Virginia Woolf kimdir? Feminist yazar Virginia Woolf intihar etmişti... İşte intihar mektubu!
Virginia Woolf bir kez daha ölümsüzleştirildi. Feminist tarafıyla ön plana çıkan Virginia Woolf'un 136. yaşına özel Doodle hazırlandı. Virginia Woolf kimdir? Büyük beğeni alan Doodle'nin ayrıntılarını biliyor muydunuz?
Ünlü kişilerin ya da önemli günlerde Google anasayfa logosunu değiştirerek kullanıcılara 'Doodle' adlı sürpriz yapmaktadır. 25 Ocak 2018 yani bugün de kullanıcılara 'Virginia Woolf'u unutmayarak kullanıcılara sürpriz yaptı.Virginia Woolf'un 136. doğum gününe özel Doodle, görenleri adeta büyüledi.
VİRGİNİA WOOLF'UN 136.DOĞUM GÜNÜ (Google Açıklaması)
"Bahçede koşuşturan çocukları görüyorum ... Geceleri deniz sesi ...
neredeyse kırk yıllık bir hayat, hepsi üzerine kurulu, buna nüfuz etti: bunu asla açıklayamadım" dedi.
Bu çocukluk anıları, İngiliz yazar Virginia Woolf'un güçlü akıntı-bilinç anlatılarının temalarına ilham kaynağı olmuştu; Woolf, modern feminizmin en etkili seslerinden biri olarak eşsiz bir edebi tarzdı.
1882'de Londra'da doğan Virginia Woolf, geniş bir kütüphaneye sahip bir evde büyüdü ve yazar ve tarihçi babasını çağrıştırmaya devam eden edebi bir ziyaretçi akımı geldi. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde Woolf, önde gelen çağdaş entelektüeller ve sanatçılardan oluşan bir kolektif Bloomsbury Grubunun ayrılmaz bir üyesi oldu.
Woolf'un lirik yazıları, görünüşte sıradan olayların altında yatan karmaşık duyguları ortaya koyan karakterlerinin içgözlemesiyle gelişti: Big Ben'in çınlamasıyla Bayan Dalloway'daki (1925) zaman geçişini uyandıran ya da bir ailenin sahil ziyareti derin oturdu. Deniz feneri için gerginlikler (1927).
Kuramcılık, Bir Kendi Sahası (1929) ve Üç Gineler (1938) gibi, cinsiyete dayalı entelektüel tabakalaşmayı ve dönemin erkek egemen güç dinamiklerini belgeleyerek Woolf'un sarsıcı feminist bakış açısını sergiliyor.
DOODLE NEYİ ANLATIYOR
Londra merkezli illüstratör Louise Pomeroy tarafından hazırlanan bugünkü Doodle, düşen sonbahar yapraklarıyla çevrili olan ikonik profilini Woolf'un minimalist tarzını kutluyor. Woolf'un sözlerinde: "Sonbahar ağaçları, sarı ay ışığında, hasat aylarının ışığı altında, emeğin enerjisini yumuşatan ve anıları düzleştiren ve dalgayı kıyıya götüren mavi ışığıyla parıldıyor."
136. doğum günüm kutlu olsun, Virginia Woolf!
İŞTE O DOODLE
VİRGİNİAWOOLF HAKKINDA
Virginia Woolf: İngiliz feminist, yazar, romancı ve eleştirmen.
Doğum tarihi: 25 Ocak 1882, Kensington, Londra, Birleşik Krallık
Ölüm tarihi ve yeri: 28 Mart 1941, Lewes, Birleşik Krallık
Eş: Leonard Woolf (e. 1912–1941)
Filmler: Orlando, Bayan Dalloway, Deniz Feneri, Golven, Kendine Ait Bir Oda, Simple Gifts
Virginia Woolf 1912 yılında Leonard Woolf ile evlendi. Leonard Woolf eşi için bir basımevi kurmuştu ve bu da Virginia Woolf'un yazdığı kitapları yayımlatması için bir fırsat olmuştu.
Perde Arası romanını yazdığı sıralarda artık kendini yeterince yetenekli hissetmiyor, yeteneğini kaybettiğini düşünüyordu. Her gün savaş korkusu ve yeteneğini kaybetmenin vermiş olduğu stres, dehşet ve korku sonucu ruhsal bunalıma girmiş, 28 Mart 1941’de içinde bulunduğu duruma daha fazla dayanamayıp evlerinin yakınlarında bulunan Ouse nehrine ceplerine taşlar doldurarak atlayıp intihar etmiştir. Virginia Woolf, geride iki intihar mektubu bırakmıştır. Birisi kardeşi Vanessa Bell'e diğeri ise kocası Leonard Woolf'a.
İŞTEVİRGİNİAWOOLF'UN İNTİHAR MEKTUBU
Leonard Woolf'a, 18 Mart 1941
"Sevgilim, yine çıldırmak üzere olduğumu hissediyorum. Yaşadığım o korkunç anlara geri dönemem artık. Ve ben bu kez iyileşemeyeceğim. Sesler duymaya başladım. Odaklanamıyorum. Bu yüzden yapılacak en iyi şey olarak gördüğüm şeyi yapıyorum. Sen bana olabilecek en büyük mutluluğu verdin. Benim için her şey oldun. Bu korkunç hastalık beni bulmadan önce birlikte bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemezdim. Artık savaşacak gücüm kalmadı. Hayatını mahvettiğimin farkındayım ve ben olmazsam, rahatça çalışabileceğini de biliyorum. Bunu sen de göreceksin. Görüyorsun ya, bunu düzgün yazmayı bile beceremiyorum. Söylemek istediğim şey şu ki, yaşadığım tüm mutluluğu sana borçluyum. Bana karşı daima sabırlı ve çok iyiydin. Demek istediğim, bunları herkes biliyor. Eğer biri beni kurtarabilseydi, o kişi sen olurdun. Artık benim için her şey bitti. Sadece sana bir iyilik yapabilirim. Hayatını daha fazla mahvedemem. Bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemiyorum."
VİRGİNİAWOOLF'DAN ALINTILAR
Kadın hareketinin elden düşürmediği önemli kitaplardan biri olan Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf’un belki de en kolay okunan kitabıdır. Çünkü konu çok somuttur: “Kadın ve Edebiyat.”
Erkeklerin kadınlara bıkıp usanmadan tekrarladıkları ‘ezeli’ ve de ‘ezici’ bir soru vardır: “Bizler kadar düşünme yeteneğiniz olduğunu ileri sürüyorsunuz. Madem öyle, neden Shakespeare gibi bir deha çıkaramadınız?” İşte Virginia Woolf bu ‘yakıcı’ soruya, tarihsel ilişkilerin kökenine inip kütüphane raflarında şöyle bir gezindikten ve de kısa bir kadın edebiyatı tarihçesi çıkardıktan sonra esaslı bir yanıt getiriyor. Ve şöyle sesleniyor kadınlara: “Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!..”
Daha sonralarda Virginia Woolf tarafından kaleme alınan Flush'ta bir köpeğin bakış açısı fark edilir.
...güçlü kuvvetli, enerji dolu, yaşama sevinci içinde genç Robert Browning bir bomba gibi patlamıştı Elizabeth Barrett’in sessiz hasta odasında. İngiliz edebiyatının en ünlü aşk öyküsüdür onların aşkı. Tiyatro oyunları yazılmış, filmler yapılmıştır bu konuda. Nasıl mektuplaştıklarıı, Robert Browning’in Wimpole Sokağı’ndaki bir evde divanda yatan Elizabeth’i nasıl görmeye geldiğini, bu ziyaretten sonra üç ay içinde Elizabeth’in mucize kabilinden nasıl yürümeye başladığını, gizlice evlenip Floransa’ya kaçtıklarını herkes bilir. Hatta Virginia Woolf’un The Common Reader’da dediği gibi, İngiliz şiirinin en önemli adları arasında olan bu iki şairden tek dize okumamış olanlar bile! Virginia Woolf’un Flush’ı bu konuda son derece sevimli bir kitaptır. Elizabeth Barrett Browning’in çok sevdiği İtalya’ya kaçarken beraberinde götürdüğü köpeğin yaşamöyküsünü anlatan Flush’da bu aşk öyküsünü bir de o köpeğin açısından görürüz.