Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Türkiye'nin çocuk profili

        HT GAZETE / Kurthan DEMİR

        Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde 2014’e ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye nüfusu geçen sene 77 milyon 695 bin 904 iken çocuk nüfusu ise 22 milyon 838 bin 482 oldu.

        Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfusu, 1935’te toplam nüfusun yüzde 45’i iken geçen yıl toplam nüfusun yüzde 29.4’ünü oluşturdu. Çocuk nüfusunun yüzde 27.6’sını 0-4, yüzde 27.7’sini 5-9, yüzde 27.4’ünü 10-14 ve yüzde 17.4’ünü ise 15-17 yaş grubu çocuklar oluşturdu. En yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan iller yüzde 47.8 ile Şırnak ve Şanlıurfa oldu. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu iller ise Tunceli, Edirne ve Çanakkale. Geçen yıl yeni doğan bebeklere konulan en popüler üç erkek ismi sırasıyla; Yusuf, Berat ve Mustafa oldu. En popüler üç kız ismi ise Zeynep, Elif ve Hiranur.

        ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR BİR BAŞKA

        TÜİK verilerinden en çok dikkat çeken ise yoksul çocuklara, tutuklu ve sosyal medya kullanan çocuklara ilişkin istatistikler oldu. Aynı verilere göre, 6-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 53.5’i sosyal medya ağlarını kullandı. Bu oran erkeklerde yüzde 57.8, kızlarda yüzde 48.4 oldu. Çocukların 6 bin 132’si ise cezaevinde. Türkiye genelinde çocukların nüfusa oranı yüzde 29 iken, 16 milyon 706 bin yoksul birey içinde çocukların oranı yüzde 44.3 (7 milyon 393 bin kişi) olarak kaydedildi. Yoksulların 4 milyon 707 bini kentlerde, 2 milyon 353 bini kırsalda bulunuyor. İstanbul’da 892 bin yoksul çocuk yaşıyor.

        Sosya ekonomik ve teknolojik gelişmeyle birlikte çocukların profile de geçen yıllara göre farklılık gösteriyor. “Şimdiki çocuklar çok farklı” diyen çocuk psikoloğu Alanur Özalp, şu değerlendirmeyi yaptı: “Tavırları, hareketleri, kullandıkları kelimeler; yetişkin gibi... Çocuklar çabuk büyürler. Bu durum biz psikologları korkutan bir şey. Çünkü çocukluğunu yaşayamadığı anlamına geliyor. Çocukların şu anda seyredebildiği çok fazla televizyon kanalı var. En önemlisi internet var. İnternet onlara bir zenginlik kazandırıyor ve zekâlarının daha hızlı gelişmesini sağlıyor.

        Doğanın içinde olarak oyun oynamak yok. Koşmak yok, yarışmak yok. Çocukların aileleri ile olan ilişkileri, sanki iki yetişkin birbiri ile iletişim içindeymiş gibi gelişiyor. Arkadaşlıklar artık mekanik hale geldi. Konuşma biçimleri de değişti. Kelime ve cümleler kısaltılıyor.” Psikolog Başak Ünver de çocukların eskiye göre aile içi iletişiminin daha az olduğuna dikkat çekerek “Televizyon ve bilgisayardan dolayı iletişim daha da azaldı. Çocuklar daha çok bilgisayar oynayarak vakit geçiriyorlar. Spor yapan çocuk da az. Fiziksel enerjiyi atamama zihinsel sıkıntılara da yol açabiliyor” diyor.

        Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait Uluç, Türkiye’de yaşam kalitesinin artmasıyla yaşam süresinin uzadığını vurgulayarak “Avrupa ülkelerine bakarsak genel nüfusun içindeki çocuk oranı daha azdır. Türkiye’de sağlık sistemindeki değişimler ölüm yaşını uzatıyor. Daha önce 55-60 yaşında ölüm yaşanırken, şimdi 70-75 yaşlarda ölümler yaşanıyor” değerlendirmesini yaptı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ