Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Murat Bozok: Çöpe atılan yemekler ve geleceğimiz

        Restoranlarda servis bitip son misafirler de gittikten sonra kalan yemeklerin ‘ne olacağı’ her zaman kafa karışıklığına yol açmıştır. Bu hafta İngiltere Parlamentosu’nda tüm bu karışıklığı ortadan kaldırmak için yeni bir kanuni düzenleme tartışılıyor. İngiltere’nin aldığı kararlara girmeden önce, el yordamıyla bugüne kadar neler yapıldığına bir bakalım.

        İlk akla gelen ve kanımca en efektif yöntem, kalan yemeklerin bir gün sonra personel yemeği olarak değerlendirilmesi. Esas sorun, kalan yiyeceklerin personelin bir gün sonra yiyeceğinden de fazla olması durumunda başlıyor. Bir de eğer sadece belirli bir ürün gamını satan bir işletmeyseniz, her gün personele aynı yemeği vermek imkânsızlaşıyor. Örneğin bir fırın, pastane, sushi lokantası veya çorbacı sahibiyseniz, bir süre sonra sadece kalan yiyecekleri personele vermek, onlara haksızlık olacaktır.

        Kalanları değerlendirmenin en iyi yollarından bir diğeri, ihtiyacı olan derneklere vermek. Bu yöntemin manevi tatmini elbette tartışılamaz. Tek olumsuz yanı ise bunu tek başınıza yapmaya çalıştığınızda ortaya çıkabilecek bazı sorunlar. Gordon Ramsay ile birlikte çalıştığımız yıllarda, derneklere verdiğimiz yemeklerin bir tanesinden yiyenler zehirlendiğinde, çok uzun süren bir mahkeme süreciyle karşı karşıya kalmıştık. Yemekleri hijyenik ve sağlıklı bir şekilde teslim etseniz bile, teslim alan eğer doğru koşullarda saklamaz veya servis etmezse bir şekilde kabak sizin başınıza patlıyor.

        Kalanları değerlendirmenin diğer bir yolu bedavaya veya büyük bir indirim yaparak kendi personelinize vermeniz. Maalesef dünyanın her tarafında bu yöntemin bir süre sonra suiistimal edildiğini gördüm. Kalanları almak için birbiriyle kavgaya tutuşanlardan tutun da, ürünü bilerek satmayıp akşam kendisine saklayana kadar onlarca küçük akıl oyunlarına şahit oldum. Dolayısıyla en son tavsiye edeceğim yoldur.

        Birçok restoran sahibinin, iyi niyetli arayışlardan sonra kalan yemekleri çöpe attığını biliyorum. “Ne yapsam problem oluyor, en iyisi kafam rahat olsun” anlayışıyla tüm artanlar, milyarlarca insanın açlıkla sınandığı dünyamızda, bir şekilde çöpün dibini boyluyor.

        İNGİLTERE NE YAPIYOR?

        Bunu gören İngiltere Parlamentosu, yeni ve ses getireceğe benzeyen bir düzenlemeyle geliyor. Yapılan araştırmalar, sadece İngiltere’de yılda 8 milyon ton yiyeceğin çöpe gittiğini ortaya koyuyor. Bunun yüzde 60’ı kurtarılabilirse, yıllık kazancın maddi değerinin 20 milyar doların üzerinde olacağı hesaplanıyor.

        İngiltere hükümeti restoranlar, süpermarketler ve gıda üreticileriyle bir araya gelip yiyeceklerin doğru bir şekilde son kullanma tarihinden önce sağlıklı bir şekilde ihtiyacı olanlara ulaştırılmasının kanuni zeminini oluşturmaya çalışıyor. Gıdaların saklanması için soğuk hava depoları, ürünlerin uygun şekillerde transferi ve hijyenik olmayanların ayıklanması gibi önemli ayakları tartışıyorlar. Ürünleri verenlerin mağdur olmamasının yanında, bir şekilde ödüllendirme (maddi teşviklerin verilmesi) modellerini konuşuyorlar.

        Benzer yöntemler uygulamaya başlayan Danimarka, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde ise sonuçlar son derece umut verici. Bir seneyi geçmeden, gıda atığını yüzde 25 oranında düşürmeyi başardılar. Geçtiğimiz yıl Fransa’da 100 bin ton, İtalya’da ise 86 bin ton yiyecek, bu yöntemle ihtiyacı olan derneklere ulaştırıldı. Çoğu zaman, insanlıktan ümidimizi kessek de gördüğünüz gibi olumlu gelişmeler de oluyor. İnsanın olduğu yerde, enseyi karartmamak gerek. İyiye giden yolda hepimize bireysel anlamda görevler düştüğünü unutmadan...

        MURAT BOZOK - HABERTÜRK PAZAR

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ