Aydın Belediye Başkanı: En iyi sosyal belediyeciliği ben yapıyorum

Esra BOĞAZLIYAN/GAZETE HABERTÜRK

Aydın deyince aklımıza ne geliyor? Efeler diyarı... İncirin anavatanı... Didim, Kuşadası gibi cennet köşeleri... Ege’nin bu şirin şehri, şu günlerde ise dikkat çekici bir turizm hamlesiyle gündemde. Kuşadası’nda batırılan uçak herkesin malumu... Bu batık uçak ve beraberinde gelecek adımlarla dünyanın en önemli dalış turizm merkezi olmayı hedefliyor Aydın... Bu projelerdeki imza da Aydınlıların ‘Topuklu Efe’ diye hitap ettikleri Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na ait... Başkan Çerçioğlu’yla Aydın’ı gezdim, sadece turizm değil, tarım ve sosyal belediyeciliğe dair de çarpıcı planları olduğunu öğrendim...

-Aydın, 2014’te büyükşehir oldu ve siz de başkan oldunuz. Peki bu iki yıl içinde ne yaptınız?

Aydın’ın ekonomisinin % 50’si tarım ve tarıma dayalı yan sanayi. Ek olarak turizm. Bu süreçte biz sürekli tarıma ve üreticiye destek olduk. Özellikle kadın kooperatifleri kurduk. Çine’nin Mutaflar Köyü’nde çiçek kooperatifi kurduk. Kadınlar üretiyor ve büyük- şehrin tüm ihtiyacını oradan alıyoruz. Böylelikle kadınların ekonomik özgürlüğünü sağladık. Akmasa bile damlıyor. Aynı şekilde Bozdoğan’da yerli tohum bankası kurduk. İsrail tohumları malumunuz. Biz 200-300 yıllık sandıktan tohumları topladık. Bu yıl için üç milyon adet tohum ürettik ve vatandaşlara dağıttık. Fide halinde büyü- tüp dağıttık. O ürünler ilk defa bu sene çıkacak. Tamamen kendi yerli tohumlarımızdan ürettik.

-Yani işe Aydın’ın asıl potansiyelini ortaya çıkarmaktan başladınız...

Tabii ki. Ayrıca biliyorsunuz bu yıl patates para etmedi ve üretici tarlada bıraktı. 250 ton patates satın aldık. Bunları ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Üreticinin Aydın’da başı sıkışınca büyükşehir olarak biz yanındayız ve tarlada kalan ürünleri biz satın alıyoruz, kendi yemek fabrikalarımızda, kendi otelimizde değerlendiriyoruz. Hem üreticiye destek veriyoruz hem de sosyal belediyeciliği gerçekleştirmiş oluyoruz. Elbette tüm belediye başkanları gibi altyapıya önem veriyorum, yollar yapıyoruz, altgeçitler, köprülü kavşaklar yapıyoruz. Mesela Aydın’ın merkezinde çok ihtiyaç olan ASTİM organize sanayi bölgesinde dört gidiş dört gelişe sahip köprülü bir kav- şak yapıyoruz. Temmuz sonu açılacak. Kuşadası ciddi turizm potansiyeli. Kuşadası dünyaya açılan ilk turizm kenti fakat hak ettiği noktada değil.

-Bir Bodrum ya da Marmaris olamadı...

Olamamış. Önceden böyleydi, ilk kurulan turizm merkeziydi ama bugün Kuşadası daha geride. Biz ne yapmalıyız ki bir marka oluşturulsun. Bugün Bodrum bir marka. Gece hayatıyla, koylarıyla vs. Biz dünyanın en büyük uçak batığını gerçekleştirdik. Biz Kuşadası’nı dünyada dalış merkezi olarak nitelendireceğiz.

-Turizmi hareketlendirmek için deniz temizliği önemli. Deniz temizliği için de arıtma... Atıkları yeterince arıtabiliyor musunuz?

Arıtma tesisimiz var şimdi kapasiteyi artırıyoruz. Arıtılıp açığa veriliyor. Hem Akbük’te hem Kuşadası’nda kapasiteyi artırıyoruz. Aynı şekilde benim en çok önem verdiğim bir projem var, yedi yıldır uğraşıyorum. Yedi yıllık hayalimi iki ay önce gerçekleştirdim. Aydın merkezinde hemen belediye hizmet binamıza 500 metre uzaklıkta 177 dönümlük bir araziyi kamulaştırdım 100 milyona. İçinde bin tane tescilli çam var. Bu yer rekreasyon alanı olacak. Aydın tekstilin yeri. Ben içine bir o kadar daha ağaç dikeceğim. Tescilli binalar var. TARİŞ’in fabrikası var, bu fabrikayı fuar alanı yapıyoruz. Diğer tescilli binaları müze yapacağız. Kafeler, restoranlar, yürüyüş yolları, piknik alanları olacak.

-Yani Aydın merkezinde de turizm için adımlar atıyorsunuz...

Tabii ki. Bugün gittiğinizde Avrupa kentlerinin merkezlerinde böyle büyük devasa yeşil alanlar var. New York mesela. Türkiye’de maalesef böyle yeşil alanlar ya alışveriş merkezi oluyor ya da konut oluyor. İnsanların nefes alabileceği, spor yapabileceği yerler maalesef yok. Onun için bu proje benim için çok önemli. Bu kent meydanını ben yaptım. Meydanın altında iki katlı otopark var. 600 araç- lık bir otopark bu. Belediyeye ait iki tane kafemiz var. Çay 60 kuruş, tost iki lira. Amacımız tamamen asgari ücretli vatandaşımızın akşam çoluk çocuk gelip burada hoş vakit geçirebilmesi. Akşam burada oturacak yer bulamı- yorsunuz. Bütün belediye başkanları gibi altyapının üstyapının biz de âlâ- sını yapıyoruz. Bir örnek daha vereyim. Biz şu anda merkezde bir tane kapalı olimpik yüzme havuzu, açık yüzme havuzu, 6000 metrekarelik sağlık merkezi yapıyoruz. Bunları zaten her belediye başkanı yapıyor. Önemli olan sosyal belediyecilik. Benim önceliğim bu. Aydın’da kimse karnı aç yatağa girmez. Aydın’da kimse soğuktan üşümez. Ben olduğum sürece hiç kimse bunları yaşamaz. Bugün televizyonu açtığı- mızda insanlar intihar ediyor, Aydın’da böyle şeyler yaşanmaz.

-Aydın’da intihar yok mu?

Açlıktan, yoksulluktan böyle bir vaka yok. Aydın Büyükşehir Belediyesi olarak biz yanında oluruz. Bizim AYVA diye bir projemiz var, bu projemizde beş yüz kişi çalışıyor. Aydın’da tüm evleri kontrol ettik. O evlerde engelli vatandaş, yoksul varsa biz destek oluruz. İki tane yemek fabrikamız var, haftanın altı günü üç çeşit yemeği kapı- sının önüne kadar götürürüz ve kimse görmez bunu. Evde bakım hizmetimiz var yaşlı ve engellilere. Aydın’da yaşayan insanların mutlu olması için çalı- şıyorum ben. Temel hizmetler zaten asli görevimiz ve fen işleri tarafından yapılıyor. Asıl memnuniyeti sağ- layan şey sosyal belediyecilik. Bunu sağlamak için kentte yaşayan insanları mutlu etmeniz gerekiyor. Adam asfaltım var ama karnım aç, ben ne yapayım o asfaltı diyor. Toplu ulaşım mümkün olduğu kadar ucuz olmalı. İnsanları taşırken ucuz taşımanız gerekiyor, biz bunu gerçekleştirdik. Aydın’da yaşayan insanların hayatını kolaylaş- tırmaya çalışıyorum. Sosyal belediyecilikte çok iddialıyım. En iyi sosyal belediyeciliği Aydın yapıyor. Hiçbir Aydınlıyı namerde muhtaç etmedim, etmem de.

-Size ‘Topuklu Efe’ diyorlar...

Vatandaşın taktığı bir lakap. Aydın’ın büyük sorunları vardı. Kent meydanında 30 büfe vardı. Bırakın bir kadını, erkekler bile o büfelerin önünden geçemiyordu. Ben onları kaldırdıktan sonra böyle bir şey söylediler. Ben kente bazen belediye başkanı gözüyle, bazen kadın gözüyle, bazen anne gözüyle bakarım. Çünkü kenti kullananlar aslında kadınlardır. Onun için kadın ve anne gözüyle bakarım.

‘SİYASETTE ERKEKLEŞMEDİM’

“Günde 18 saat çalışıyorum. Zamanımın büyük kısmı sokakta geçiyor. Kararlıyımdır. Doğruyu yaparım. Olaylara siyasi yaklaşmam. Siyaseti erkek penceresinden yapmadım, bir anne ve kadın olarak yaptım. Erkekleşmedim siyasette ve buna kar- şıyım.”

DENİZ ALTINA MİNİATÜRK

“Kuşadası’nda dalış turizmi için batırdığımız uçağa şu anda 150 kişi dalış yaptı. Yeni olmasına rağmen ilgi çok yoğun. Turizm sektörü biliyorsunuz darboğaza girdi krizden dolayı. Aynı zamanda biz bunu bir çıkış olarak düşünüyoruz. Şarm El Şeyh’e dalış yapmaya gidiliyor. Neden Kuşadası böyle bir şeyle dünyada anılmasın! Batık uçak çok önemli bir proje. İkinci projemiz de denizde batık bir müze. Arkeoloji müzesi olacak. Aydın’da 21 tane ören yeri var. Bunların minyatürlerini gerçekleş- tirmeyi düşünüyoruz. Bir nevi denizin altına Miniatürk gibi... Amacımız Kuşadası denildiği zaman dünyada sualtıyla anılması. Çeşme denince akla sörf geliyor, Kuşadası denilince akla dalış turizmi gelecek. Kuşadası’nı dünyanın bir numaralı kenti yapma amacındayız.”

'HERKESİN AĞZINI AÇIK BIRAKACAK BİR PROJE'

“Bir ay sonra herkesin ağzını açık bıracak sürpriz bir proje açıklayacağım. Yine turizme yönelik ve Kuşadası merkezli. Amacım Aydın’ı mutlu insanların yaşadığı, refah seviyesi yüksek bir il yapmak. Tarımı organiktir, Aydın’da yaşam süresi uzundur. En uzun yaşayan insanlar Aydın’da. Havası, sebze-meyvesi, doğallığı, suyu, inciriyle bir doğal yaşam kaynağı. Bunun yanında yeşil alanlar ve sıkışmamış bir kent, nefes alan bir kent...