Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Aldatmada kadınlar erkeklere yaklaşıyor

        Gizem Sevinç SELVİ/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Evli bir kadın için aldatmak, doktor tavsiyesi gibi bir şey.” Haydaaa! Nereden çıktı şimdi bu huzur bozucu sözler? Filmi biraz geri saralım. Hatırlarsınız, birkaç ay önce Ashley Madison skandalı patlak verdi. Ashley Madison “Hayat kısa, bir kaçamak yaşa” diyerek, “erkeklerin ve kadınların aklına karpuz kabuğu düşüren” bir internet sitesi. Bir grup bilgisayar korsanı, aldatmaya niyetli insanları tanıştıran sitenin üyelerini ve yazışmalarını ifşa edip internette yayınlamıştı. Verdikleri zarar az buz değildi, çünkü 33 milyon üyesi var bu sitenin. Pek çok habere konu oldu, birçok ayrılığa sebebiyet verdi.

        Neyse... Skandalın sarsıntısı henüz durmadan, İngiliz Telegraph Gazetesi’nde, aldatmaya yeni bir boyut getiren imzasız bir yazı yayımlandı. Yazıyı yazan, aldatan bir kadın. Yazının spotu da başta okuduğunuz o cümleydi işte. İlk bakışta, “Online flört sitesi reklamı herhalde” diyorsunuz, o derece! (Hadi kadının adına “Üzümlü Kek” diyelim. Adı Üzümlü, soyadı Kek gibi...)

        Kek, 40’larında, hali vakti yerinde bir standart İngiliz kadın. 10 yıldır evli. Söylediğine göre kocası iyi bir adam ama, anlaşılan iltifat, kompliman meselelerine biraz uzak. Kadın ruhundan anlamıyor da olabilir. Ya da bizim Kek biraz ilgi arsızıdır, bilemiyoruz. Yani ortada alaka bekleyen ama aradığını bulamayan bir kadın var. Dolayısıyla ilgiyi dışarıda arıyor, gece çıkmalarında radarları açık ama yok, işe yaramıyor. Sonra bir gece, bedbaht koca dışarıdayken, Kek kendini Ashley Madison’da buluyor. Profil resmi olarak renkli deniz kabuklarını gösteren bir fotoğraf seçiyor ve bam! İlk eşleşmeler. Kek’e göre bu kadarı bile müthiş heyecan verici. Sıra ilk bar buluşmasına geliyor. Ve Hugh’la tanışıyoruz: 50’lerinde, yakışıklı, zeki, iyi giyimli, iyi eğitimli bir erkek. Ama hemen kendinizi kaptırmayın; her şeye rağmen Kek, “Gözlerinde tehlikeli bir şey vardı” demeyi ihmal etmemiş. Sonrası malum, önce Hugh’un ofisine gidiyorlar ve olaylar gelişiyor...

        ‘KAŞINTI GİBİ DAYANILMAZ BİR ŞEY’

        Hikâyeye ara verip konumuza, yani aldatmada yeni boyuta dönelim. Yeni boyut ne mi? Nedense erkeklerin daha çok aldattığına olan inancımız tamdır. “Erkektir yapar” diyerek bu durumu meşrulaştırmayı da deneriz hatta. Filmlerde bile aldatan kadın karakterler hep “femme fatale”, yani hep biraz yoldan çıkmış görünenlerdir. Notes on a Scandal’da Cate Blanchett’ın canlandırdığı Sheba ya da Heat’te Ashley Judd’ın canlandırdığı Charlene Shiherlis karakterlerini hatırlayın... Oysa o imzasız yazı farklı bir duruma işaret ediyor olabilir.

        Şimdi biraz olayın temeline inelim. Amerikalı şair W.H. Auden’a göre, seks kaşıntı gibi dayanılmaz, yapmadan durulamayacak bir şey olabilir. İyi de sadece seks için mi aldatıyoruz? Antropolog Helen Fischer’a göreyse hayatta 3 temel dürtümüz var: Seks, saplantılı aşk ve huzurlu ilişki... Bu üçü bir arada olmak zorunda değil. Ama bir aradaysa, şanslı azınlıktan olabilirsiniz. Ama zor. Neticede bir yandan uzun süreli eşe karşı yoğun bağlılık hissederken başka birine tutkulu bir aşk besleyebilir, eşzamanlı olarak bu ikisi dışında birine de karşı konulmaz bir cinsel arzu duyabiliriz. Üstelik bu üçünü aynı gece yatağımızda yatarken hissetmemiz bile mümkün. “Çünkü” diyor Fischer, “Bizler mutlu olmak için değil, çiftleşmek için yaratılmış hayvanlarız.”

        Online flört sitesi OpenMinded. com’un kurucusu Brandon Wade de “Geleneksel anlamda sadakat denen şey çoğumuza uymuyor, mesela bende işe yaramadı” diyor. “Dolayısıyla artık kişinin partnerine geleneksel anlamda sadık olmadığını itiraf etmesi ve karşılığında anlayış beklemesi çok daha yaygın.” (Ayrıca kendisinin 3. evliliğini yaptığını belirtmeliyim.)

        ‘BU ADAMLAR KİMİNLE YATIYOR SANIYORSUNUZ!’

        Peki kim daha çok aldatıyor? Kadınlar mı erkekler mi? Galiba daha çok erkeklerin aldattığı noktasında biraz yanılıyoruz. Helen Fischer, aldatmada kadın-erkek oranları arasında çok belirgin bir fark olmadığını iddia edenlerden. “Bana gelip erkeklerin neden daha çok aldattığını soruyorlar” diyor. Fisher bu soruyu, “Bunu da nereden çıkarıyorsunuz, erkekler kiminle yatıyor sanıyorsunuz ki” diye cevaplıyormuş. Rakamlar da Fischer’ı haklı çıkaracak türden. Chicago Üniversitesi bünyesindeki NORC adlı kuruluşun araştırmasına göre, evli erkekler içinde aldatanların oranı yüzde 21. Ve bu oran sabit; yani artmıyor. Evli kadınlar arasında aldatanların oranıysa her yıl yüzde 40 civarında artıyor. Mesela Indiana Üniversitesi’nde yapılan bir başka araştırmaya göre erkeklerin yüzde 23’ü, kadınlarınsa yüzde 19’u aldatıyor. Aldatan kadınların oranının 90’lı yıllarda yüzde 10-15 arası olduğunu söylersek, makasın nasıl kapandığını görebilirsiniz. “Rakamlar hep ABD’den” diye yakındığınızı duyar gibiyim! Buyurun Türkiye’ye... Ama sıkı durun! Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği’nin (CİSET) Mart 2015 tarihli araştırmasına göre, bizim evli erkeklerin yüzde 58’i en az bir kez evlilik dışı ilişki yaşıyor. Kadınlarda bu oran yüzde 40. İnanmıyorsanız, ciset.org.tr sitesine girip kendiniz bakın. Dahası, aldatmanın 10 türü de anlatılıyor: “Seks işçileriyle paylaşılan cinsellik, seks veya tutku bağımlılığı, fırsattan istifade, boşanma öncesi, terazi tipi ilişki üçgeni, kısasa kısas, kıskandırma ihaneti, geri püskürtme (bağlanmakta korkanlara mahsus), nefes almak, sadece aşk. Bu arada, erkekler seksüel heyecan peşindeyken, kadınlar ilişkilerinde mutsuz oldukları için aldatıyorlar.”

        ‘ASLA PİŞMAN OLMADIM’

        Gelelim Kek’in hikâyesinin sonuna. Hugh’la geçirdiği o günah gecesinden sonra kocasının yanına gittiğinde asla pişmanlık duymadığından, aksine keyiften dört köşe hissettiğinden söz ediyor yazısında Kek. Üstelik bir kez aldatmakla yetinmemiş. “Bunu hem Hugh’la hem başkalarıyla defalarca tekrar ettim” diyor. Yani “bir sürü yakışıklı, başarılı ama evliliğini bitirme niyeti olmayan” adamla beraber olmuş. “2 yılın sonunda yaptığımı etik bulmadığım için kocamdan boşanmaya karar verdim” diyor. “Daha ziyade anı yaşamak ve evliliğim boyunca kaybettiğim zamanı telafi etmek niyetindeydim. Yaptıklarımdan ötürü hiç pişmanlık duymadım.”

        'ÜÇÜNCÜ KİŞİ FARKINDALIĞI ARTIRABİLİR'

        UZMAN PSİKOLOG SELİN KARABULUT:

        “Aldatma, kişinin primer ilişkisine alternatif yarattığı başka bir ilişki durumudur. Bu ilişki bir tarafıyla da kişiye haz verir, arzu edilir, tatmin sağlar. Bazen hiç planlanmayan, bambaşka bir arkadaşlığa da dönüşebilir. Kimi zaman kişinin evliliğindeki ilişkisinin kalitesinin artmasına hizmet edebilir. Sisteme üçüncü bir kişinin girmesi kişinin evliliğini yeniden değerlendirmesine, farkındalığının artmasına sebep olabilir. Elbette tam tersi de söz konusu olabilir.”

        'SONU HUZURSUZLUK VE PİŞMANLIK'

        'SENİ YİNE SEVERDİM' KİTABININ YAZARI DİDEM MORALIOĞLU:

        “Aldatmayı sadece seksle kısıtlamamak gerekir. Bazı durumlarda aldatma ilişkiyi kurtarabilir ama, aldatan kişi uzun vadede içsel bir huzursuzluk ve ağır bir pişmanlık yaşayacağı için ilişkiler aslında baştaki kopma noktasına geri döndürüyor.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ