Bir numaralı destek Türkiye’den

Alihan MESTCİ/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

New York’a, daha doğrusu şehrin kuzeyinde, Connecticut sınırları içinde kalan Greenwich’e, dünyanın en prestijli polo turnuvalarından “East Coast Open”ı izlemeye gidiyorum. Burası, ABD’nin en varlıklı ailelerinin yaşadığı bölgelerden... Tabii bunda Connecticut’taki vergi muafiyetinin etkisi bir hayli fazla. Lakin dahası, polo oyunu ABD’de ilk defa 125 yıl önce Greenwich civarında oynanmış. Amerika Polo Federasyonu, bu vesileyle 125. yılını kutluyor. Greenwich Polo Club öyle büyük bir arazi ki sahibinin tek bir kişi olduğuna inanmak güç. Şöyle söyleyelim; geleneksel polo sporu 274 metre uzunluğunda ve 146 metre genişliğindeki çim saha üzerinde oynanıyor. Greenwich Polo Club’da bu sahalardan yan yana iki tane var ama tüm arazinin yanında ufacık kalıyor. Lakin ev sahibinin adını öğreniyoruz: 3 milyar dolara yakın serveti olan Amerikalı işadamı Peter Brant ile eski süpermodel ve oyuncu eşi Stephanie Seymour.

1.4 MİLYAR DOLAR

Büyük finalin olduğu 6 Eylül Pazar’dan bir gün önce saha kenarında 3’üncünün belirleneceği maçı bekliyoruz. Sürpriz; takımlardan biri kırmızı formasıyla Turkish Airlines! Hatta oyuncularından biri Amerika Polo Federasyonu Başkanı Joseph Meyer... Peki, Türkler neden burada? Bunun, şaşırtıcı iki sebebi var...

Birincisi, Türk Havayolları, Amerikan pazarında business müşteri kitlesine hitap etmek için bir polo takımına sponsorluk yapıyor. Daha da ilginciyse şu: Amerika Polo Federasyonu’na bağlı U.S. Polo Assn. giyim markasının en başarılı lisanslı dağıtıcısı Türkiye... Federasyon, giyim markasının satışları üzerinden belirli bir pay alıyor ve bu kaynağı olduğu gibi polo sporunun gelişmesine, yaygınlaşmasına ayırıyor. Bu kaynağın yüzde 22’si Türkiye’den geliyor: Tam 1.4 milyar dolar. Yani? Yanisi şu; dünyada polo sporunun en büyük sponsoru, 200’den fazla mağaza ve 2 bin 500 çalışanla Türkiye’den Aydınlı Grup... Ve bu, Amerika’nın etki alanı milyonlarca kişiye varan kurum ve kişileri tarafından çok iyi biliniyor. Greenwich’teki saha kenarında, “Go Turkish” diye tezahürat yapan kalabalığın arasında Federasyon Başkanı Joe Meyer’ı yakalıyorum: “Polo sporu, oyunun kendisinden daha yaygın bir kültürü ifade ediyor. Mesela Türkiye’de gençler arasında U.S. Polo Assn.’in bilinirliği yüzde 75’e varıyor. Sizce neden böyle?” Meyer, “Bu, rekabet seviyesi kadar centilmenliğin de yüksek olduğu, saha kenarındakilere sosyalleşme imkânı veren bir spor. U.S. Polo Assn. ise bu spora hâkim olan kültürün bir yansıması olarak tüm dünyada yaygın. Bu etki gücünün altında, bu güzel spor var” diyor. Polo sporu kültürünü şöyle özetleyebiliriz: Aile, dostlar, rekabet, atlar ve doğa... Meyer, devam ediyor: “Bu sporu göstermek için uluslararası turnuvalar da düzenliyoruz. Mesela 2 sene önce Türkiye’de düzenlediğimiz polo turnuvasına 2 bin kişi katıldı. Bunu yapmaya devam etmeliyiz.”

Hakikaten de bu spor, size kendisini hemen sevdiriyor. Bahsi geçen “havalı” vaziyet, sahada ve saha kenarında acayip gösterişli bir ortam sunmuyor. Aksine, burada bambaşka bir lüksten bahsediyoruz. Piknik yapmaya gelen aileler, birbirinden güzel atlar, yemyeşil doğa ve sandviçler eşliğinde bir pazar günü...

'JENERASYONLARI BAĞLAYAN BİR KÜLTÜR'

Brian Kaminer-Küresel Tasarım Direktörü

“Küresel olarak bizim hitap ettiğimiz yaş aralığı 25-35. Bu, sporun içinde barındırdığı sosyal yönüyle ilgili bir durum. Bu sporu izlemeye gelenlerin bir kısmı sadece sahaya bakıyor, diğer kısmı izleyenlerle de ilgileniyor. Kızlarerkekler saha kenarında tanışıyor, yemekler yeniyor, içkiler içiliyor. Genç aileler, çiftler, bekârlar bir arada. Ama daha yaşlı kişileri de çekiyor. Dolayısıyla jenerasyonları birbirine bağlayan bir kültür. Mesela Türkiye’de polo oyunu yok. Ama polo sporunun havası var.”

POLOYA DAİR 3 SORU

Kadınlar oynuyor mu?

Kadınlarla erkeklerin birlikte oynayabildiği nadir sporlardan biri polo. Sadece kadınların oynadığı polo maçları da var.

Atların kuyrukları neden bağlı?

Atlar koşarken kuyruklarını sallar. Oyuncular, onlara takılabilir. Atlar, kuyruklarını rahatsız ettiğinizde sizi tekmeleyebilir. Ayrıca korkuyorlar. Dolayısıyla hem güvenlik hem de atların korunması nedeniyle gerekli.

Sahadaki mücadelenin çoğunu atlar yapıyor. Peki insanlar nasıl fark yaratıyor?

Bu oyunda iyi atlar yüzde 90 kazanıyor. Eğer atlar birbirine yakın seviyedeyse insan faktörü devreye giriyor. Yani topa daha iyi vuran, oyunu daha iyi sezen kazanıyor.

1.5 MİLYAR DOLAR

Polo oyuncuları -2 ile 10 arasında değişen, “handikap” adlı derecelerle değerlendiriliyor. Oyuncunun ata binme becerisi, takım oyunculuğu, oyuna, stratejiye ve atlara dair bilgisi derecesini belirliyor. En sık sakatlıklar; bel, omuz ve dizlerde meydana geliyor. 10 handikaplı bir oyuncu yılda 1.5 milyon dolar civarında kazanabiliyor.