Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Peloid ile kusursuz cilt bakımı

        Efsaneye göre Sezar ve Marcus Antonius’un Kleopatra’ya duydukları ilgi başlangıçta kulaktan dolma bilgilere dayanıyormuş. Bu bilgilerin başında Kleopatra’nın cildinin mükemmelliği geliyormuş. Roma döneminde kadın güzelliği denilince akla ilk önce cilt güzelliğinin gelmesi kaynaklara geçmiş bilgiler arasında yer alıyor. Nitekim Roma döneminde bedenin ve cildin tüm ayrıntılarının eşsiz heykellere yansıtılması da bu anlayıştan kaynaklanıyor. Öte yandan, bir rivayete göre Kleopatra’nın Mısır’ın bir bölgesinden başka bir bölgesine giderken kendisine 46 deveden oluşan bir kervanın eşlik etmesi ve bu develerin 8’inde Kleopatra’nın güzellik ve bakım malzemelerinin olduğu Mısır arkeolojisinin farklı tarihsel kaynaklarınca doğrulanıyor. Hatta Sezar, Kleopatra ile ilk karşılaştığında “Kutsal İmparatoriçe! Sizinle tanışmadan önce Mısır’ı Amon-Ra’nın aydınlattığını sanırdım, oysa bu aydınlık tüm Mısır’a sizin teninizden yansıyormuş” şeklinde iltifat etmiş.

        Mısır’dan Tuzla İçmeler’e…

        Tuzla İçmeler Mevkiinde bulunan zengin mineralli maden suyunun içeriğinde yoğun olarak yer alan magnezyum, kalsiyum, sodyum ve potasyum tuzlarını cilde aktaran PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ, cilt bakımı ve tedavisinde mucizeler yaratıyor. PELOID, cilde zengin mineralli maden suyu geçişini sağlayarak cildi hızla yeniliyor ve genç bir görünüme kavuşturuyor. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından PELOID ruhsatı ile onaylanan PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ, yüzde 100 doğal bir ürün. Tüm cilt tiplerine kolaylıkla uygulanabilen PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ; cilde canlılık, parlaklık, sıkılaştırma ve mineral geçişi sağlamanın yanı sıra cildin PH’ını dengeliyor, nem dengesini koruyor, siyah noktaları ve sonradan oluşan cilt lekelerini azaltıyor.

        Peloid Nedir?

        PELOID, doğal jeolojik ve biyolojik olaylar sonucunda oluşan yer altı ve deniz kaynaklı organik ve/veya inorganik maddeleri içeriğinde barındırıyor. PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ ise, tüm Avrupa ve Ortadoğu’nun en zengin mineral suyu olan Tuzla İçmeler’de üretilen ilk ambalajlı ürün. Öte yandan, litresinde 4.000 mg.’dan daha fazla mineral tuz içeren Tuzla İçmeler kaynağı, 1300’lü yıllardan bu yana birçok hastalığın şifa merkezi olarak biliniyor. Bu zengin mineral kaynağı, PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ ile günümüzde cilt bakımı ve güzelliğinde muhteşem sonuçlar veriyor.

        Kolay Uygulama, Hızlı Sonuç

        Yüzde 100 doğal bir ürün olan PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ, içerdiği yüksek mineral düzeyi sayesinde, cildin tüm bakım ihtiyaçlarını tek bir ürünle karşılayabiliyor. PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ, ciltte yarattığı etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış “balneoterapi”nin iddialı ve evde kolaylıkla uygulanabilen bir yöntemi olarak yaygınlık kazanıyor.

        PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ’nin yağlı ciltlere 20-25 dakika, normal ciltlere 15-20 dakika, kuru ciltlere ise 10-12 dakika uygulanması tavsiye ediliyor. PELOID PELOMIN’in temiz cilt üzerine kalın bir katman olarak uygulanması ise, cildin alacağı mineral faydayı maksimum noktaya ulaştırıyor. Yapılan uygulamanın ardından PELOID “PELOMIN”in su ile temizlenmesi gerekiyor. Haftada 2 ila 3 kez uygulanması önerilen PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ’nin hekim tavsiyesi ile her gün uygulanması da mümkün olabiliyor.

        PELOID’in Farkı Doğallığı

        PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ’yi kozmetik mağazalarında çok sayıda görülen güzellik maskesi ya da kil maskeleri ile karıştırmamak gerekiyor. Yalnızca temizlik amacıyla kullanılan bu ürünlerin içinde doğal olmayan maddeler bulunduğu gibi, tedavi edici özellik de taşımıyorlar.

        Uzman Dermatologların Tavsiyesi

        Vücudun ihtiyacı olan mineralleri cilt bakımı ve güzelliğinde kullanan, öte yandan doğal olmayan hiçbir madde içermeyen PELOID “PELOMIN” MİNERAL TERAPİ, genç ve natürel bir cilt görünümü isteyenlere muhteşem çözümler sunmanın yanı sıra, cilt tedavisinde de reçetelere yazılan önemli bir ürün olarak yaygınlık kazanıyor.

        Tarihten gelen zenginlik

        İbni Sina 10’uncu yüzyılda kaleme aldığı eserinde çamurla tedaviden söz ediyor. Tatarların 13. yüzyılda, İtalyanların ise 15. yüzyılda volkanik çamurdan yararlandıkları da biliniyor. Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde Anadolu topraklarında çamurla cilt güzelliği ve tedavisinin köklü bir geçmişe sahip olduğunun altını çiziyor. Öte yandan 17. yüzyılda Almanlar, 18. yüzyılda Fransızlar çamurla bakım ve tedaviden yaygın olarak istifade ediyorlar. 19. yüzyıldan sonra ise Peloid Terapi, “balneoloji”nin temel faktörlerinden biri olarak kabul ediliyor. Türkiye bugün de çamurla cilt bakımı ve tedavinin dünyanın önde gelen merkezleri arasında yer alıyor. Afyon, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, İzmir, Kütahya ve Türkiye’nin birçok bölgesine hem ülkemizden hem de dünya ülkelerinden her yıl yüz binlerce insan akın ediyor. Peloid Terapi, güzellik ve bakımda olduğu kadar çeşitli cilt rahatsızlıklarının yardımcı tedavi metodu olarak doktor reçetelerinde de yer alıyor.

        Tuzla İçmeler’in Peloid’inin içeriğinde zengin olarak magnezyum, sodyum, kalsiyum ve potasyum gibi şifa kaynağı mineraller yer alıyor. Magnezyum, hücre içinde potasyumdan sonra en yoğun bulunan katyon olarak tanınıyor. Hücre zarı, hücre içi ve hücre çekirdeğinde gerçekleşen birçok biyolojik olayda etkili olan magnezyum, kas ile sinirlerdeki elektrik uyarılarının iletilmesini sağlıyor. Enfarktüs geçiren insanlarda magnezyum düşüklüğünün olduğu biliniyor. Damar sertliğine yol açan yağ ve kalsiyum birikmesi de magnezyum eksikliğinden kaynaklanıyor. Sodyum, vücut ısılarında en fazla bulunan element olarak tanınıyor ve sıvı dağılımı ile sıvı dengesinin düzenlenmesini sağlıyor. Ayrıca sodyum asit-baz dengesini düzenliyor, sinir uyarılarının taşınmasına yardım ediyor. Bedende en fazla bulunan element olan kalsiyum ise kemik yapısının yanı sıra, kas kasılmalarının düzenlenmesine, sinir uyarılarının taşınmasına, hücre zarlarında iyon değiştirmeye, hormonların, sindirim enzimlerinin ve nörotrasmitterlerin salgılanmasına yardımcı oluyor. Öte yandan kalsiyum, yaşla ilgili kemik kayıplarını ve kırılmalarını önlüyor. Aynı şekilde potasyum da yaşamsal minerallerin başında geliyor. Vücutta potasyumun yüzde 98’i hücre duvarlarının içinde bulunuyor. Potasyum, sodyumla birlikte vücuttaki su dengesinin sağlanmasına yardımcı oluyor, gıdaların hücre içinde geçişini sağlıyor. Potasyumun görevlerinden biri de sinir sistemindeki mesajların iletilmesi olarak öne çıkıyor. Kalp ve kasların sağlıklı yapısının korunması kalsiyum sayesinde oluyor. Ayrıca fazla şeker, diüretikler, laksatifler, fazla tuz ve stres potasyumla beraber vücuttan atılıyor. Tüm bu mineralleri içeren Peloid “Pelomin” Mineral Terapi ise cilde uygulandığında göz kamaştırıcı sonuçların elde edilmesini sağlıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ