İstanbul’un en taze trendleri

Esra ÇORUH / HT CUMARTESİ

Her sezon moda maratonumuz başlamadan garip duygulara bürünüyorum. Evet hâlâ heyecanlanıyorum, çünkü umudum var ve evet bu işe çok profesyonel yaklaşıp amacına yönelik çalışan tasarımcılar ve ekipler de benim kadar heyecan duyuyor. Etkinlik alanına gittiğimde tanıdık sadece birkaç yüze rastlayınca da o kuru kalabalığın kimler olduğunu merak ediyor; her defilede başlayacak ‘yer kavgalarını’ düşündükçe içimi sıkıntı basıyor. Gelen davetlilerin ‘tarzlarını’ izlerken ise sıkıntım daha da artıyor! Erkeklerin kadınlara göre daha cesur seçimler yaptığını gözlemliyorum ama tüm bu kendini gösterme çabasının da kuru kalabalık yapması beni rahatsız ediyor. İlk gün dersimi alıp fuayede fazla vakit geçirmemeyi de öğreniyorum! Bitmek bilmeyen yer problemleri, aksayan defileler ve soğuk havaya rağmen acısıyla tatlısıyla bir moda haftası daha geride kaldı. Beşinci sezonunda mekân değiştiren etkinlik alanında defile ve fuaye arasında merdiven inip çıkmak benim gibi sneaker’la defileyi izlemeye gelenleri zorlamadı ama yüksek topuklu giyenler için zor oldu. Resmi takviminde 41 tasarımcı ve markanın yer aldığı etkinlikte 10’dan fazla marka ve tasarımcı ilk defa MercedesBenz Fashion Week Istanbul’a katıldı. Tasarımcılar önümüzdeki kışın trendlerini belirlediler ve 2015 sonbahar-kış sezonu hakkında ipuçları verdiler. İşte MercedesBenz Fashion Week İstanbul’dan en taze trendler...

Transparan

Transparan neredeyse her tasarımcının kullandığı en zarif detay oldu. Natürelliği ve insanın doğallığını örnek aldığı “Influence” koleksiyonuyla Ayşe Deniz Yeğin, “Spice” koleksiyonuyla sektörde 15. yılını kutlayan Mehtap Elaidi, bu sezon 1920’li yılları etkileyen art nouveau sanat akımlarından esinlenen Zeynep Tosun, geleneksel ile modernin muhteşem uyumunu koleksiyonuna yansıtan Tuba Ergin ve Anna Rice’ın efsanevi romanı “Vampirle Görüşme” sinema uyarlamasından ilham alan Damask koleksiyonuyla Zeynep Erdoğan, zarif aynı zamanda seksi transparanlara yer verdiler.

El işçiliği

Tasarımcıların bin bir emekle koleksiyonlarını hazırladığını biliyoruz. Gösterdikleri şahane el işçilikleriyle koleksiyonlarına ayrı bir emek verdikleri ortada. Bu sezon yine birer başyapıt olan el işçilikleri dikkat çekti. Özgür Masur’un ‘Fısıltı’ koleksiyonunda ipek ve ipekviscom karışımı kumaşlardan el işçiliğiyle hazırlanmış ihtişamlı parçalar gördük. Burçe Bekrek’in deri el işçiliği, Zeynep Erdoğan’ın goblenleri, ince el işlemeleri, aklımızda yer eden en zarif detaylar oldu.

Deri

Derisiz bir kış düşünülemez ve bizimle aynı fikirde olan tasarımcılar, 2015 kış sezonunda derinin asaletini tasarımlarına yansıttı. Meltem Özbek’in deri ceketleri, Murat Aytulum’un deri pliseleri, Bashaques koleksiyonundaki deri sweatshirt’ler, deri etekler ve Ece Gözen’in “Galactic Dreams” adını verdiği koleksiyonundaki deri parçalar dikkat çekti.

Güçlü erkekler

Bu sezon farklı konseptleri ve tasarımlarıyla MBFWIstanbul’u erkekler başarıyla temsil etti. Günlük erkek giyimini tasarımlarıyla yeniden yorumlayan Benan Bal’ın erkek modasına yeni bir soluk getirdiği bir gerçek. ‘Mengütay’ ismini verdiği koleksiyonuyla Emre Erdemoğlu 2015-2016 sonbahar-kış koleksiyonunda ağırlıklı olarak sezonun trendleri arasında yer alan örme ve deri detayları ön plana çıkardı. İlhamını Türkiye’nin Da Vinci’si olarak da anılan İlhan Koman’ın eserlerinden ve tasarım anlayışından alan Niyazi Erdoğan, bu sezon erkek giyimindeki rüştünü adeta ispat etti. Giray Sepin “Atlas” ismini verdiği koleksiyonunda el boyaması sünger baskıları, kabartmalı jakar desenleri ve dijital baskılarıyla dikkat çekti. İstanbul merkezli lüks spor giyim markası Les Benjamins, “Space Soldiers” adını verdiği koleksiyonunda ise her sezon olduğu gibi bu sezon da spor giyime üstün kaliteli bir dokunuş getirdi.

Marsala bordo

2015 yılının rengi ‘Marsala’ yeni sezonda tasarımcılara da ilham veren bir renk oldu. Marsala içinde tarçın rengi, kiremit rengi, kahvemsi, kızılımsı tonlar bulunduran bir renktir. Marsala bordosu ve kırmızının iki tonunun ağırlıkta olduğu Zeynep Erdoğan’ın “Damask” koleksiyonu, bu rengin bu sezon en şık temsilcisi oldu.

Maskülen

Seksi transparan, göz alıcı el işlemeleri ve gösterişli tasarımlar derken tasarımcılar maskülen kadınlara bu sezon da hayat verdi. Çiğdem Akın, Mehtap Elaidi ve Zeynep Erdoğan’ın takımlarının gerisindeki güçlü ve maskülen kadınları çok sevdik.

Püskül - Fırfır

2015 sonbahar-kış sezonunun en hareketli detayları püskül ve fırfır oldu. Mehtap Elaidi koleksiyonundaki bol volan ve abartılı fırfır detayları dikkat çekti. Zeynep Tosun’un 1920’li yılların ruhunu yansıtan “Jazz” koleksiyonundaki ve Zeynep Erdoğan’ın zarif elbiselerinden sarkan püskülleri favorimiz oldu.

Kürk

Kürk önümüzdeki kış yine sırtımızdan eksik olmayacak gibi. 2015 kış sezonu için tasarımcılar kürkü kıyafet detaylarında ve aksesuvarlarda kullandı. Belma Özdemir, Çiğdem Akın koleksiyonlarındaki zarif kürkler, Burçe Bekrek’in “Fur Free Fur” olarak belirttiği imitasyon kürkler, Tuba Ergin’in kürk kabanları, yaratıkları simgeleyen imitasyon kürklerle Maid in Love, imitasyon kürkleriyle DB Berdan ve renkli kürk peluşlarıyla Lady Faith yeni sezonda sıcacık kürklere yer verdiler.

Çiçek

Çiçekler önümüzdeki kış da üzerimizden eksik olmayacak. Hande Çokrak imzalı Maid in Love koleksiyonunda ağzında gözleri olan bitkiler, kocaman dişli dev çiçekler, her koleksiyonuyla büyük ilgi uyandıran şapka tasarımcısı Merve Bayındır’ın “Pandora” adını verdiği koleksiyonundaki kocaman çiçekli şapkalar, Nedret Taciroğlu’nun çiçek desenleri ve Salih Balta’nın Mata Hari’den esinlenerek yarattığı koleksiyonundaki floral baskılar gerçekten göz alıcıydı.

Zarif işlemeler

2015 sonbahar-kış sezonunda zarif işlemeler, payetler ve ışıltılar göz kamaştırdı. Gümüş telle işleme tekniğiyle Tuba Ergin, üç boyutlu layered görüntüsü oluşturan katmanları, kristal efektli işlemeleriyle Gülçin Çengel, renkli, parlak kumaşlarıyla Özlem Kaya ve zarif gold işlemeleriyle Özgür Masur ışıltıyı podyuma taşıyan isimlerdendi.

Mesajımız var!

Podyumda yine eğlenceli dakikalar yaşandı ve güzel mesajlar verildi. Her koleksiyonunda toplumun ayrı bir önyargısına eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşan Deniz-Begüm Berdan, bu kez kadın bedeni ve kadın haklarına yoğunlaşarak “Bedeninle gurur duy” mesajıyla ahlak kuramındaki yanlışlıkları sergiledi ve bu konuda farkındalık yarattı. DB Berdan’ın her zamanki eğlenceli, kendinden emin tavrı, ahlakın yanlış yerde arandığının altını çizdi. Diğer yandan Hande Çokrak Maid in Love markasıyla 2015-2016 sonbahar-kış koleksiyonunda “Galaksiyi kurtar, kızı kap” sloganıyla uzay çağında geçen video oyunlarındaki karakterlerden ilham aldı ve bizleri yine fantastik hayal âlemine doğru bir yolculuğa çıkardı.

70’ler

70’lerin özgür, görkemli disko çağı enerjik ve bohem havası tasarımcılara 2015 kış sezonunda ilham kaynağı oldu. İspanyol paça pantolonlar, rahat formlar ve kült aksesuvarlar 70’leri gözümüzün önünde tekrar canlandırdı. Tasarımcıların 70’li yılların glam ruhuna göz kırptılar.

Fifty fifty

Eşitlikten ilham aldığı koleksiyonuyla Selim Baklacı Studio sunumlarının en başarılı ismi oldu şüphesiz. Baklacı’nın koleksiyonu yüzde 50’si kadın ve erkek bedenine uygun “uniseks” parçalardan oluştu. Sokak modasının sınırsızlığını ciddiye alıp yeni teknikleri giyilebilirlikle öpüştüren, nefes açıcı, hayat kurtarıcı bir koleksiyon...

En giyilebilir: Tuba Ergin

Tuba’nın defilesini izlerken sanki İskandinav ülkelerinde bir şovdaymışım hissine kapıldım. Özgün koleksiyonundaki giyilebilir parçalarla profesyonelliğini ortaya koyan Tuba da bu sezon beğenimizi kazanan tasarımcılar arasında.

En profesyonel: Mehtap Elaidi

Mehtap Elaidi’nin 15 yılını kutladığı koleksiyon, beni çok heyecanlandırdı. Koleksiyonun bütünlüğü, giyilebilirliği, satışa yönelik olmasıyla tasarımcı 15 yıllık emeğiyle büyük alkış aldı. Evet her parçasını almak istedim, tebrikler Mehtap!

En başarılı couture: Zeynep Tosun

Bir gece önce anneannesini kaybeden Zeynep Tosun, “Acaba defilesini yapacak mı?” diye düşünürken herkesi heyecanlandıran bir koleksiyona imza attı. Evet; Haute Couture de emin adımlarla yol alan Zeynep’i bir kez daha kutluyoruz.

En ümit vaat eden: Gülçin Çengel

Daha çok yeni podyumlar onun için ama o kendi tarzıyla emin adımlarla geliyor. 3 sezondur MBFWI’de koleksiyon sergileyen başarılı tasarımcı Gülçin Çengel, “Glacier” adını verdiği sonbahar 2015 koleksiyonunu Mercedes-Benz desteğiyle gerçekleştirdi. Yine imzası haline gelen structure’lı formlarıyla Gülçin ümit vaat ediyor.

Bu isimlere dikkat

Bu sezon ilk defa tek başına MBFWI’ye katılan, gelecek vaat eden tasarımcılar vardı. Bunlardan radarımıza takılan White Posture, sadece beyaz gömleklerden oluşan koleksiyonunu İstanbul Devlet Opera ve Balesi balerinleri tarafından gerçekleştirilen bir performansla sundu. Gülçin Çengel ile aynı podyumu paylaşan David Catalan Mercedes-Benz Türk’ün katıldığı uluslararası değişim programının bir parçası olarak MBFWI’de koleksiyonunu sergiledi. Giyilebilir sanat iddiasıyla yola çıkan Bashaques’ ilk defa Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’a katıldı. Tasarımcı Başak Cankeş, Fırat Neziroğlu’nun el dokumaları ve Murathan Özbek’in fotoğrafları ile oluşan giyilebilir sanat koleksiyonu “An”ı sundu.

Ders almamız gerekenler

* Daha önce Karaköy Antrepo 3’te yapılan Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul, Antrepo 7 ve 1 arasında mekik dokumaktansa çok daha iyiydi. Ama IMG’nin yeni sezon için başka sürprizi olduğunu duyduk ve heyecanla yeni mekânı bekliyoruz.

* Sponsor firmaların kesinlikle davetiye vermemesi gerekir. Tasarımcılar tüm emek hazırladıkları bu koleksiyonları moda çevresine ve alıcılara sunmayı amaçlıyor, bu gözden kesinlikle kaçmamalı.

* The Core yurtdışındaki gibi showroom mantığında işledi ve amacına ulaştı.

* Bu sezon en çok hoşuma giden U şeklindeki podyumdu.

* Bu sezonun en başarılısı L’apart ekibiydi. Ekibin stylish kıyafetleri gözümden kaçmadı. Tüm ekip o koşuşturmaya rağmen tarzlarından da taviz vermediği gibi temsil ettiği tüm markaları da bir bütünlük içinde taşımayı başarmış. Bir kez daha teşekkürler; tüm emeğiniz ve göz zevkimiz için.

* MBFWI, Les Benjamins’in ‘Space Soldiers’ defilesiyle 1001 Direk Sarnıcı’nda büyüleyici bir final yaptı. Yer seçimi ve müzikler çok başarılıydı, offsite defile yapan tasarımcılar için örnek olmalı, Bünyamin Aydın’a kocaman alkış.