Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Stadyumun ekonomiye yansıması

        Mehmet Emin DEMİREZEN - Ece ULUSUM

        HABERTÜRK PAZAR

        Beşiktaş fubol takımı ve taraftarı 1065 gün sonra yeni stadı Vodafone Arena’ya kavuştu. Beşiktaş esnafının da yüzüne can geldi!

        Birkaç hafta önce Beşiktaş çarşısında dövme atölyesi olan arkadaşım Erencan Davutoğlu ile sohbet ediyorum, “Daha stadyum açılmadan bizim işler açıldı. Beşiktaş taraftarlarından bazısı kartal dövmesi yaptırmaya, bazısı da eski dövmelerini yenilemeye geliyor. Bu hafta tam 4 kişi kartal dövmesi yaptırdı, sen düşün” dedi. Erencan, Beşiktaş çarşısındaki 362 esnaftan sadece biri, peki ya diğerleri bolluktan nasibini almış mıydı? Bunu en iyi ilk maç gününda gözlemleyebileceğimizi düşündük ve ekipten Ece Ulusum ile geçen pazartesi Vodafone Arena’yı ve çarşıyı resmen tavaf ettik. Karşımıza neler çıktı neler!

        Yeni stat sayesinde sadece esnafa değil, seyyar satıcılara ve ‘Bul karayı al parayı’cılara da nur yağdı! Gariban taraftarları üzense artık stadın sırtındaki beleş tepenin işe yaramaması. Önce maçı bedava izlemenin yollarını aradık, meşhur beleş tepeye gittik. Tepe yerli yerindeydi ama sadece tribünleri görüyordu! Gerçi buna rağmen ilk gün hevesinden olacak ki, 200’den fazla taraftar vardı. Birine sorduk “Neden burada?” diye, “Sesini duysam bile yeter” dedi.

        Ama bize yetmezdi, el mahkûm dolanmaya devam ettik. Madem stadyum ekonomisi diye bir haber hazırlayacaktık, işin tadını biletsiz çıkaralım dedik. Sıkı bir taraftar olmak için ne gerekiyorsa yaptık; tükürük köfte yedik, atkı satın alıp taktık, beleş tepede çekirdek çıtlattık, meşalemizi yaktık. Şimdiden söyleyelim 2 kişilik bir maç macerası bize 87 liraya patladı. Yol parası hariç! Eğer biletli taraftarlardan olsaydık 220 lira bilete ödeyecektik ve yemesi içmesiyle birlikte bu maç bize yaklaşık 300 liraya mal olacaktı.

        DÜKKÂNLAR YAĞMALANDI!

        Yollar kapalıyken tezahüratlarla çarşıya doğru yürümeye başladık ki uzaktan davul-zurna sesleri duyduk. Yaklaştıkça baktık, 3 zurnacı, 3 davulcu gümbür gümbür marş çalıyor, taraftarları coşturuyor, coşturdukça da bahşişi kapıyor... Zurnacılardan birine yanaşıp biraz da argo bir ağızla “Ne kadar ateşlediler?” diye sordum. Söylemedi ama yandakiler biz konuşurken 2 dakikada 60 lirayı cebe indirdi, temiz iş! Derken Beşiktaş formalarının satıldığı mağazaların oraya geldik. Ece dişi kartal, “Forma alalım” diye tutturdu.

        Mağazaya girdik, talan edilmiş! Vitrindeki mankenin altı vardı ama üstü kalmamıştı, gerisini siz düşünün... Forma fiyatları 139 liradan başlıyor, her bedeni bitmiş. Orijinali bitince, sahte forma satan seyyar satıcılara gün doğdu tabii. Mağazadan eli boş çıktığımızı gören bir satıcı yanıma geldi, elindekini sanki bir sanat eseriymiş gibi incelikle tutarak “Abicim sana 15 liraya olur” dedi. Bayrakları da 15 liraya satıyordu. Ben yüz vermeyince “Sen güzel bir abiye benziyorsun, hadi 5 olsun” demesin mi! Yahu indirim kapmak bu kadar kolay mıymış? Meğer İdris Abi elindeki tüm formaları satmış, artık taraftar sevindiriyormuş.

        SANDALYELER ÜÇE BEŞE GİTTİ

        Stat ya da tepede yer yoksa en kral maç izlenecek yer ‘çarşı’dır... Amigo taraftar tıklım tıklım her yerdeydi, üstelik herkes adamakıllı coşmuştu. Giyim ve ev eşyası satan mağazaların o gün işleri kesattı ama yeme-içme mekânlarının kasalarından resmen duman çıkıyordu! Önceden yer ayıranların tuzu kuruydu elbette, ne kadar dolaşırsak dolaşalım oturacak yer bulamadık. En sonunda sokaklara küçücük televizyonların karşısına konulan plastik sandalyelere kaldık ki onun da fiyatı adam başı 10 lira! Mağdur olmayalım diye önümüzdeki hafta için yer ayırtmak istediğimiz mekânlarda da yerler doluydu. Bizim oturduğumuz sokakta sandalyelere servis yapan elemanın dediğine göre 60 sandalye koymuşlar ve hepsi dolmuş. Öyle kuru kuru da oturamazsınız, illa bir şey içeceksiniz...

        90 dakikada net 600 kâğıt! İlk yarıyı orada kapattık, gırgır şamata! Maç meşaleleri sokakları duman altı yapsa da kimse ses çıkarmıyor. Bir kutu 10’lu meşale toptancısından alınca 30 lira; ticareti bilenler almış eline birkaç kutu, tanesini 5 liraya satıyor... İkinci yarıyı gözden çıkarıp etrafı turladık. Sinan Paşa Külliyesi’nin yanında bir grup toplanmış, hemen daldık. Tombalacıları belki bilirsiniz, bir nevi bahis oyunudur. Onun daha üst versiyonları çıkmış meğer. Bir adam 3 su şişesini yan yana koymuş, karşısına da bir futbol topu; “Tek atışta üçünü devirene 100 lira” diye bağırıyor. İşin içinde bir hinlik vardı besbelli ama kimse çözemedi, 3 kişi de deviremedi. Serbest piyasa diye ben buna derim! Maç sonuna doğru birkaç esnafla konuştuk, şimdilik durum iyi ama tedirginlik de yok değil. Çünkü Kara Kartal’ın yeni stadının altına çeşitli yeme-içme yerleri ve mağazalar yapılacağı söyleniyor. Pek tabii esnaf da korkuyor. Eh şimdilik bize “Rast gelsin” demek düşer!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ