Bir Anadolu rüyası: Kapadokya

Seda Zeynep KÖSE

szk@haberturk.com

instagram.com/tatildeyimdonucem

Bazen, ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımızı, yaptığımız seyahatler esnasında hatırlıyoruz. Ben bunu unutmamak için sık sık seyahat ediyorum. Bu seyahatlerden sonuncusunu da, Habertürk ve Coral Travel işbirliği ile Kapadokya’ya yaptım. Ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, en keyifli seyahatlerimden biriydi.

Kapadokya'ya gitmek için, mevsim olarak en doğru zamanlardan biri. Hava ne çok sıcak, ne çok soğuk.

Kapadokya aslında Kappa Tukka'dan geliyor Pers dilinde Güzel Atlar Diyarı manasında. Çünkü Pers'ler yaşadığı zamanlarda buralarda gerçekten çok güzel atlar yaşarmış.. Neyse efendim, günümüze dönelim ve turumuza başlayalım.

Kapadokya'ya gidiş Coral Travel'in otobüsleriyle gerçekleşiyor. İstanbul'dan yaklaşık 10 saatlik otobüs yolculuğu ile, sabahın ilk ışıkları eşliğinde Kapadokya'ya varıyoruz. Otele dahi yerleşmeden direkt turumuza başlıyoruz.

İlk turumuz akşam yemeğine kadar sürdü. Akşam da Taşsaray otelinde geceledik. 4 yıldızlı bu taş bina otel Ürgüp'te merkezi konumdaydı. Temiz, yeteri derecede ferah odaları olan gayet uygun bir otel. Yemekleri acayip lezzetliydi. Neyse efendim; henüz otele geçmeden başladığımız turumuza devam edelim.

Tavsiye edeceğim noktaların başında Güvercinlik Vadisi geliyor. Kapadokya'nın en özel lokasyonlarından biri olan vadi, adımınızı attığınız andan itibaren, cennette olup olmadığınız konusunda tereddüt yaşatıyor, düşünün öyle bir yer. Manzara süper, seyre dalın ve bir süre herşeyi unutun. Sonra hemen bir nazar boncuğu alın, gözlerinizi kapatın, dileğinizi dileyin ve dilek ağacına bağlayın. Benim dileğim, tatilim sonlamadan gerçekleşti belirteyim.

Göreme Açık Hava Müzesi, onlarca kilise ve şapel görebileceğiniz, Hristiyanlık tarihinin başlangıcına şahitlik eden bir doğa harikası. Dünyanın dört bir yanından binlerce insanın ziyaret ettiği müzenin en büyük özelliği manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer oluşu. Zaten tarihteki ilk hristiyanların bir kısmı Kapadokya bölgesinde yaşamış. Peribacaları'nın doğal koruma ve gizlenme özelliğinden yararlanmış o dönemde Hz. İsa'yı takip edenler. Göreme mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Göreme'yi şöyle bir turladıktan sonra haliyle karnımız acıktı ve yörenin spesiyallerinin başında gelen testi kebabını bir güzel mideye indirdik.

Yemeğin ardından şapkalı peribacalarının en güzelleri olduğu söylenen Üç Güzeller adı verilen peribacalarının yanına gittik. Epeyce 'selfie çekildiğini' tahmin edersiniz. Ama bu lokasyon sadece fotoğraflanıp geçilecek bir yer olduğundan uzun mola vermedik. Otobüs tekrar harekete geçti; rehberimiz "Sinasos'a gidiyoruz" deyince bir iki haa hee cılız nidaı çıkmadı değil. Ama aynı rehber, "Sinasos, Asmalı Konak'ın yurdudur, konağa geçeceğiz" deyince yüzler gülmeye başladı. Asmalı Konak, yıllar geçmiş olmasına rağmen, hala aynı merak ve hevesle pek çok turistin ziyaret ettiği lokasyonlardan biri. Hakikaten güzel konak, Seymen Ağa'nın ruhu hala orda mıydı bilemedim.

Bu kadar yorulduğumuz yeter deyip otele geçtik. Oteli merak edenler biraz yukarıdaki satırlara bakabilirler.

2. gün sabah; 04.00'te uyandım, çünkü balon turu için bu saatte uyanmak gerekiyor. Uykulu gözlerle 20 dakikalık bir yolculuktan sonra, balon turunun yapılacağı alana geldik. Veeee sabah 05:00'te Kapadokya bölgesinin en heyecan verici deneyimlerden biri olan balon turu başladı. Güneşin doğuşunu, gökyüzünde, yüzlerce balonla birlikte izleyebileceğiniz, en olağanüstü duygulardan birini yaşadım. Bence imkanı olan herkesin bir kez olsun, böylesine bir deneyim yaşaması gerek. Özgürlük,doğayla bütünleşme ve elbette Instagram için harika kareler 110 Euro fiyat bana göre benzersiz bir deneyim için makul. Tur fiyatına dahil olmadığını belirteyim. Bu harika yolculuk için, Nejat Öksüz ve tüm ekibine tekrar teşekkür etmek istiyorum.

45 dakika sonra balon turuna katılmayan diğer tur arkadaşlarımızla birlikte kendi küçük manevi değeri çok büyük bir kasabaya doğru yola çıktık, Hacı Bektaşi Veli'nin türbesi ve müzesinin bulunduğu Hacı Bektaş kasabasındayız. Eğer 16-18 ağustos tarihleri arasında ziyaret ederseniz, dünya görüşü ile, tüm dünyanın hayranlığını kazanan düşünür Hacı Bektaşi Veli'yi anma törenlerine de katılabilirsiniz.

Maneviyatı yüksek bir lokasyondan sonraki durağımız Kızılırmak kıyısıydı.Türkiye topraklarından denize dökülen en uzun akarsu olan Kızılırmak'ı en iyi görebileceğiniz, kıyısında bir yorgunluk kahvesi içebileceğiniz Avanos'ta tura dahil olan, halı dokuma ve çömlek atölyelerini ziyaret edebiliyorsunuz.

Burada çömlek yapmayı deneyimledim ve elbette beceremedim. Ama son derece zevkli bir uğraş olduğunu söyleyeyim. Halı tezgahlarında atılan her bir ilmiğin nasıl bir emekle atıldığına şahit oldum. Halkıyla, esnafıyla çok samimi, çok sıcak bir lokasyon ben çok sevdim, siz de seveceksiniz.

Hristiyan keşişlerinin inzivaya çekildiği peri bacalarının arasında kaybolmak isteyebileceğiniz, peri bacası oluşumlarının en güzel örneklerini görebileceğiniz Paşabağı, Kapadokya turunun en cazip noktalarından biri. Bizim de Avanos sonrası durağımız burasıydı. Sakın otobüste uyuyakalmayın, Paşabağı olağanüstü bir yer.

Otele dönüşten hemen önce Kapadokya'nın bir başka önemli özelliğini keşfetmeye koyulduk. Üzüm bağcılığı ve şarapları ile ünlü bölgelerden biri olan Kapadokya bölgesine gelip, şarap üretim tesislerinden birindeki molamızda üzümün hangi aşamalardan geçerek sofralara geldiğinin hikayesini dinledik

2. gün turumuzu oteldeki akşam yemeğinin ardından Yemeni restorandaki Türk Gecesi'nde tamamladık. Otantik bir ortamda gerçekleşen, Semazen gösterisi ile başlayan harika bir görsel şölen izleyebileceğiniz Türk gecesi tur fiyatına dahil değil. Ama 60 TL'ye kurt dökmek çok daha pahalı değil açıkçası.

Turumuzun 3. ve son günü Derinkuyu ziyareti ile başladı. Derinkuyu, döneminde önemli bir yere sahip olan bir yer altı şehri. Ve içerisinde, tüneller, kilise, yemekhane, kiler ve depolar bulunan bir mühendislik harikası. Derinkuyu’daki yer altı şehrinden sonra, hediyelik eşyalar yapan tezgahları gezin ve bu sıcak Anadolu insanları ile tanışın.

Kapadokya bölgesinin, olmazsa olmaz lokasyonlarından biri olan Ihlara Vadisi. Melendiz çayının soğuk sularının arasında geçtiği bir kanyon vadisi olan vadi, kesinlikle katıksız bir doğa harikası. İnişi ve çıkışı göze alın ve mutlaka bu doğa harikasını derin derin soluyun.

Dönüş güzergahında yer alan,Tuz Gölü gerçekten muazzam bir yer. Buradaki ambiyansı, estetiği anlatacak kelime bulmakta zorlandım desem yalan olmaz.

İnanılmaz değişik ve keyifli bu tur için, Coral Travel’dan Kaan Bey ve Tuğrul Bey’e, başarılı rehberliğinin yanı sıra çekimlerdeki katkılarından dolayı Yılmaz Yıldız’a, ulaşımımızı sağlayan Adil Bey’e ve elbette bu tur boyunca yol arkadaşlığı yapan değerli konuklara teşekkür etmek isterim.

Sizde bu deneyimi Coral Travel ayrıcalığı ile yaşamak isterseniz,

Konforlu otobüsler ile ulaşım, otelde 2 gece yarım pansiyon konaklama, açık büfe 2 sabah kahvaltısı, açık büfe veya set menü 2 akşam yemeği, tur kapsamındaki tüm çevre gezileri, yolculuk boyunca yapılan ikramlar, seyahat sigortası ve profesyonel rehberlik hizmetinin dahil olduğu turu 229 TL.’den başlayan fiyatlarla satın alabilirsiniz.

Bir sonraki seyahatimiz Karadeniz'e.. Bakalım yaylalarda, Sümela'da ve Batum'da neler var. Haftaya buradayız, bekleriz.

KAPADOKYA’YA GİDERKEN

*Eğer mevsim bahar ve yaz ayları ise, mutlaka ince bir kazak veya ince bir mont, kış ayları ise kalın ve soğuğa dayanıklı kıyafetler götürün. Bazı geceler oldukça serin olabiliyor.

*Açık alan gezileri fazla olduğundan, koruyucu bir güneş kremi bulundurun.

*Başınızı güneşten korumak için mutlaka bir şapka bulundurun.

*Yanınızda mutlaka iyi bir spor ayakkabı bulunsun. Yürüyüşü bol bir gezi olduğundan rahat etmelisiniz.