Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Shiota, İstanbul’daki ‘İlk Ev’ini kurdu, Japon asıllı performans ve enstalasyon sanatçısı Chiharu Shiota, Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde kıpkırmızı bir ev kurdu

        Heja BOZYEL / HT CUMARTESİ

        Tıpkı hocası Marina Abramovic gibi insanın kanını donduran, etkileyici işlere imza atacağını ilk görüşte ispatlayan Japon asıllı performans ve enstalasyon sanatçısı Chiharu Shiota, Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde kıpkırmızı bir ev kurdu. “İlk Ev” adlı enstalasyonu için onlarca yumak kırmızı yünle ve ekibiyle İstanbul’a gelen Shiota, kendini anlatmayı pek sevmiyor. Zaten yaptığı işler onu yeterince anlatıyor.

        Shiota’nın İstanbul yolculuğunda yün yumakları gümrükten geçirmek zor olmuş. Burada enstalasyona uygun ağırlık ve kalınlıkta yün bulunamayınca gümrük işlemleri beklenmiş. Önce metal çerçeve hazırlanmış, sonra bir örümceğin ağ örmesi gibi süren çalışma başlamış. Şimdi PSM’ye gelenler Shiota’nın ekibiyle birlikte burada, elleriyle yarattığı kıpkırmızı evin içinden geçecekler.

        ‘GÜÇLÜ BİR HAYAL GÜCÜM VAR’

        Aslında, binaların üstüne yine kırmızı iplerle astığı binlerce ayakkabı enstalasyonuyla adını duyduğumda Shiota’yla tanışmak istemiştim. O zaman İstanbul’da PSM gibi bir yer olacağını ve Shiota’nın da burada bir ev kuracağını bilemezdim tabii. “Bazı şeyleri diğer insanlardan biraz farklı görüyorum galiba” diye anlatıyor işlerinin arkasındaki duyguları. “Üniversitedeki ikinci senemde çalışmalarıma nasıl devam edeceğimi düşünüyordum. Çizimle devam etmek istemiyordum. Sanat yapmanın bana uygun yolu değildi o. Ben de çevremdeki her şeyi dokumaya, örmeye başladım. Ördükçe fark ettim ki çizim yapmanın ötesine geçebilirim. Örmek, dokumak, iplerle oynamak benim için üç boyutlu resim yapmak demekti. Bu yüzden de katmanlar yaratarak örmeye devam ettim.”

        Katmanlar dediğine bakmayın. “Katmanlar dolusu” demek gerek aslında. Bir örümcek ağı gibi... Boşuna Guardian Gazetesi onu “Örümcek Kadın” olarak adlandırmamış... “Güçlü bir hayal gücüm var. Kafamda hayal ediyorum, kâğıda çiziyorum ve işleri önce kâğıtta yaratıyorum” diyor. Ben ise, yaptığı işlere her bakışımda Shiota’nın bilinçaltındaki bir kütüphanede yürüyormuşum gibi hissediyorum. Ama o, rüyalarından pek esinlenmediğini söylüyor ve böyle hissetmemi kültür farklılığımıza yoruyor.

        ‘JAPONYA ESKİ BİR AYAKKABI GİBİ’

        “Sanatın örümcek kadını”, ülkesi Japonya’dan uzakta yaşasa da işlerinde hep memleketinden izler var... “Bunun sebebi ev özlemi mi” diye soruyorum. “Pek değil” diyor, “Japonya’ya tekrar gitmek benim için eski bir ayakkabıyı yeniden giymek gibi. Uzun zamandır giymediğin bir ayakkabıyı tekrar giyersin, ayağın değişmemiştir ama eskiden sana tam olan ayakkabı artık olmaz ya... Öyle bir duygu bu.”

        Chiharu Shiota, yine de Japon kimliğini mutlaka öne çıkarmak istiyor: “Ben Japon’um ama şu anda Almanya benim evim. Ailem de Almanya’da. Ama her şeyden önce Japon kökenleri olan bir sanatçı olarak tanınmak istiyorum” diyor. Biz de bu Japon sanatçıya “Türkiye’ye hoş geldin” diyoruz. Ne de olsa artık burada da bir evi var ve yakında İstanbul onun başka işleriyle de karşılaşacak gibi görünüyor. Küratörlüğünü Gülru Vardar’ın yaptığı “İlk Ev”, yıl boyunca Zorlu’da olacak.

        Eviniz neresi?

        “Ev, kalbinin olduğu yerdir”, Zorlu’daki enstalasyonumu yaparken kullandığım eski bir deyim. Bir kişinin hayatta gittiği yöne, nereye ait olduğuna ve bunun onu nereye yönlendirdiğine dair çok güzel bir ifade. Kalbimizin kendini evde hissedeceği birkaç yer olabileceğini düşünüyorum.”

        Yeni projeler

        “Ocakta Almanya Stadtgalerie Saarbrücken’de devasa bir yün enstalasyonu ile bir sergiye katılıyorum. Aynı tarihlerde İspanya’da karışık bir sergim var. 9 Mayıs’tan itibarense 56. Venedik Bienali’nde, Japon Pavilyonu’nda solo sergim var. Sergimin başlığı ‘The Key In The Hand/Eldeki Anahtar’. Japonya’dan eski anahtarlar topluyorum. 2015 Ekim’inden itibarense Tel Aviv Sanat Müzesi’nde “Piranesi Effect” adlı bir karma sergide olacağım.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ