Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam 700 yıllık 'cihat fetvası', barışçıl bir dile çevrildi

        Moğol istilası altındaki Mardinlilerin isteği üzerine, İslam dünyasının önde gelen âlimlerinden İbn-i Teymiyye tarafından 1300'lü yılların başında verilen ve Müslümanları, işgalcilere karşı savaşmaya çağıran 'Cihat Fetvası' 700 yıl sonra ortaya çıktığı Mardin'de, barışçıl bir dile çevrildi.

        Dünyanın dört bir yanından tanınmış din âlimlerinin katılımıyla İngiltere merkezli Küresel Yenilik ve Rehberlik Merkezi (GCRG) ile Canopus Consulting düşünce kuruluşlarının Mardin'de düzenlediği "Barış Diyarı Mardin" konferansında terörist grupların eylemlerinin cihat değil, keyfi cinayetler olduğu fikri benimsendi.

        Global Centre for Renewal and Guidance (GCRG) ile Canopus düşünce kuruluşunun 27-28 Mart tarihlerinde Mardin'deki Artuklu Üniversitesi'nde düzenlediği zirve sona erdi. Zirvede, İslam dünyasından dünya çapında tanınmış bir grup âlimi, ilahiyatçılar ve akademisyenler, terör eylemlerinin dini gerekçelere dayandırılmasını reddetmek ve kınamak için bir araya geldi.

        Moğol istilası altındaki Mardinlilerin isteği üzerine, İslam dünyasının önde gelen âlimlerinden İbn-i Teymiyye tarafından 1300'lü yılların başında verilen ve Müslümanları, işgalcilere karşı savaşmaya çağıran 'Cihat Fetvası' 700 yıl sonra ortaya çıktığı Mardin'de, barışçıl bir dile çevrildi.

        Mardin Artuklu Üniversitesi'nin ev sahipliğini yaptığı Küresel Yenilik ve Rehberlik Merkezi (GCRG) ile Canopus Consulting düşünce kuruluşlarının organize ettiği 2 günlük 'Barış Diyarı Mardin' başlığını taşıyan konferansı sonuç bildirgesi ile sona erdi.

        Sonuç bildirgesinde teröre karşı birlikte durma kararı alındı.

        GCRG editörü Şeyh Abdullah Bin Beyyeh'in okuduğu sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi;

        "Suudi Arabistan, Türkiye, Yemen, Hindistan, Senegal, Kuveyt, Bosna, İran, Fas, Moritanya ve Endonezya'nın da dahil olduğu ülkelerden ve geniş bir yelpazedeki İslami düşünce okullarından gelen alim ve ilahiyatçının tecrübe ve uzlaşısına dayanmaktadır.

        Terörist grupların eylemlerinin cihat değil, keyfi cinayetler olduğunu öne sürmektedir. Mardin fetvasının yanlış yorumlandığını ve terörizm veya şiddeti haklı çıkarmak için hiçbir şekilde kullanılamayacağını öne sürmektedir. Bütün Müslümanlara, İslamiyet'in getirdiği en yüksek hukuki ve etik standartlara uygun yaşamaları çağrısında bulunmaktadır.

        İslamiyet'in ayrım gözetmeksizin adam öldürme ve cinayeti kati biçimde yasakladığı açıktır. Teröristlerin, yanlış eylemleriyle İslamiyet adına kendi inançlarını yok ettikleri ve İslamiyet'in ve Müslümanların itibarını dünyanın nezrinde sarstıkları açıktır."

        Beyyah, "Bu tarihi ve önemli zirve bize şunu göstermiştir: 'İbn Teymiyye ve özellikle de Mardin fetvası terörizme gerekçe olarak kullanılamaz. Bu zirve, İbn Teymiyye'nin böyle bir tutum sergilemeyeceğini ve de ana akım İslami yaklaşımlarının buna izin veremeyeceğini ortaya koymuştur. Bu zirve, İslamiyet içinde farklı kanaatlerden gelen ilahiyatçı ve âlimleri bir araya getirerek şu görüşte birleşmesini sağlamıştır: İslamiyet terörizmi ve ayrım gözetmeksizin cinayet işlenmesini kınamaktadır."

        CİHAN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ