Türk sanatçılardan, Catherine Deneuve'nin açıklamalarına yorum geldi

Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’ın 50’den fazla kadına taciz ve tecavüzde bulunduğunun ortaya çıkmasının ardından cinsel şiddete karşı başlatılan kampanya tüm dünyada sürerken, Fransa’dan farklı bir ses yükseldi. Sanatçı Catherine Deneuve (74), liderliğinde ülkenin tanınmış oyuncu, akademisyen ve hukukçularından oluşan 100 kadın, Le Monde Gazetesi’nde bir mektup yayınlayarak, cinsel şiddete ilişkin kampanyanın aşırılığa varmaya başladığını ileri sürdü ve erkeklerin kadınlara asılmakta serbest olması gerektiğini savundu.

Gazete Habertürk'te yer alan habere göre mektupta, “Tecavüz bir suçtur ancak birini ısrarla baştan çıkarmaya çalışmak, kur yapmak suç değildir. Güçlerini istismar eden bazı erkeklerin bu hareketine karşı kamuoyu önünde konuşmak meşru ve gerekli olsa da şikâyetler kontrolden çıkıyor. Özetle erkekler cezalandırılıyor, yaptığı sadece birinin dizine dokunmak ya da bir öpücük almak olsa da işlerinden oluyor” ifadeleri kullanıldı.

Mektuba imza atan isimler cadı avının cinsel özgürlüğü tehlikeye atabileceğini öne sürerek, başlatılan sosyal medya kampanyalarını da tasfiye dalgası yaratmakla eleştirdi. Mektuba imza atan 100 kadın, bu durumun, kadınların güçsüz ve kurban olduğu yönünde bir algı yarattığını da söyledi.

‘ŞİDDETİ MEŞRU KILAR’

Yazar Caroline De Haas, gazeteciler Lauren Bastide ve Giulia Fois’nın da aralarında bulunduğu bir grup feminist, yayınlanan ortak makalede Deneuve ve mektubu kınadı, “Bu tutum cinsel şiddeti normalleştirmekte, meşru kılmaktadır” dedi. FEMEN liderlerinden Inna Şevçenko ise “Hayır hanımlar, cinsel özgürlük, kalçaların ellenmesini kabul etmek değildir” diye konuştu.

TÜRK SANATÇILAR DA TARTIŞMA YARATAN MEKTUBU YORUMLADI

HT Magazin'den Arif Hür ve Serkan Öztürk'ün haberine göre Türk sanatçılar da tartışma yaratan mektubu yorumladı.

HALE SOYGAZİ

Fransız kültüründe, Fransız toplumunda kadın-erkek eşittir. Kur yapmak suç değildir. Karşılığı varsa devam edilir yoksa vazgeçilir. Bizim kültürümüzde, bizim toplumumuzda kadın-erkek eşit değildir. Bir ilişkiyi sürdürmek istemeyen kadına tecavüz edilir, dağa kaldırılır, boşanmak isteyen kadın öldürülür. Bu iki toplum arasındaki fark. Bizim ülkemizde erkek gücü önemlidir. Kadın cinayetleri bu yüzden her gün karşımıza çıkmaktadır. Bize de bir zihniyet değişikliği gerekiyor. Bunun için çalışmalıyız. O yüzden mektubu haklı buluyorum.

DERYA ULUĞ

Böyle bir konuda kadın-erkek fark etmez. Bir insana istemediği bir şeyi yapıp, kişilik haklarına saldıra bulunmak, özgürlüğüne engel olmak açıkça bir insanlık suçudur. Erkeklerin kadınlara asılma konusunda serbest olması gerekmiyor.

ŞAHNAZ ÇAKIRALP

Fransızca haberde geçen importuner kelimesi ısrarla istemek, talepkâr olmak anlamına geliyor. Oradaki kadınlar bunun suç olmaması gerektiğini söylüyor. Bana göre de bir iltifat, küçük bir flört etme isteği asla suç değildir, kötü bir durum da değildir. Birinin dizine dokunmak ya da bir öpücük almak zararsız bir eylem gibime geliyor.

HÜLYA KOÇYİĞİT

Bir kişinin bir diğerine olan tutumu karşı tarafta “asılmak” olarak hissediliyorsa, bu “kaba ve zorla” anlamına geliyordur zaten. Bir kadın ve erkeğin etkileşimi flört hali değilse, taraflardan birinin bir diğerine bencilce ve saygısızca yaklaşımını kendi açımdan hoş bulmuyorum. Her kadın beğenilmekten ve iltifat görmekten hoşlanır ancak bu durum aşırı ısrarla tekrarlanınca rahatsızlık verebilir.

FİLİZ AKIN

Şaka herhalde, ülkemizde bu yüzden cinayetler oluyor. “Yüz vermedi toprağın olsun!” diye. Ben bunun bir şaka olup tepkimizi ölçmek için yapıldığını düşünüyorum. “Erkekler cezalandırılıyor, yaptığı sadece birinin dizine dokunmak olsa da işlerinden oluyor” ifadelerine katılamayacağım.

IŞIL YÜCESOY

Le Monde gazetesi’nde yayınlanan ve 100 tanınmış Fransız kadın tarafından imzalanan bu mektubun dikkat çekmek amacıyla yapıldığını düşünüyorum. Erkekler zaten özgür, daha neyin özgürlüğünü istiyorlar yani? Tek derdimiz bu mu şimdi? Aslında “9 yaşındaki çocuk evlenebilir” açıklamasının konuşulması gerekiyor.

PERİHAN SAVAŞ

Herhalde bu kadınlara uzun zamandır kimse asılmamış. Birileri asılsın diye canları istemiş ve bu şekilde bir mesaj yayınlamışlar. Böyle bir şey olabilir mi? Catherine Deneuve’un başlattığı bu hareketi desteklemiyorum. Bir kadın ve erkek birbirini karşılıklı olarak beğenirse ve her iki taraf da rıza gösterirse birlikte oturur ve konuşurlar. Durup dururken hiçbir erkek gelip rızası olmayan ve ona bir şey hissetmeyen kadına asılamaz. Taciz illa fiziksel olmaz, tacizin her türlüsü sapkınlık ve hastalıktır.

SELDA ALKOR

Hiçbir konuda zorla bir şey yapılamaz. Her şey anlaşılarak yapılır. Bir erkeğin bir kadına kur yapması olabilir fakat kadın da yüz veriyor ve erkek de kadından karşılığını alıyorsa. Kadın erkeğin jestini ve kurunu kabul ederse erkek özgür olur. Kadına zorla sahip olmak gibi bir şey söz konusu dahi olamaz. Hayvanlar bile birbirlerine yüz verirse kur yapıyorlar. “Birini ısrarla baştan çıkarmaya çalışmak suç değildir” çıkışına katılamıyorum.