Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Hayrettin: Yurtdışında aktör benim

        EKİN TÜRKANTOS / GAZETE HABERTÜRK - CUMARTESİ

        Komedyen Hayrettin, kendine yeni bir iş alanı yaratmış. Eğlenceli videolar çekip YouTube’daki kanalında yayınlıyor. Kendi eğlenirken insanları da gülümsetmek istiyor.

        Üniversitede reklamcılık eğitimi alırken aynı zamanda tiyatroya da ilgi duyan ve kariyerini her ikisi üzerine şekillendiren Hayrettin Karaoğuz, bir süredir sosyal medyada... Videolar çekip şakalar yapan, canlı yayınlarla takipçilerine ulaşan, şarkılar söyleyen, markalara viral reklamlar hazırlayan Hayrettin, tüm bunları 10 kişilik ekibiyle hayata geçiriyor. En son Los Angeles’ta Johnny Depp kılığına girip Amerikalıları trolledi. Tüm bunları başta kendini eğlendirmek sonra da insanların yüzünü güldürmek için yaptığını söylüyor. Günlük hayatında ise her daim şaka yapan biri değil. YouTube’da 300 bin, Facebook’ta 2.5 milyon, Twitter’da 110 bin, Instagram’da ise 145 bin takipçisi olan Hayrettin, gülmeye ihtiyacımız olan şu dönemde güldürecek işler yapıyor. Gündemi takip edip kendi gündemini yaratan Hayrettin ile bir araya geldik.

        Tiyatro okudun reklamcılık geçmişin var. Bu ise yepyeni bir alan. Los Angeles’ta çekimler yapmışsın, bu macera nasıl başladı?

        Issız Adam’a karşı Kızsız Adam videosuyla başladı her şey. Kendimize bir YouTube kanalı açıp, “Hayrettin” programı yaparak bunun oradan yürümesine karar verdik. Skeç, parodi, şaka, ti’ye almak bunların hepsi bir içerik aslında. Başta Tolga Doğruer ile iki kişiydik. Şimdi 10 kişilik ekibimiz var. Markalarla çalıştık, viral ve televizyon reklamlarını yapmaya başladık. Amerika’ya tatile gidiyorduk, 3 sene önce dil öğrenmek ve çevre edinmek için Los Angeles’a yerleştik. Johnny Depp videosu da o vizyonla başladı. Video, yurtdışındaki sitelerde çok çıktı, “Turkish comedian” diye başlık attılar.

        ”Şu hayatta bir Johnny Depp de oldum” diyor musun?

        Aslında hoşuma gitmedi değil ama adamın hayatı hep böyleyse çok zor.

        Bana izlerken arabanın içindeki halin inanılmaz klostrofobik geldi...

        Evet, cama vurduklarında bana da sıkıntı geldi. Tamamen gerilla işler yapıyoruz. Ancak sıkıntıyı da, eğlenceyi de, paniği de birlikte yaşıyoruz, o çok güzel.

        ‘MEHMET GÜNSUR İLE ÇALIŞMAYI İSTİYORUZ’

        Johnny Depp seninle tanışmak istese ne hissederdin?

        Los Angeles’ta en iyi filmlerin galasının yapıldığı yer bizim evin arka sokağıydı. Bu şakadan çok önce bir galada tanışıp kendimizi tanıttık. Videomuzu izlemiş midir bilmiyoruz tabii ama öyle bir şey olsa koşarak gideriz tabii.

        Keanu Reeves ile de tanışmışsın. Peki Türkiye’de ünlü isimlerle ortak projeler yapacak mısınız?

        Türkiye’de birlikte işler yapmak istediğimiz birileri var. Mehmet Günsur ile Fransa’da tanıştık. O da sosyal medyaya önem veriyor, böyle şeyler yapmak istiyor.

        Çekimlere nasıl karar veriyorsunuz?

        O haftanın gündemine göre önceliğimize karar veriyoruz. Metin yazma işini kendi aramızda hallediyoruz. Türkiye’de gündem 5 dakikada değişiyor. Dolayısıyla fikir geldiğinde hemen çekiyoruz. Havadan görüntülemeden sualtı görüntülemeye dair her türlü ekipmanımız var. Yayınladıktan sonra yorumları almaya başladığımız an ise çok keyifli.

        Türkiye’de yaptığın çekimlerle yurtdışındakiler arasında ne gibi farklar oluyor?

        İnsan faktörü öne çıkıyor. Orada bir sokak şakası yaptık. 50 kişi bir kişinin üzerine koşuyordu. Adam kaçtı, şaşırdı. Burada aynı şakayı yaptık. Adam bir anda kayboldu ve mahalleden adam toplayıp üzerimize geldi. Amerika’da metroda tanımadığım adamların omzuna kafamın düştüğü bir uyuma şakası yaptım. Amerikalılar dokunmayı sevmediği için itti beni, kimisi küfür etti. Türkiye’de ise aynısını yaptığımızda adam omzunu bana yastık yaptı, ateşime baktı. Sırf uyanmayayım diye 4 durak fazla giden oldu. Türkiye’de bir şaka yaptığımda bana çok bir şey kalmıyor. İnsanların bakışları, mimikleri alıp götürüyor işi. Çünkü özünde komiğiz. Yurtdışında yaptığım şakalarda ise aktör benim. Ancak yine de burada şaka yaparken daha keyif alıyorum. Orada da beni tanımamaları büyük rahatlık sağlıyor.

        Kendini nasıl tanımlıyorsun, komedyen misin, şovmen misin, oyuncu musun?

        Biz bunların hepsinin adına Hayrettin koyduk. Daha sıfat aramaya gerek yok. Üniversitelerde gösteri de yapıyorum.

        Nasıl birisin, ilgi alanların ne?

        Bu işle hiç alakası olmayan sakin bir insanım. Normalde Ferrari şakası yaptığım o güzel kızla hayatta konuşamam. Huzuru seven, az konuşan biriyim. Dışarıda kimseye bulaşmam. Diğer türlüsü laçkalık, cıvıklık oluyor. Kemal Sunal ve Şener Şen’i örnek alıyorum. Bazen bakkala gidiyorum; “Kamera yok değil mi abi?” diye soruyorlar. İş olarak da görmüyorum yaptığım işi, arkadaşlıktan bir şeyler çıkıyor.

        Çekip de yayınlayamadığınız şeyler oluyor mu?

        Bir seferinde orta derecede yumruk yedim, bunu yayınlamadık. Bazen küfür ettiklerinde de yayınlamıyoruz. Bizi izleyen çocuklar da var. wSiyasete karışmıyoruz. Bu konuda apolitiğiz ama herkes bizi sevsin diye değil, böyle olması gerektiği için... Hassas bir dönemdeyiz.

        Din, futbol ve siyaset dışında nelerin şakası olmaz sence?

        Eşek şakası da sevmem, saygısızlık da... Bunları eğlenmek için yapıyor, kamerayı da unutuyoruz. Bu sayede çok insan tanıyoruz. Dünyanın her yerinde şaka yapmak istiyoruz. Sosyal medyada yaptığımız iş televizyondan daha fazla emek istiyor ve 24 saat yaşıyor. Söylemeyi sevdiğim şarkıları da söylüyorum, canlı yayınlarımız da oluyor. Mesela en son öğrencileri ilgilendiren “Dertleri Boşver” diye bir şarkı yaptık.

        Türkler şaka konusunda daha mı tahammülsüz?

        O bizim için avantaj çünkü daha fazla malzeme çıkıyor. Tahammülsüzlük işimize yarıyor. Erkekler şakaları daha fazla kaldırabiliyor, kadınlar daha kırılgan. O yüzden kadınların tahammül sınırlarını zorlayamıyorum orada vicdan giriyor devreye. Çok yaşlılara da, 25 yaşın altına da şaka yapmadım hiçbir zaman, hep 45 yaşın üzerindekileri seçiyoruz.

        Herkesin şaka anlayışı farklı, seninkini nasıl tarif ediyorsun?

        Sorunun cevabını düşünürken kafamı açtın aslında, bizim bu yaptığımız şaka değil, trollemek. Bu laf da yeni girdi hayatımıza ama başka bir anlamını bilmiyorum. Olmayacak bir adama, olmayacak bir yerde, kendi mekânında bir şey yapıyorum. Bana göre kontrast yaratmak en güzel şey.

        Çocukluğunu çok merak ettim...

        Çok sessiz bir çocuktum. Evde annem, babam ve ben 3 kişiydik, çok sıkılıyorduk. Lisede kabak çiçeği gibi açıldım. O dönem sokak komedisiyle tanıştım ve üniversitede başladığım tiyatroyla olay, biraz daha sahneye taşındı ve orada şekil aldım. Bazı akrabalarım bu halime inanamıyor. Çocukken de almışım bir şeyler, gözlem yapmışım, biriktirmişim.

        "ARABESK YA DA SANAT MÜZİĞİ OLABİLİR"

        Arada şarkılar da söylüyorsun. İleride bir albüm yapmak gibi bir projen var mı?

        “Yapmam” demiyorum ama önceliğim değil. Eğer olursa arabesk ya da sanat müziği okumayı çok seviyorum. Eski şarkıların akustiğe çevrilmiş coverları da olabilir.

        Hayatta ne yapmaya çalışıyorsun?

        Kendimi eğlendirirken insanların da eğlenmesini sağlamak. 2-3 dakikalık hap videolarımızı insanlar toplantıya girmeden önce izlesin istiyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ