Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Furkan'ı yaralıyken öldürmüşler

        Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıda hayatını kaybeden Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından hazırlanan Mavi Marmara Raporu'nda Türkiye'nin haklılığının bir kez daha ortaya koyulduğunu söyledi.

        Saldırıda hayatını kaybeden 18 yaşındaki lise öğrencisi Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Bilirkişi Heyeti'nin Mavi Marmara Gemisine yapılan saldırıyla ilgili raporu okuduğunu belirterek, şunları söyledi:

        ''Raporun okuyup inceledim. Raporda oğlum Furkan ile ilgili bölümü de, tamamen objektif olarak hazırlanmış. Raporda Furkan'ın yaralı halde iken öldürüldüğü açıkça ifade edilmiş. Furkan'a çok yakın mesafeden ateş edildiği raporda açıkça belirtiliyor. Bu rapor Türkiye'nin haklılığını bir kez daha ortaya koyuyor. İsrail kendi içindeki sorumluları bulup cezalandırmalı. İsrail hükümeti uluslararası kamuoyunda açıkça suçlu ilan edilmiştir. İsrail'in savunmasız insanlara yaptığı silahlı saldırının boyutları, bu raporda açıkça ifade edilmiştir. Ben bu raporu, oğlunu kaybeden bir baba olarak olumlu buluyorum.''

        Ahmet Doğan, ABD vatandaşı olan oğlu Furkan Doğan için İsrail aleyhine Amerika'da dava açmak için hukuki girişimlerinin devam ettiğini de kaydetti. Baskın sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunan İHH görevlisi Ali Tokluman da, raporun olumlu olduğunu söyledi.

        İsrail'in Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan bir raporda suçlanmasının önemli olduğunu kaydeden Tokluman şunları söyledi:

        ''İsrail, gemideki savunmasız yardım gönüllülerine, adete bir savaşta cephede savaşıyor gibi saldırdı. Sonuçta 9 Türk bu silahlı saldırıda vurularak öldürüldü. Bu rapor İsrail'in Birleşmiş Milletler nezdinde açıkça suçlu bulunduğunu göstermesi bakımından çok önemli. Dünya artık İsrail'in gerçek yüzünü görmeli. İsrail uluslararası insan haklarını ve insan hakları hukukunu açıkça ihlal ettiğini kabul etmek zorundadır. İsrail baskınla ilgili sorumluları ve suçluları bulup cezalandırmalı, ölenlerin yakınlarına tazminat ödemelidir. Bu raporun bir yaptırımı mutlaka olmalıdır.''

        ''RAPORA SEVİNDİM AMA ŞAŞIRMADIM''

        Mavi Marmara Gemisi'nde bulunan Denizlili matbaa işçisi Halis Akıncı (23), BM İnsan Hakları Konseyi bilirkişi heyetinin açıkladığı karara sevindiğini fakat şaşırmadığını söyledi.

        Akıncı, Ramazan ayının ikinci haftasında BM heyetinin daveti üzerine İstanbul'daki bir otelde ifade verdiklerini belirterek, heyete ifade veren 72 Türk vatandaşının arasında kendisinin de olduğunu söyledi.

        Heyete olayın geçtiği anı, yaşadıkları durumları, o an hissettiklerini ve başından geçenleri tüm samimiyetiyle aktardıklarını belirten Akıncı, şunları anlattı:

        ''Onlar da bize inandılar. Mazlum duruma düşmüş yaralı olan, insanlık için gelen insanların niyetlerini anladılar. Açıkçası ben bu rapora şaşırmadım. Zaten bizim halimizden, hareketimizden ve duygularımızdan bizle beraber olduklarını bize anlattılar. Bizle beraber olduklarını, aynı şeyleri düşündükleri bildirdiler. Açıkçası bu rapor, vatanımıza milletimize başta dünya kamuoyununa Filistin'in duyulmasına hizmet etmesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim için önem arz etmesinin nedeni de bu. Filistin'i ne kadar dünya kamuoyunda tutarsak, yaşanan ablukayı, zulmü, ölen çocukları amacımızda buydu zaten'' dedi.

        "FİLİSTİN'İN DÜNYA KAMUOYUNUNDAKİ YERİNİN SAĞLAMLAŞTIRILMASI İÇİN İFADE VERDİK"

        Türk makamlarına ve mahkeme heyetine karşılaşan durumla ilgili, Sultanahmet Adliyesi'nde ifade verdiklerini açıklayan Akıncı, BM heyetine de, Filistin'in dünya kamuoyundaki yerinin sağlamlaştırılması için ifade verdiklerini söyledi.

        Filistin'e giden gemideki arkadaşlarının hepsinin insani duygular için Mavi Marmara Gemisi'nde olduklarını belirten Akıncı, şöyle devam etti:

        ''Şehit Furkan Doğan, Ali Haydar Bengi ve Fatih Yaldız ile geminin en üst katındaydık. Haydar Bengi ve Fahri Yıldız arkadaşlarımla beraber yaralandık. Yaralı bir şekilde orada yatıyorlarken İsrail askerleri ikinci etapta helikopterden inen ihtisaslı timler direkt ateş etmeye başladı. Hepimiz bir kaçışmanın içine girdik. Herkes yerde yatıyordu. Herkese ateş ettiler yaralıların yaralarına dipçik vurdular. Yerde bir şekilde yatan Haydar Bengi, Fatih Yaldız'a gözümüzün önünde ateş ederek şehit ettiler. BM yetkilileri, özellikle bu konuya dikkat çektiler. Adli Tıp Raporu'nda da aynen öyle yer aldı.''

        "FURKAN KAMERAYLA ÇEKİYORDU"

        Mavi Marmara Gemisi'ne yapılan saldırıda vücuduna ve kafasına isabet eden 5 kurşunla hayatını kaybeden Furkan Doğan ile arkadaş olduklarını belirten Akıncı, ''Gemiye bindiğimiz günden beri Furkan'la iyi bir arkadaşlığımız oldu. Saldırı gününde Furkan'ın elinde kamera vardı. İsrail'in bize yapabileceklerini tüm dünyaya duyurmak için elinde kamerası ile beraber bizle hareket etmeye başladı. İşte bu sırada helikopterde yapılan ikinci indirmede, Furkan Doğan kardeşimiz çekmek için yanaştığında İsrail askerleri direkt olarak Furkan'a ateş ederek onu şehit ettiler'' şeklinde konuştu.

        Mavi Marmara gemisinde yaşadıklarının kendisine çok önemli şeyler öğrettiğini ifade eden Akıncı şunları kaydetti:

        ''Orada yaşananlar bize şunu öğretti. Bizim yaşadığımız 12 saatlik, 1 günlük, 3 saatlikti. Ama Filistin halkının yaşadıkları yıllardan beri sürüyor. Düşündükçe bu geliyor aklımıza. Biz cezaeviyle birlikte bir gün bunları yaşadık. Ama Filistinli Müslüman kardeşlerimiz yıllardır bu ablukanın, zulmün altında. Türk milleti olarak çok şanslı bir milletiz. Diyoruz ki Allah, Filistin halkına sabır versin, Allah yardımcıları olsun.''

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ