Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Erdek’teki Kapıdağ Yarımadası’nın bitki zenginliğini belgelemek için kolları sıvadılar

        Ekin Türkantos, HT Cumartesi'de Utkan Bugay ile röportaj yaptı.

        Kapıdağ Yarımadası sakinleri, ezelden beri bölgenin bitkileriyle fazlaca haşır neşir. Bitkileri içerek ya da sürerek şifa niyetine, kozmetik ya da yakacak olarak, olmadı hayvan yemi, yapı malzemesi, böcek kovucu ve boya malzemesi olarak kullanıyorlar. Anadolu’nun en zengin biyolojik ve kültürel çeşitliliğe sahip bölgelerinden biri olan Kapıdağ Yarımadası’nın bitki çeşitliliği, yöre halkının bitki bilgeliği belgesel şimdi oldu.

        Utkan Bugay ve Soner Oruç, ‘Geleneksel Bitki Bilgeliği: Kapıdağ Yarımadası’ adlı belgeselle bitkilerin nasıl kullandığını belgelemek üzere kolları sıvayıp yöre halkıyla röportajlar yaptı. Eylülde tamamlamayı planladıkları belgeselde görüntüleri Utkan Bugay kaydederken sunuculuğunu ise Soner Oruç üstleniyor. Daha önce arkadaşlarıyla çektiği 3 kısa filmi Cannes Film Festivali’nde de gösterilen Utkan Bugay ile konuştuk.

        Geleneksel Bitki Bilgeliği projesi nasıl şekillendi?

        Geçen yıl bir arkadaşımla kuzenim Soner ve arkadaşı Ceren’in doğadan topladığı yabani bitkilerden yaptıkları krem, merhem ve sabunlarla ilgili yani bitkisel kozmetik ürünlerin doğadan kaplarına ulaşan yolculuğunu çekmek için Kapı- dağ Yarımadası’na gitmiştik. Gezerken köylü bir kadın “Buralar güzel, çeksenize” gibi bir muhabbetle geldiğinde, aklımıza attığı tohumları fark etmemiştik. Kaydettiklerimizi izleyince yolculuğu belgesele dönüştürmeye karar verdik. O dönemde işsiz olmam şanssızlığı, sinema arzumu gerçekleştirmemdeki şans oldu.

        REKLAM

        Nasıl bir ön çalışma yaptınız?

        4 ay bölgede ön çalışma yaptık. Bilimsel kaynakları okuyarak ve köyleri gezerek bölgenin bitki çeşitliliği, biyoçeşitliği ve kültürel zenginliğinin farkına vardık, bu zenginliklere yönelik tehditlere şahitlik ettik. Özellikle zeytin bahçelerinde kullanılan ot ilaçları (herbisit) ve bölgede yürütülen fıstık çamı (Pinus pinea) ağaçlandırma faaliyetleri Kapıdağ’ın bitki zenginliğine zarar veriyordu. Bölgenin biyokültürel zenginliğini tanıtmak ve tehditler konusunda farkındalık yaratmak için, gördüklerimizi kayıt altına almaya karar verdik. Bunu aktarırken insan-bitki ilişkisinin araştırılmasını (etnobotanik) yöntem olarak kullandık. 1 yılda 30 gün çekim yaptık. 14 kişiyle röportaj yaptık, 9 köy gezdik, bitki topladık, bitki tanıtımları yaptık ve bunları kayıt altına aldık. Çekirdek ekipte Soner ve akademik danışmanımız Ceren Kazancı yer alıyor.

        Bölgenin bitki çeşitliliği nasıl?

        Bilimsel kaynaklara göre Kapıdağ Yarımadası’nda şu ana kadar 10 tanesi Türkiye’ye özgü endemik bitki türü olmak üzere toplam 668 bitki türü tespit edilmiş. Bu bitkilerin en az 88 tanesinin, başta gıda ve tıbbi amaçlı olmak üzere yakacak, bitki çayı, süs bitkisi, boya hammaddesi ya da farklı amaçlarla kullanıldığı tespit edilmiş. Kapladığı alan olarak Türkiye’nin sadece yüzde 0.04’ü kadar olan bu yarımadada Türkiye’deki bitki türlerinin yaklaşık yüzde 6’sının bulunması ve bu bitkilerin yüzde 13’ünün yöre halkı tarafından kullanılması bu bölgeye adeta bir bitki cenneti ve yaşayan etnobotanik miras özelliği kazandırıyor.

        REKLAM

        ÇİÇEKLERİ EVLERE SÜS, DALLARI SÜPÜRGE

        Çekimler sırasında bölge halkından öğrendiğiniz ilginç bilgiler var mı?

        Bitkilerin yerel adları ve kullanımlarıyla ilgili öğrendiklerimizin neredeyse tamamı bizim için yeni. Bizi en çok heyecanlandıran bir teyzemizin felçli kocasını iyileştirmek için yabani kavun (Ecballium elaterium) bitkisini kullanarak yaptığı merhemdi. Şeytan keleği olarak anılan bitki sinüzit tedavisinde kullanılıyor; fakat tehlikeli bir kullanım alanı. Ciddi sağlık sorunlarına, hatta ölüme bile neden olabilir. Doktor veya fitoterapist kontrolünde kullanılmalı. Teyzemizin bitkiyi kullanarak yatalak kocasını ayağa kaldırması bizi şaşırttı. Bitkiyi araştırdığımızda eklem ağrılarına iyi geldiğini öğrendik.

        Hangi bitkiler hangi alanda kullanılıyor?

        Sarı kantaron (Hypericum perforatum) kantaron yağı ya da çayı şeklinde kullanı- lıyor. Kocayemiş (Arbutus unedo) meyveleri taze yeniyor, marmelat yapılıyor, dalları yakacak olarak, yaprakları keçi yemi olarak kullanılıyor. Katırtırnağı (Spartium junceum) çalısının hoş kokulu çiçekleri evlerde süs, dalları süpürge olarak kullanılıyor.

        Bitkilere dair ilginç tarifler var mı?

        Tıbbi ve gıda amaçlı kullanılan tarifler var. Bitkisel merhem ve yemek tariflerini kayıt altına aldık. Bunlara belgeselimizde yer vermek istiyoruz; fakat öncelikli olarak bu tariflerin artılarının ve eksilerinin neler olduğunu öğrenmemiz gerek. Bunlarla ilgili araştırma yapıp uzman kişilerin de görüşlerini alarak belgesele koyacağız. Bu reçeteleri bilimin süzgecinden geçirmeden paylaşmanın sağ- lıklı olmayacağını düşünüyoruz.

        REKLAM

        ‘KAZIN AYAĞI ÖYLE DEĞİLMİŞ’

        Proje nereye gitsin istiyorsunuz?

        Başlangıçta proje için bir bütçe çıkarmıştık. Bu bütçede hem ekip daha kalabalıktı, hem de herkes emeğinin karşılığını alacaktı. Maddi kaygımız olmayacağı için belgeseli önce festivallere yollayıp daha sonra belgeselin ulusal kanallarda yayınlanması için çalışacaktık. Böylece bir sonraki bölüm için kaynak oluşturacak ve projenin devamlılığını sağlayacaktık. Ancak kazın ayağı öyle değilmiş. Belgeselcilik hakikaten çok zor. Şu anki önceliğimiz karnımızı doyurmak, gelecek projeye kaynak oluşturabilmek için belgeseli satabilmek. Bir senede 10 saatlik görüntü biriktirmişiz. Belgeseli bir mini dizi ya da tek bir film olarak çıkarabilecek imkâna sahibiz. İşimizi iyi yaparsak, öyle ya da böyle başarıya ulaşabileceğimizi düşünüyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ