Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi ‘Kırkır’a boyayalım dünyayı, Nazenin Tokuşoğlu haberleri, Gönül elleri projesi

        Nazenin TOKUŞOĞLU/ HT CUMARTESİ

        ntokusoglu@htgazete.com.tr

        Elindeki mikrofonu kendine has bir şekilde tutmaya çalışırken, içinden sadece eşsiz bir melodiyle “anne, aaanneee” kelimelerini seçebildiğim, özel bir şarkıyı söylerken tanıdım Tekin’i... Şarkı, Tekin’ceydi... İçinden gelenlerin kendi geliştirdiği dilde müzikal bir yansımasıydı. Tekin’le tanışmamı sağlayan, yıllardır TOÇEV için karış karış ülkeyi gezip bilgiye aç çocuklara köy okulları açan, hatta projenin bir kısmında severek işbirliği yaptığımız dostum İrep Çakır... Gönül Elleri de emin ellerde yani... “Engellerimiz Engel Değil” sloganıyla “özel çocuklar” ve ailelerini buluyor, yeteneklerini ortaya çıkarıyor. Kiminin yaptığı resimler, boyama çalışmaları sergileniyor, kimiyse aylardır çalıştığı tiyatro oyunu, halk dansları ya da ritim konseri için sahneye çıkıyor. Onca çocuğu, yaşam mücadelelerinin içinde böylesine mutlu görmek bizim gibi sözde engelsizlerin duygularını alabora ediyor... Tekerlekli sandalyesinde piyano çalan Umut, zeybek oynayan Samet, darbukayla ritim tutan Cenk, yeşil tülden peri kıyafeti, değneğiyle Aslıhan ve boyalarıyla Tekin...

        BEYİN OKSİJENSİZ KALMIŞ

        Tekin’in babaannesi Zarif, 27 yıl önce Van Erciş’ten 2 oğluyla İstanbul’a gitmiş. Biri Tekin’in babası Medine. Şimdilerde 6 çocuğuna bakabilmek için Çankırı’da çalışıyor. Tekin’in annesi Dilek, 4 yıl önce hayatını kaybetmiş. Meme kanseri... “Ben bunun anasını çoook severdim” diyor Zarif Babaanne ve devam ediyor: “Cefasını ben çektim, ben giydiriyorum, yediriyorum. Ama nasıl güzel ‘Babaanne’ diyor baksana a kızım, ben emeğimi çok seviyorum. Bir gün geç geldi, aklım çıktı...” 3 katlı derme çatma evin üst katı amcasının. Evli olan büyük abla hariç Tekin’in tüm kardeşleri Zarif Babaanne ile orta katta oturuyorlar. Tekin’in doğumu da 16 yıl önce bu evde olmuş... Çok hızlı gelmiş annesinin suyu. Suyla birlikte başı da gelince ebe omuzlarından çekip çıkarmış ama sonradan anlaşılan o ki beyin oksijensiz kalmış bir süre. Doğumdan 2 gün sonra Tekin’i hastaneye götürmüşler boynunu tutamıyor diye... Tekin Turan’ın engellere maruz kalacağı yaşam öyküsü böyle başlamış...

        EN SEVDİĞİ OKUL ‘BOYA OKULU’

        Tekin, devlet imkânlarıyla Barış Manço İlköğretim Okulu’na ve özel bir eğitim kurumuna gidiyor. Ama onun en sevdiği okul 4 yıldır gittiği “Boya Okulu”... Yani Gönül Elleri’nin Tuzla Belediyesi imkânlarıyla sunduğu resim eğitimi. Orada kâğıttan kuşları kesiyor, uçuruyor... Renklerden “kırkır”ı seviyor. Kendi dilinde kırmızı... Beğendiği, onu mutlu eden her şeyi kırkıra boyamak istiyor Tekin. Asi mi asi. Boya Okulu’na gitmek istediğinde kimse durduramıyor onu. Geçen gün yengesi eve geldiğinde komşu anlatmış: “Sizinki sokağın ortasında servis bekliyordu, üstünü bile giymemiş doğru dürüst, tutturmuş ‘Boyaya gideceğim’ diye... Bindirdik oğlanı.” Servis şoförü İlhan, Tekin’in 4 yıldır “en sevdiği arkadaşı”. “Artiiiiz” diyor Tekin ona. Baş parmağıyla “Her şey yolunda” işareti yapıyor. Bu parmak işareti ile birlikte “artiiiiiz” sözcüğü, Tekin’e has telaffuzu ile tüm çevresinin diline dolanmış. Bir mutluluk ya da güzellik temennisi adeta herkes için.

        Tekin’in yaşamında Zarif Babaanne’den sonraki ikinci en önemli figür Hayrinüsa Öğretmen... Hani ona boyaları veren, renkleri öğreten, birlikte kâğıtları küçük küçük kestikleri kadın... Tıpkı annesiymiş gibi sarılıyor ona. Birlikte balıkların resmini yapmışlar, çiçekler çizip boyamışlar, rengârenk ipler yapıştırmışlar. Hayrinüsa Gönen’le 4 yıldır birlikteler. “Tekin, getiriyor musun raptiyeleri?” diye sormuş bir gün. “Haaaayııır” demiş Tekin hınzırca. Dalgasını geçiyor hayatla... Kendine ait koca bir sergi panosu var, gurur tablosu, kendi kendini alkışlıyor...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ