görevini eksiksiz yaptı

        CÜNEYT ÇAKIR ŞAŞIRTTI

        Dünya çapında hakem. Ne var ki, ülke içinde yönettiği maçlarda aynı başarıyı gösteremiyor. İlk yarı oyundaki hakimiyeti kaybetti. Necip’i ikinci dirsekten oyundan atmalıydı. Görmezlikten geldi. Son 10 dakikada kırmızıyı göstermek zorunda kaldı.

        ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL AMA... | KARTAL YİĞİT

        Beşiktaş, ortasını kullanamadığı zaman ciddi rakiplere karşı sıkıntı yaşayacağını dün net bir şekilde belli etti. Geçen sezon gelen şampiyonluk ve göze hoş gelen futbolda Sosa ve ona ayak uyduran Oğuzhan’ın katkısının ne derece önemli olduğunu Konyaspor karşısında gördük. Özellikle Sosa’nın olmaması balans ayarını bozmuş. Buraya acilen Talisca, müdahalesi şart. Tabii ki transfer biraz da şans işi çok şey beklediğiniz oyuncu gideni mumla aratabilir. O nedenle sabırla beklemek şart.

        İlk hafta Alanya önünde elde edilen farklı skorun abartılmaması gerekirdi. Beşiktaş orta sahası kendisi gibi oynamaya çalışan ve hızlı hücum yapan bir takıma karşı bu görüntüsüyle olumsuzluklar içinde olduğunu gösterdi. Oğuzhan topu ileri götürmekte çok yalnız kaldı. Fizik olarak zaten etkili bir oyuncu değil, rakip de dirençli çıkınca ofans anlamındaki bozukluk geriyi de etkiledi. Ona yardımcı olması gereken Tolgay’ın da etkisiz kalışı göbekten o öldürücü ara pasların bir türlü gerçekleşmemesine neden oldu. Doğal olarak da oyun özellikle Tosic ve Quaresma’nın ayağından çıkacak ortalara kaldı.

        "GECİKEN TRANSFERLER VE OYUN ŞABLONUNUN DEĞİŞME İHTİMALİ ÇOK DAHA FAZLA İRDELENMELİ"

        Oradan da çok isabetli işler gelmeyince pozisyon zenginliği yaşanmadı. Konyaspor her ne kadar henüz lige tam hazır olmasa da Beşiktaş’ı çok zorladı ve Kartal’ın kalesinde özellikle Necip’in gereksiz atılmasıyla son bölümde önemli pozisyonlar yakaladı. Beşiktaş kötüydü ama galip de gelebilirdi aynısını Konyaspor da yapabilirdi. Açıkçası beraberlik iki takım için de normal sayılmalı. Ligin henüz başı ancak Beşiktaş’ta eksikler şu an için sorun. Özellikle savunmadaki anlaşmazlık tam başa bela. Ortadaki ofansif tablo gitmiş yerini bir karmaşaya bırakmıştı dünkü maçta.

        Yenilen 2 golde de savunma komple hatalı. Adam paylaşımı ve kademe anlayışı sıfır. Savunmanın arkasına atılan her top Konyaspor tehlikesi oldu. Necip’in kırmızı kartı adeta bağıra bağıra geldi. Şenol Hoca kulübe de bu konuda alternatifi de bulunmadığı için hamle yapamadı. Ya da yapsa riske girmek istemedi. Böylesine 2 puan kaybı hem sezon başı hem de Konyaspor gibi bir deplasmanda olduğu için çok fazla önemsenmemeli. Ancak geciken transferler ve oyun şablonunun değişme ihtimali çok daha fazla irdelenmeli.

        GECİKMELİ KIRMIZI KART | BÜLENT YAVUZ

        Hafta başında Rio’dan gelen hakem Cüneyt Çakır ve yardımcıları, MHK tarafından hazır göründükleri için bu maça atandılar. Hakem Çakır’ın kalitesini tartışmak, abesle iştigal etmek demektir. Ancak eleştirilmez değildir. Çakır, özellikle müsabakanın ilk yarısında maçın kontrol ve disiplin altına alınmasında zaman zaman zorluklar yaşadı. Şartlar ne olursa olsun, dünya hakemimiz her halükarda her maçın üstesinden gelmelidir. 30’da Necip’in Rangelov’a kol ve dirseğini kullanıp yaptığı müdahale net bir faul ve sarı kartı gerektirirdi.

        Hakem tereddüt etmeden hem faulü verdi hem de kartı gösterdi. Ama aynı Necip’in 45+5’te yine rakibinin başına gelecek şekilde ellerini kullanarak yaptığı müdahaleyi es geçmesi de ilk sarısıyla çelişkiye düştü. Burada Necip ikinci sarı kartı görüp ihraç edilmeliydi. Peki neden? Çakır pozisyona uzaktı. Kanaatimce olayı net göremedi. Yardımcı da katkı yapmayınca Necip kırmızı kart görmekten kurtuldu. İkinci yarıda kabul edelim ki; hakem daha dikkatliydi, pozisyonlara daha yakındı ve maçı da büyük ölçüde kontrol altına aldı. Necip 82’de ikinci sarıdan kırmızı gördü. Gecikmeli de olsa bu kırmızı kart, taraflı tarafsız herkese”Hak yerini buldu” dedirtti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ