Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Rams Başakşehir Lider Başakşehir'in "yerli" zaferi - Rams Başakşehir Haberleri

        Spor Toto Süper Lig'de mücadele eden Medipol Başakşehir, 15. hafta itibarıyla ligin en çok kazanan, en fazla gol atan ve en az gol yiyen takımı konumunda. İstanbul'un ligdeki en düşük bütçeli temsilcisi olan turuncu mavililer sürpriz bir şekilde zirvede. Hem de yenilgisiz olarak. Başarıları uluslararası spor medyasının dahi radarına girdi. İngilizler onların bu çıkışını geçen sezon Premier Lig'i şampiyon kapatan Leicester City'ye benzetiyor.

        Teknik direktör Abdullah Avcı böyle bir hedeflerinin olmadığını, sezona maç maç baktıklarını belirtse de takımın üzerinden beklenti stresini almak için böyle konuştuğu aşikâr. 2017 yazında Medipol Başakşehir puan tablosunda nerede olacak bilinmez ama zirveye gelirken ülkenin futbol düzenindeki tüm genelgeçer kabulleri ve tabuları yıktıkları şüphe götürmez. İçlerinde en önemlisi ise kadrodaki yerli - yabancı dengesi.

        Süper Lig'in en yerlisi

        Kulüplerin amacı, istediği kalitede olmayan yerli yerine aynı, hatta daha yüksek kalitedeki yabancıları almak için yeterli manevra alanına sahip olmak ve özellikle Avrupa kupalarında rakipleriyle eşit derecede rekabet edebilmekti. Hem bütçeler rahatlayacak hem de kadro kalitesi artacaktı.

        Galatasaray ve Fenerbahçe için bu hayâl gerçekleşmediği gibi kadro kaliteleri daha da geriye gitti. Ortada kayda değer bir Avrupa başarısı yok ve finansal olarak da pek başarılı oldukları söylenemez. İki dev kulüp de UEFA takibinden kurtulamazken, Galatasaray men cezası dahi aldı. Beşiktaş kadro sınırlaması yaptırımlarıyla uğraştı.

        "Türkiye'de tüm kulüpler sıfır yabancıyla oynayacaksa biz buna hazırız ama yurtdışında bunun neden olacağı neticeler felaketlere yol açabilir. Avrupa kulüplerinin aynı silahlarla yarışmadığı ortada." - Ünal Aysal

        Oysa Avrupa liglerinin geçen sezonki şampiyonlarına ve şu anda liderlik keyfi süren takımlarına bakıldığında, zamanında Ünal Aysal'ın ve neredeyse her kulüp yöneticisinin hemfikir olduğu algının çok dışında bir tablo görünüyor. Bu anlamda, UEFA sıralamasında Türkiye'nin üzerinde yer alan 9 lige bakıldığında kadrosunda ülke dışından yetişmiş futbolcuların ağırlığı % 80 oranını geçen 2, % 70'in üzerinde ise 3 takım var.

        Barcelona, Bayern Münih gibi % 60 üzeri yabancılara yer veren kulüplerin altyapısından yetiştirerek sahaya sürdüğü oyuncuların oranı % 25-35 düzeyinde. Atletico Madrid % 28 düzeyinde kulüpten yetiştirdikleriyle oynuyor. Transfer şampiyonu olarak bilinen Real Madrid'de dahi bu oran % 22. Türkiye'de ise % 10'un üzerinde bir tek Gençlerbirliği ve Bursaspor mevcut.

        Öte yandan Beşiktaş, hâlihazırda% 84.2 ile Süper Lig genelinde Türkiye'de yetişmeyen oyunculara en fazla süre veren takım. Onları Adanaspor ve sonrasında Galatasaray takip ediyor. İki senedir rakiplerinden daha başarılı olan ve oyun olarak daha istikrarlı giden Kara Kartal, gücünü eskisi gibi özkaynak ve yerli düzeninden değil yabancılardan ve gurbetçilerden alıyor. Fenerbahçe biraz daha ortalarda.

        Süper Lig lideri Medipol Başakşehir ise bu üç büyük takımın pahalı ve faydasız bulduğu oyuncularla ligde tarih yazıyor. Son olarak Trabzonspor'u mağlup eden Başakşehir, geride kalan 15 haftada Türkiye'den yetişmiş oyunculara % 67.9 oranında süre vererek ligde başı çekiyor. Bir diğer deyişle yabancıların oranı sadece % 32.

        Iskartalıktan milli takıma

        En ilginç tablo ise savunmada dikkati çekiyor. Başakşehir'in savunma dörtlüsündeki üç isim, büyük takımların çareyi yabancıda aradığı için takımlarından gönderdiği ve çoğu taraftarın gözünde "

        Beşiktaş'ın altyapısından yetişen ama hiç şans bulamadığı için önce İstanbulspor, ardından Galatasaray'a giden fakat orada da beğenilmeyen Yalçın Ayhan ve benzer şekilde Fenerbahçe'den gönderilen kaleci Volkan Babacan ise bir üst seviyeye tırmanarak ülke genelinde mevkilerinin en iyileri arasına girdi. Babacan milli takımda da kalenin bankosu, Yalçın Ayhan da hakkı geç teslim edilmesine rağmen 34 yaşında milli takıma alındı.

        Sahadaki davranışları hep tartışılsa da gittiği her kulüpte kalitesinin hakkı verilen, Türk futbolunun yetiştirdiği tartışmasız en özel ve evrensel orta saha oyuncusu olan Emre Belözoğlu artık emekliliğine az kalmışken performansında patlama yaşıyor. Fenerbahçe'de geçirdiği son iki sezonda, Süper Lig'de ortalama 70 dakika sahada kalan Emre, ligde toplamda sadece 1 asist yapabilmişti. Medipol Başakşehir'de bu sezon ortalama 65 dakika forma giyiyor. Geçen sezonu 3 asistle kapatan 36 yaşındaki veteran yıldız, sezonun yarısı dolmadan şimdiden 4 asiste ulaştı.

        Başakşehir'in takım omurgasında vazgeçilmez yerleri olan Moldovalı savunma oyuncusu Epureanu ve ofansif orta saha Mossoro bedelsiz olarak transfer edilmişti. Takımın yıldızıEdin Visca ise sadece 500 bin € bonservisle gelmişti. Geldiğinde yıldız değildi, Bosna Hersek'in gelecek vadeden 21 yaşında bir oyuncusuydu. 2 ay sonra 27 yaşına basacak kanat oyuncusunu yıldız statüsüne getiren ise Medipol Başakşehir teknik direktörü Abdullah Avcı'nın yarattığı takım kurgusu.İsmi artık İstanbul'un büyük takımlarının yanı sıra Sevilla gibi köklü Avrupa geleneği olan ekiplerle de anılıyor.

        Abdullah Avcı tüm bu düzen içerisinde 19 yaşında hiçbir Süper Lig deneyimi olmayan Cengiz Ünder'e şans verebiliyor. Milli takımın yolunu açabiliyor ve bunu 700 bin € gibi oldukça ucuz bir maliyetle yapabiliyor. Cengiz'in piyasa değeri şimdiden milyonlarla anılıyor.

        Çarkın içerisinde sadece İstanbul'un köklü çınarlarından yolu geçip de ikinci şansını bulan oyuncular yok. Mahmut Tekdemir gibi altyapı ürünü futbolcular da var.

        Zirveye giden yoldaki kadro yapılanmaları

        Süper Lig'de şampiyonluğun üç büyüklerin tekelinin dışına çıktığı son örnek Bursaspor'du. Ertuğrul Sağlam yönetimindeki yeşil beyazlıların mucizeyi gerçekleştirdiği 2009-10 sezonundaki yapısı da farklı değildi.

        Ömer Erdoğan, Ali Tandoğan, Hüseyin Çimşir gibi şampiyonluğa oynamış takımlardan yolu geçen veteran oyuncular, Sercan Yıldırım ve Volkan Şen gibi düzenli oynayan altyapı ürünleri ve onlara eklemlenmiş Pablo Batalla, Ivan Ergic, Zapotochny ve Ivankov gibi 4 deneyimli ve istikrarlı katkı veren yabancı vardı.

        2007-08 sezonunda şampiyonluğu son haftalarda kaçıran, son yılların en çekişmeli sezonların birinde rekabete dahil olabilen Bülent Uygun yönetimindeki Sivasspor'un kadrosunun lokomotifi de yerlilerdi. Takımın en golcüsü Mehmet Yıldız, altyapısını Ankara'da almasına rağmen henüz 19 yaşında Sivasspor'a gelmiş ve uzun yıllardır da kırmızı beyazlılar için ter dökmekteydi. Sol bek Hayrettin Yerlikaya akademi çıkışlıydı. Murat Sözgelmez ve Sezar Badur gibi genç ve dinamik yardımcı oyuncular bulunmuştu.

        Yabancı oyuncular arasında düzenli oynayabilenler sadece Petkovic ve Cvetkov'du. Sylla, Balili ve Diallo rotasyonu güçlendiriyordu. Bu takımların, sahadaki altyapı ve yerli oyuncuları sayesinde tribünle diyaloğu da diğer Anadolu takımlarının çok dışında bir aidiyet ve bağlılık içeriyordu.

        Futbol takımlarındaki yabancı kontenjanının tartışılması yersiz. Asıl mesele, yerli-yabancı futbolcuların rekabetini sağlayacak ortamın kurulması. Abdullah Avcı

        Abdullah Avcı geçen sene bu teşhisi koymuştu ve başarısı da tesadüf değil. Oysa Adanaspor gibi altyapı ve yerli oyuncuları sayesinde yıllar sonra Süper Lig gören fakat başarısını reddedercesine tüm kimyayı değiştirip, şu anda % 83 oranında yabancılara süre veren takımların durumu tabloyu aslında daha net özetliyor.

        Almanya'nın 35 bin nüfuslu bir belediyesi olan Sinsheim'a bağlı Hoffenheim'ın, 51 bin nüfuslu Villarreal'in aynı isimli takımı ve yaklaşık 300 bin nüfuslu şehirlerin kulüpleri olan Schalke, Nice Leicester City'nin yaptıkları düşünüldüğünde; bulunduğu 400 bin nüfuslu Başakşehir'de taraftar ve tribün kültürü oluşturabilmiş ve altyapısını bölgeyle buluşturabilmiş bir Medipol Başakşehir'in potansiyeli hiç de azımsanacak gibi değil.

        Teknik direktör Abdullah Avcı şimdiden gözünü 9-18 yaş arasındaki 60 bin üzeri Başakşehirli çocuğa dikmiş durumda. Sürdürülebilir bir düzen için daha doğru bir hedef olamaz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ