Yazarlar Sturm Graz - Fenerbahçe maçını yorumladı
Aykut Kocaman ile yönetimindeki Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda ilk maçında deplasmanda Sturm Graz'ı 1-0 geriye düştüğü maçta 2-1 yendi. HTSPOR yazarları Sturm Graz - Fenerbahçe maçını yorumladı
Fenerbahçe, 2017-2018 sezonunun ilk resmi maçına UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda deplasmanda Avusturya temsilcisi Sturm Graz'ı 2-1 yendi. HTSPOR yazarları bu mücadeleyi yorumladı.
SERDAR ALİ ÇELİKLER: ARTILAR VE ESKİLER
Öncelikle yeni sezon ilk resmi maçla açıldığı için 2017-18 sezonunun Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler’e hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Yeniden Fenerbahçeteknik direktörlüğü koltuğuna oturan Aykut Kocaman’a da yeniden“Allah utandırmasın” demek istiyorum.
Dün Fenerbahçe henüz hazır değilken, satıldıkları için oynatılmayan Kjaer ve RvP gibi 2 kalite isimden yoksun, bazı oyuncularından sakatlık nedeniyle mahrum bir takım olarak bence zor bir maça çıktı.
Nitekim 20 dakika kadar epeyce kötü oynadılar. Uyumsuzluk vardı ve normaldi ama daha önemlisi ne yaptıklarını bilmez haldelerdi. Atağa çıkılamaması belki anlayışla karşılanabilirdi ama savunma da yapılamaması ürkütücüydü. Nitekim golü de yediler.Ne var ki Alper’in bir iki driplingi takımı canlandırdı ve bana göre ilk 60 dakikanın en iyi oyuncusu olan bu ismin zorla rakibe attırdığı golle denge de, moral de kazanıldı.
Sonrası dengeli, ne istediğini bilen, sağlam bir takım görüntüsü vardı. 70’ten sonra yoruldular ki normal. Buna karşın şut imkanı dışında doğru dürüst pozisyon vermediler rakiplerine.Takımın bu turu geçtiğini söyleyebiliriz.Aykut Hoca’nın istediği 1.5-2 aylık süreye de saygı duyalım ama övgülerim ve eleştirilerimi sıralayalım:
* Bir kere Ahmethan’a 11’de şans verip 75 dakika oynattığı için Kocaman’a tebrikler.
* Valbuena’yı akan oyunda çok verimli görmedim ama duran toplarda çok fayda sağlayacak. Takım geçen seneye oranla çok daha fazla duran top golü atacak belli ki.
* Ozan’daki özgüven artışı ile Josef’in tek ön stoper olarak değerlendirilmesi doğru orantılı.
Bunlar artı yönler.
Bunlara karşın:
* Santrfor ihtiyacı belli ve dillendiriliyor.Bana göre muhakkak top taşıyabilen ve skor yapabilen bir santrfor arkası lazım.Alper de kanatta daha verimli olacaktır. Çünkü Dirar’dan bir Lens çıkmaz.
*Artık gerçekten yeni kaleci zamanı.
* Kjaer’in yerine düşünülen Badstuber ise bu oyuncunun 2 dizinin de 2’şer kez çapraz bağlarından ameliyat olmuş ve iflah olmaz bir durumda olduğunu hatırlatmak isterim.
Son olarak Kocaman gelmeden evvel demişti ki;“Dikine oyun diye soyut bir şey çıkardılar...” İşte dikine oyunun ne olduğu dün az çok görüldü. Takımın tüm akın pozisyonları Alper’in driplingleri ve Ozan’ın ara pası denemelerinden oluştu.Alınacak santrfor ve 10 numaranın dripling kabiliyeti olmasına azami özen gösterilmeli.
ALPER POTUK
Maçın adamı kendisiydi. Advocaat’tan kalan yerinde devam etti. Akınların başlangıç ismiydi.
VOLKAN DEMİREL
Her topu elinden sektirdi. Kilosu da maşaallah! Hala 1. kaleci olacaksa tek bir açıklaması var; amigoluk!..
FAİK ÇETİNER: ÖNEMLİ OLAN TAKIM OLMAK
Hazırlık maçlarına ne inanır ne de dikkate alırım. Fenerbahçe’nin ilk ciddi sınavı için meraklı gözlerle Sturm Graz maçını izlemeye koyulduk. Aykut Kocaman’ın sahaya sürdüğü 11’de geçen sezon forma giyen 9 futbolcu vardı. İki yenilik ise Valbuena ve Dirar’dı. Takımın forveti genç ve acemi Ahmethan’a teslim edilmişti. Bu kadronun oynayacağı futbolu ve de alacağı sonucu çok merak ediyorduk.Sturm Graz vasat bir takımdı.
Kadrosunda yıldızlar yoktu. Ancak ilk 10 dakika dolmuştu ki rakip, sol kanattan başlattığı ilk atakta golü bulunca bizim gibi tribünler de soğuk bir duş alıyordu. Fenerbahçe bildiğimiz gibiydi. Ozan ve Josef’in yaratıcılıklarının olmadığını bildiğimizden gözler ümitle yeni transferler Valbuena ve Dirar’daydı. Oyunda ilk sahneye çıkan ise dünkü maçın en iyilerinden Alper Potuk oluyordu. Şahsi gayreti ve becerisiyle götürdüğü topu rakibin ayaklarına çarptırarak takımına golü bulduruverdi.Golden sonra rakibin guardı da düşüverdi.Fenerbahçe artık sahada daha çok topla oynayan, daha hareketli bir takım oluyordu.
Dirar sağ kanatta, Valbuena sol kanatta, Alper ortadan dikine ve adam eksilten oyunlarıyla rakibi iyice bunaltıyorlardı. Duran top ustası Valbuena’nın kornerinden Neustadter’in kafa vuruşuyla gelen golle de Fenerbahçe rahatlıyordu.Rakibin gücüne ve görüntüsüne bakınca, Fenerbahçe’nin bu turu güle oynaya geçeceğine inandık.Rahatlatan skorla da “Bakalım ikinci yarıda neler olacak?” dedik. Ev sahibinin geride geniş alanlar bıraktığı, oyunu riske ettiği bu yarıda yine bir Fenerbahçe klasiği (!) vardı. Dirar, Valbuena ve Alper Potuk vites küçültmüş, takım geriye yaslanmış, pozisyon da gol bulmak da şansa bırakılmıştı. Bu yarıda Sturm Graz’ın kaleye yolladığı en az 10 şutta çerçeveyi bulan tek topun olmayışı da Fenerbahçe adına şanstı.
Son 15 dakikaya girilirken Aykut Kocaman, Dirar’ın yerine Mehmet Topal’ı, Ahmethan’ın yerine yeni transfer savunmacı Isla’yı sahaya sürerken, en azından ‘skoru koruyayım’ niyetindeydi. Bu son bölümde ev sahibi ofansif,Sarı- Lacivertliler de defansif görüntüler çizerken, 90 dakika Fenerbahçe’nin istediği sonuçla bitti.Bu deplasman galibiyetiyle Fenerbahçe’nin turu geçtiğini söyleyebiliriz.Ancak kimse bu skor ve sonuç üzerine oturup methiyeler düzmesin. Çünkü takım hala yıldızların şahsi becerisiyle yürüme yolunda. İşler takım olunca düzelir. Aykut Kocaman da bunu hepimizden şüphesiz daha iyi bilir.
TRANSFER ŞART
Dünkü galibiyete rağmen Fenerbahçe’nin eksiği çok. Ağızlarda sakız olan bir ‘10 numara’ ve de iyi bir santrfor takıma monte edilmezse işlerin çok kolay gitmeyeceğini hemen söyleyebiliriz. Bizim gördüklerimizi mutlaka Kocaman da görüyordur.
RENKLİ AMA RENKSİZ
Fenerbahçe’nin yeni sezon formaları arasında yeşil renkli olanı rağbet görmüyor. Dün tribünler tamamen Sarı-Lacivert idi. Aradım taradım bir yeşil forma göremedim. Kısacası tribünler Sarı- Lacivert, saha yemyeşildi.