Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Sakine Arat, Erdoğan'a sitem etti

        Başbakan Erdoğan sanatçı, yazar ve sporculardan sonra STK'ların kadın temsilcileriyle biraraya geldiği toplantıda "Anneliğin siyaseti, ideolojisi, sağcılığı, solculuğu yoktur" diyerek Diyarbakır'lı Sakine Arat'ı hatırlatan Başbakan Recep tayyip Erdoğan'a cevap veren Sakine nine "Gelin bu savaşı bitirin. Bir asker öldüğünde yüreğim parçalanıyor" dedi.

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Demokratik açılım süreci ve Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" kapsamında, sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileriyle Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde, bir araya gelen ve konuşmasında Diyarbakırlı Sakine Arat'ın hayat hikayesine değinen Başbakan Erdoğan, Arat'ın, 18 yaşında evlendirildiğini, 4 oğlunu terör örgütüne kaptırdığını ve bir kızının ağabeylerinin acısına dayanamayarak kendi canına kıydığını, bir başka oğlunun da trafik kazasında hayatını kaybettiğini anlattı.

        10 yıldır sürekli Ankara'ya gittiğini ve kimse ile görüşemediğini belirten Sakine Arat "Biz yüzyıllardır birlikte yaşıyoruz. Birbirimizden kız aldık, kız verdik. Aynı kanı taşıyoruz. Bir Kürt annesiyim ama bir şehit haberi duyduğumda yüreğim parçalanıyor. Askerler de bizim evlatlarımız" dedi.

        Sakine Arat, hayatı acılarla yaşamış bir kadın. Dünyaya getirdiği 10 çocuğundan 7'sini kaybetmiş. İlk çocuğunu 3 aylıkken, ikincisini 1,5 yaşındayken kaybeden Arat üç çocuğunu da terör örgütüne kaptırdı. 12 Eylül'de Diyarbakır Cezaevi'ne konulan oğlu Cemal Arat, açlık grevinde hayatını kaybetti. Kızı Semra Arat da ağabeyinin acısına dayanamayarak kısa süre sonra öldü. Örgüt üyesi olmak suçundan cezaevine giren oğlu Tacettin, 2 yıl yatıp çıktıktan sonra dağa çıktı. Ardından küçük oğlu Murat da örgüte katıldı. Sakine Arat en küçük oğlu Servet'i de trafik kazasında kaybetti.

        "BARIŞ İSTİYORUM DEDİĞİM İÇİN BANA 3 AY HAPİS CEZASI VERDİLER"

        Sakine nine "Benim çocuklarımın tutuklanmasının sebebi Partiye Karkera Kurdan diye bir parti kurdular. Bu partiyi kuranların yarısı öldürüldü, yarısı ceza evine girdi, kalanlarda dağa çıktı. Cemal ile Tacettin ceza evine girdiler. 12 Eylül darbesinde yapılan bütün işkenceleri gördüler. 1982'de Tacettin çıktı vücudu darbelerden görünmüyordu ve oda dağa çıktı diğer arkadaşlarının yanına. Cemal'de arkadaşları ile birlikte ölüm orucuna başladı ve ölüm orucunda vefat etti 1984 te. Benim öbür oğlum'da askerden geldikten sonra 1993 yılında ortadan kayboldu, PKK'ya katıldı mı katılmadı mı bilmiyorum. Ben çok aradım, Irak'a gittim bulamadım. Sonra bana senin oğlun PKK'ya katılmış şehit olmuş dediler ve bende öyle kabul ettim. Meclis beni kabul etmedi, Başbakan, Genelkurmay, Cumhur Başkanı beni kabul etmedi. Gazetecilere basın açıklaması yaptığım için, barış istiyorum dediğim için bana 3 ay hapis cezası verdiler. Benim Başbakan'a çağrım bu, yeter artık, Türk gençleri ölüyor, kürt gençleri ölüyor. Biz halk olarak bir birimizle yaşarken bu savaşı niye körüklüyorlar. Yakaladıklarınızı cezaevine koymuşsunuz, öldürdüğünüz öldürmüşsünüz, kaçanlarda dağa çıkmış buna terörist denilmez. Ben 10 senedir peşinden dolandım beni dikkate almadı, şimdi niye beni aradan seçti. Ben bu evlatlarımı kaybettim, benim artık hiç birşeyim kalmadı."

        "BU VÜCUDUM KÜRT GENÇLERİNİN DE TÜRK GENÇLERİNİN DE KURBANI OLSUN"

        "Bu vücudum da Kürt halkının gençlerinin kurbanı olsun. Türk gençlerinin kurbanı olsun, onlar da yazık. Başbakanın, Genelkurmay Başkanının meclistekilerin çocukları mı var askerde, hayır. Olan fakir fukaraya oluyor. Artık asker de ölmesin gerilla da ölmesin. Barış partisi barış istiyor, onları dikkate almıyorsan ben ne yapayım. Ben kadınları peşime takayım gelin Erdoğan'a evet deyin de çocuklarınızı öldürmeye devammı etsin diyeyim. Hayır bunu ben diyemem. Anaların yüreği kan ağlıyor. Allah rızası için artık yeter bu ölümler. Ben bir ana olarak artık yüreğim kaldırmıyor, bir asker öldüğü zaman içim sızlıyor ve kabuk tutan yaram kanıyor. Eyvah bir ananın daha içi yandı diyiyorum. Artık yeter bu analara çektirodikleri, bir barış olsun" şeklinde konuştu.

        IHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ