Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Spor Toto 2. Lig Osmanlıspor Osmanlıspor-Fenerbahçe maçı yazar yorumları - Futbol Haberleri

        FAİK ÇETİNER

        KAZANÇ MI, KAYIP MI?

        Fenerbahçe’nin, İstanbul dışında oynadığı ilk lig maçıydı. Rakip Osmanlıspor, Süper Lig’e iyi başlayan, içeride ve dışarıda ofansif futbolu ön planda tutan bir takımdı. Maça ev sahibi çok etkili başladı. İlk 10 dakika dolmadan da bir panaltı ile öne geçti. Fenerbahçe oyunda dengeyi kuramadan golü yemişti. İlk 10 dakikada sonra, golü yiyen F.Bahçe açıldı, ev sahibi kapandı. Advocaat’ın sahaya sürdüğü 11’de dikkat çeken tek değişiklik, Hasan Ali’nin yerine İsmail Köybaşı’nın oluşuydu. İlk 10 dakika hariç ilk yarı boyunca bilhassa Volkan Şen’in taşıdığı toplarla rakip alanda cirit atan Fenererbahçe, kale önünde yine şanssız, yine beceriksizdi.

        Düşünün ilk yarıda 8 korner atan bir Fenerbahçe sahadaydı. Sarı-Lacivertliler’in geride rakibine bıraktığı geniş alanlardan da ev sahibi faydalanamadı. İlk yarıyı yenik kapatan Fenerbahçe, ikinci yarıya Advocaat’ın herkesi hayrete düşüren riskli bir hamlesi ile başladı. Orta alandan Ozan Tufan dışarı alınmış, Van Persie sahaya sürülmüştü. Bu hamle tartışılırken yine Volkan Şen’in ortaladığı adrese teslim topla Van Persie eşitliği sağladı. Önde giderken geriye yaslanan Osmanlıspor da biraz öne çıkmaya başladı. Son 30 dakikaya girilirken Advocaat, Sow’un yerine Alper Potuk’u sahaya sürdü. Bu hamlesi bu sefer doğruydu. Bu değişiklikle Fenerbahçe orta alanda da yeniden dengeyi kurdu. Son 20 dakikaya girilirken Volkan Şen’in sakatlanıp oyundan çıkması Fenerbahçe adına şanssızlıktı. Hafta arası Avrupa maçı oynamış iki ekibin mücadelesinde yorgunluk ön plana çıktı. Osmanlıspor rakip kaleye gitmekte zorlandı. Fenerbahçe de Volkan Şen çıktıktan sonra hücumda çoğalamadı ve çok da etkili olamadı. Halbuki Fenerbahçe’nin karşısında belki de bu sezon kendi evinde en etkisiz oyununu oynayan bir Osmanlıspor vardı. Deplasmana baktığımızda bir puan fena sayılmaz. Maça baktığımızda ise Fenerbahçe böyle yorgun ve etkisiz bir Osmanlı bir daha bulur muydu, tartışılır. Bu maç kayıp mı, kazanç mı? Ona da cevabı Advocaat ve Sarı-Lacivertli futbolcular versin.

        MEHMET TOPAL

        Dün yine takımın en iyilerindendi. Fenerbahçe’yi onsuz düşünmek zor. Ama girdiği ikili mücadelelerde biraz daha dikkatli olmalı. Dün çift sarı karttan yine dışarıda kalabilirdi.

        VOLKAN ŞEN

        Fenerbahçe’nin şu anda hücumdaki en etkili silahı. Tahmin ediyorum ki Milli Takım için de büyük kazanç. Ancak onun da her pozisyondan sonra hakemlerle ve rakiplerle uğraşması yanlış. Kendi işine bakması kendi menfaatine olur. Bizden söylemesi.

        SERDAR ALİ ÇELİKLER

        WES'İ VE POLDI'Sİ YOK Kİ

        Ligimizin iki dikine oyun taraftarı hocasının takımı karşılaştı. Mustafa Reşit Akçay’ın takımı, orta alanda pasla falan uğraşmadan direkt uçan kanat oyuncuları ve Ndiaye ile mümkün olduğunca rakip alana doğru akmayı hedefliyor. Ama Osmanlıspor’un en önemli noktası Güven-Çağıran ikilisi. Hem öndeki uçurtmalara top atma hem de kaleciye kadar süren hücum presin başlangıçlarını yapması itibariyle. Dick Advocaat da baktı ki orta alanda pas oyunu oynamak istese de bunu yapacak oyuncusu yok, o nedenle geriden ilerideki 2 siyahi atlete şişirelim bakalım ne olacak tarzı futboluna döndü. Bu oyun anlayışında takımın tek yaratıcı unsuru Volkan Şen. Bu plan bilhassa Feyenoord maçında tutmuştu. Dolayısıyla bol presli, bol uzun toplu, bol 2’li mücadeleli ve bol faullü bir maç vadediyordu bize bu müsabaka.

        Ev sahibi iyi başladı, Fener’i çıkartmadı, atak devamlılığının üstüne 3 korner 1 penaltı eklediler ve skoru aldılar. İstenilen ortam oluşmuştu. Fener’e alan bırakmıyorlar, Volkan Şen de istediklerini yapamıyordu. Ama ilk 45’te sadece 1 kez kontra fırsatı bulabildiler ancak değerlendiremediler. Kalitesiz ama heyecanlı, bol kornerli bir ilk yarıydı.

        2. yarıda Ozan Tufan yerine RvP dahil oldu ve hamleyi Dick yaptı. Amacı ilk yarının sonlarından da anlaşılacağı üzere kapanacak Osmanlı’ya karşı 4-2-4 gibi dizilmekti. Emenike ve Sow dışında RvP’nin de sahada olması 3 gezgin forvet imkanı verdi ve 3’ü de demarke kaldılar. Gol de yine Şen becerisi RvP kafası ile geldi. 1-1’den sonra oyun hakimiyeti Fener’e geçti. Musa Çağıran’ın frikiğinde direkten dönen top dışında Osmanlı’nın pozisyon bulamadığını söyleyelim. Fener de çok üretemedi; final paslarını veremediler ama Emenike ile iyi bir fırsatta Karcemarkas’a takıldılar. Her iki takım da Avrupa macerasından çıktığından, 75’ten sonra yorgunluk etkili oldu. Bu devrede Dick’in kazanmaya yönelik hamlelerine karşın Mustafa Hoca son 5 dakikalık Maher değişikliği dışında tedbirci davrandı. Dün bir kez daha görüldü ki rakip tarafından kilitlendiği maçlarda Fener’in tek kozu Volkan Şen’in yeteneği. Yoksa eldeki kadro itibariyle Dick Advocaat’ın oyun stratejisi de hücuma yönelik değişiklikleri de doğruydu. Hep söylüyorum ya “En kaliteli futbolcusu Volkan Şen olan takım kalitesi yetersiz takımdır.” F.Bahçe’nin oyundan alacağı Wes’i; oyuna girip 2 gol atıp işi çözecek Poldi’si yok. Hoca da bu kadroya uygun dikey oyunu uygulatıyor. Mucize yaratacak hali yok ya..

        METE KALKAVAN

        Bence güzel maç yönetti. En azından bana hiç eyyam hissettirmedi.

        VOLKAN DEMİREL

        F.Bahçe kalecisiz oynuyor. Kaleyi bulan her top gol oluyor. Dün de Regattin penaltıyı aldı ama Volkan’ın topa atlayışı yine hatalıydı. Takım kalecisine rağmen puan alıyor.

        BÜLENT YAVUZ

        PENALTI DOĞRU KARAR

        Volkan Demirel’in top ile oyuncu arasına giren ayağı kurala göre net bir engeldir. Oyuncunun geçmemesini sağlar. Pozisyonunu bozar. Avantajını engeller. Böyle bir müdahale yüzde yüz fauldür. Kalecinin yaptığı çok mu masum orada? ‘Oyuncu ayağını taktı, düştü’ diyorlar. Yok böyle bir şey. O hızda önünde ne varsa çarpar düşersin. Yüzde yüz penaltıydı. Hakem de zaten tereddütsüz verdi. ‘Takıldı, düştü’ diyenler gözlüklerini değiştirsin! Maçın diğer bölümlerinde Mete Kalkavan’ın doğru yaptığı işler daha fazlaydı. Özellikle avantaj kuralıyla ilgili önemli ve isabetli kararları oldu. Sarı kartlarını disiplin ve otoritesinin temini açısından her iki devrede de iyi kullandı. Ancak Van Persie’ye çıkarması gereken sarı kartı es geçti. Birer tane karşılıklı faul yanlışı da maç içerisindeki küçük ayrıntılardı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ