İyi patron, hafta sonu ne yaptığınızı bilendir
Ece Ulusum yazdı.... Yeni neslin lider profili!
ECE ULUSUM / HABERTÜRK PAZAR
Pek çok araştırma gösteriyor ki işini bırakanlar aslında artık patronunu terk ediyor; çok iyi kazansalar bile! Yeni kuşak çalışanların mutluluğunun sırrı, hafta sonu ne yaptıklarıyla ilgilenen, doğru işlere yönlendiren patronlar ve iyi iş arkadaşlarıdır...
Yeni nesil başarılı patronlar artık sadece iş düşünerek bir yere varamıyor. Elemanlarıyla işten başka şey konuşmayan, hafta sonlarında bile çalışmalarını isteyen patron zamanla çalışanlarını öfkelendiriyor. Bu da işlerin gittikçe verimsizleşmesine neden oluyor. Deloitte tarafından 4 yıldır yapılan “Y Kuşağı Araştırması” na göre; yeni nesil çalışanlar lideri lider yapanın kendilerine karşı davranışı olduğuna inanıyor. Psychology Today’de yer alan yeni bir habere göre, bir araştırma şirketi ABD’de mutlu çalışan oranı yüzde 75’i geçen 5 şirketin elemanlarına mutluluk nedenlerini sormuş. İlk üç neden sırasıyla patron, iş arkadaşı ve para... Parayı üçüncü sıraya çekebilecek sevilen bir patron, fazla mesaileri bile dert olmaktan çıkarıyor...
KÜÇÜK ÖDÜLLÜ FAZLA MESAİ
ABD’de yeni nesil patronların benimsedikleri kurallardan biri şu: Hep birlikte kalınmadıkça fazla mesai yoktur. Hatta İsveç’te kimi şirketler, belirlenen saatler dışında ofiste çalışan elemanlarına uyarı bile yolluyor. Onları endişelendiren, çalışanlarının üretkenliğinin düşmesi ve tükenmişlik sendromuna yakalanma ihtimalleri. Haksız sayılmazlar... ABD Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Güvenliği Birimi için, geçen yıl California Üniversitesi profesörlerinin 22 farklı eyalette yaptığı bir araştırmanın sonuçlarından söz edeyim. Haftada 50 saatten fazla çalışan kişilerin yüzde 30’u sosyal hayatında sorun yaşıyor, üretkenlik düşüyor. Fakat arada sırada fazla mesaiye kaldığını söyleyen çalışanlarda bu bulgulara rastlanmıyor. Sık sık fazla mesaiye kalan çalışanların yüzde 74’ünde de tükenmişlik sendromu bulunduğu gözlemlenmiş. Tabii ülkemizde durum farklı. Bir çalışanın birden fazla işi zorunlu ya da gönüllü yüklenmesi gerektiğini biliyorum. Küresel trendleri uygulamak henüz pek mümkün görünmüyor, fakat bir ekip sistemi geliştirebilirsiniz. Twitter’ın babası Jack Dorsey’in böyle bir sistemi var. Eğer mesaiye kalınacaksa onu bir etkinliğe çeviriyor. İş bittikten sonra film izleniyor, bilardo oynanıyor ya da dışarı çıkıp deli gibi dans ediyorlar. Ertesi gün sabah da 2 saat geç kalma hakkı Dorsey’den!
ÇALIŞANINI TANIMIYORSAN TERK EDİLEBİLİRSİN!
Wisconsin Üniversitesi Yönetim ve İnsan Kaynakları Bölümü’nden araştırma görevlisi Alexander D. Stajkovic, Çalışan Performansı Hakkında Çalışma başlıklı makalesinde, Dorsey gibi yeni nesil patronların kazanmasının nedenlerini ele almış. Bulgulara göre çalışanın hafta sonu ne yaptığıyla ilgilenen, sosyal hayatını ve ilgi alanlarını merak eden patronlar ya da yöneticiler başarıya daha yakın. Eğer yönetici çalışanını tanımıyorsa ona ne iş vereceğini, neyi iyi yapacağını da bilemez. Mesela siz, çalışanınızın hangi işi mutlulukla yapacağını -en azından teorik olarak-, hobilerini biliyor musunuz? “Zorunda değilim” diye düşünenlerdenseniz ve Y kuşağına mensup çalışanınız fazlaysa işiniz zor; hatta çoğu kez ortamı terk etmek zorunda kalabilirsiniz, benden söylemesi! Bu uyarımı abartılı bulmuş olabilirsiniz ama gerçekten de öyle, anlatacağım
MUTLU PATRONLAR, MUTLU ÇALIŞANLAR
Indiana Üniversitesi araştırma görevlilerinden Brad Gilbreath, patronla kurulan kötü ilişkinin depresyon ve kimi ruhsal bozuklukların oluşumuna zemin hazırladığını araştırmalarıyla ortaya koydu. 2013’te yaptığı araştırma, istifa edenlerin çoğunluğunun aslında işini değil patronunu bıraktığını ortaya koyuyordu. Bir diğer işten mutsuz olma sebebi de çalışma arkadaşları... Buckinghamshire Chilterns Üniversitesi’nden psikolog Nadia Wager’ın beyaz yakalılar hakkında yaptığı bir araştırmaya göre, iş arkadaşlarını “rakip” ve “güvensiz” olarak gören kişiler işlerinden soğuyor. Philadelphia’daki Teleos Liderlik Becerileri Enstitüsü’nden Annie McKee durumu şöyle açıklıyor: “Duygular bulaşıcıdır. Patronun mutsuz olduğu bir durumda, olumsuzluğun, güvensizliğin ve stresin ortama dağılması an meselesidir.” Aynı aşkta olduğu gibi; romantik ilişkilerde, duygular simbiyotik. Eğer eşlerden biri kendini iyi hissetmiyorsa, diğeri de üzgündür. İşveren-çalışan ilişkisinde de benzer bir durum söz konusu. Ya sev, ya terk et...
HER ŞEYİ BİLMEK VE HIRS YETMEZ!
İş hayatı hakkında yazdığı kitapları 15 milyonun üstünde satan danışman Stephen Covey’e göre iş hayatında etkili liderlerin 9 alışkanlığı şunlar...
■ Ekibini çok iyi tanır, başarıya ekibiyle odaklanır.
■ En iyi lider, en iyi çalışanları bulmak için zaman ayırır. Bu yüzden yavaş işe alır ancak hızlı işten çıkarır.
■ Liderlik bitmeyen bir maratondur. Öğrenmek, liderlerin hayatlarının her anında yer alan bir kavramdır. En iyi liderler, çok okur ve öğrenmeye zaman ayırır.
■ Hatayı kucaklarlar. Başarıya ulaşmak için yanlış yapmaktan çekinmezler. Hata yapan çalışanını da hemen gözden çıkarmaz, hatayı kendine de mal eder.
■ Çalışanlarının kişisel ve profesyonel düzeyde gelişmesine yardımcı olurlar. Lider olmak demek her şeyi bilmek demek değildir. Beyin fırtınası tek başına yapılmaz...
■ Geri bildirimi teşvik ederler. Çalışanlarından kendileriyle ilgili yorum almaktan çekinmezler.
■ Mütevazı olmak, en büyük alışkanlıkları arasında yer alır. Gösteriş ve aşırı egodan uzak dururlar. Ego lidere yakışmayan bir davranıştır. Kendinden emin olmakla ego arasındaki çizgiyi bilirler.
■ İyi ve dikkatli bir dinleyici olmak, liderlik alışkanlıkları arasında yer alır. Çalışanlarını dinlemeye zaman ayırmak önemli niteliklerindendir.
■ İleri görüşlüdürler, geleceğe net bir şekilde bakarlar, iyi planlama yaparlar.
Facebook’u kurunca hayatı değişen ve şu an binlerce çalışanı bulunan Mark Zuckerberg başarısının sırrının ekip arkadaşları olduğunu her zaman söylüyor. “Elemanlarım bana selam verip ‘Şu işi berbat yapmışsın, şunu denesene’ demiyorsa onun iyi bir çalışan olduğunu düşünmem” diyor. Çok iddialı!
Twitter’ın mucidi Jack Dorsey’in konuşmalarını ya da röportajlarını incelerseniz, sanattan fiziğe kadar birçok alana hâkim olduğunu görürsünüz. Dorsey inanılmaz benzetmeler yapar. Çoğunu da ekibiyle sohbet ederken öğrendiğini vurgular.
15 DAKİKA: Academy of Management’ın araştırmalarına göre, Y kuşağına mensup çalışanlar arasında uzun uzadıya gün ortası toplantıları yapmak yerine, 15 dakikalık kahve buluşmaları daha verimli geçiyor.
YÜZDE 30: Haftada 50 saatten fazla çalışanların yüzde 30’u sosyal hayatında sorun yaşıyor, üretkenlik düşüyor.
