Sharapova’nın ‘Serena’ sendromu
Rusya'nın yetiştirdiği en önemli tenisçi Maria Sharapova, Amerika Açık'a sakatlığı yüzünden katılmadı. Ama Rus yıldızın "Serena Williams karşısında bir kez daha yenilgi tatmak istemediği" için turnuvadan kaçındığı söyleniyor. Doğruya doğru, Sharapova, Williams karşısında kötü talihini bir türlü yenemiyor
Mustafa ALKAN/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR
Kadınlar teniste, Caroline Wozniacki (24), iki yıl önce Brezilya’da ezeli rakibi Maria Sharapova (27) karşısında bir maçta zor durumdaydı. İlk seti kaybetmiş ikinci sette 5-4 gerideydi. Üstelik servis hakkı Sharapova’daydı. Vaziyet kötüyken kimsenin beklemediği bir şey yaptı: Kenara gidip 4-5 havlu aldı ve bunları formasının altına, göğüs ve kalça bölgesine tıkıştırmaya başladı. 30 saniye sonra korta döndüğünde Sharapova’nın karşısında Serena Williams’ın (33) beyaz bir kopyası vardı. Sharapova, gülüyordu ve ne yapacağını kestirmeye çalışıyordu. Sonunda servisi kullandı ama sayıyı kaybetti. Williams karşısında yeni bir hüsran yaşıyordu...
SERENAFOBİK
Wozniacki boşuna Williams’ı seçmedi. Sharapova’nın dillere destan “Serenafobisini” çok iyi biliyordu. 5’i Grand Slam 34 turnuva kazanan, daha 18 yaşındayken oturduğu dünyanın 1 numarası koltuğuna 10 yıl içinde 5 kez oturan Rusya’nın altın kızı Sharapova, Serena Williams’a karşı kötü talihini bir türlü kıramıyor. Mart ayında Avustralya Açık finalinde yine ona karşı kaybetti. Temmuzda Wimbledon’da yarı finalde karşılaştılar sonuç değişmedi, Sharapova Williams’a karşı 10 yılda 18’inci mağlubiyetini aldı. Sharapova’nın, Williams’a karşı son 16 maçta hiç galibiyeti yok. Dahası Sharapova, Williams’tan en son 3 yıl önce set alabildi. Sharapova geçen hafta ABD Açık başlamadan 11 saat önce sakatlığını gerekçe göstererek turnuvadan çekilince tenis yorumcuları, haklı olarak, adeta koro halinde “Yenilmekten kaçtı” yorumlarını döşedi.
KULAK YIRTTI AMA...
Oysa 2004’te Rusya’dan gelen 1.88 boyundaki “uzun bacaklı kız” Serena’yı yenip Wimbledon’ı kazandığında herkes Steffi Graf ile Martina Navratilova arasında yaşanana benzer uzun soluklu bir rekabetin başlayacağını düşünüyordu. Gerçi bu kız zaman zaman 120 desibele yani kulak patlatabilecek seviyeye ulaşan çığlıklarıyla kimilerine göre oldukça can sıkıcıydı ama o moda dergilerinde görünerek sempati açığını kapatıyordu. Ama kıran kırana rekabet umanlar, tek yanlı bir rekabetle karşılaştı.
Tenis dünyası erkeklerde, bu sene Roland Garros’u kazanan İsviçreli Stanislas Wawrinka gibi yeni isimlerin renk kattığı Nadal-Djokovic- Federer-Murray’li “altın nesil”in kıran kırana rekabetinin tadını çıkarırken, kadınlar mücadelesinin rekabet eksikliğinden rahatsız. Serena Williams iki yıldır 1 numaralı koltuğu kimseye kaptırmadı ve kaptıracak gibi de görünmüyor. Serena Wimbledon’ı da kazanıp, Grand Slam koleksiyonunu 21’e çıkardı ve Chris Evert’ın rekorunu geride bıraktı. Evert, “Her anlamda Serena kazanıyor çünkü Sharapova ve diğerlerinden çok güçlü” diyerek malumu ilan etti. Serena’nın saatte 200 kilometre hızla gönderdiği servisler bütün rakiplerinin korkulu rüyası. Güçlü fiziği ile Serena’yı devirmek gerçekten zor. ESPN televizyonunun tenis yorumcusu Peter Bodo, “Williams kendi isteğiyle tenisten çekilmeden kadınlar tenisinde rekabet zor” diyor. Belki de Sharapova sadece yanlış zamanda kortlara çıkmıştır. Belkide yakında “yeniden dirilecek” bir numaralı koltuğa oturacaktır. O zamana kadar reklam ve moda ürünleriyle yıllık 60 milyon doları aşan gelirle Fortune’un “En çok kazanan kadın sporcu” unvanı ona yeter.
