Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Kadın Karadenizli neneler köy kahvesini bastı

        Trabzon'un Tonya ilçesine bağlı Kaleönü köyünde yaşayan bir grup köylü kadın "Karadeniz Kadiniyuk Haklarumuzun Peşindeyuk…" konulu bir belgesel film çekti. Belgesel ekibinin kameramanı, yönetmeni ve sesçisi de köylü kadınlardan oluştu.

        Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) AB Bilgi Merkezi tarafından bu sene 3'cüsü gerçekleştirilen 'AB-Türkiye Karadeniz Kadın Belgesel Film Festivali' için biraya gelen köylü kadınlar, bir ilke imza attı. Etkinlik kapsamında oluşturulan Belgesel Film Atölyesi'ne katılan Tonya'ya bağlı Kaleiçi Köyü'nde yaşayan kadınlar kendi hayatlarını filme aldı. Filmin yönetmenliğini köylü kadınlardan 71 yaşındaki Hanife Baykan, sesçiliğini 72 yaşındaki Sebahat Şanlı ve kameramanlığını da 45 yaşındaki Ayşe Uzun Yağız isimli köylü kadın yaptı.

        Köylü kadınlara belgesel tekniklerini belgesel yönetmeni Deniz Yeşil öğretirken, verilen eğitim sonrası Tonya'nın Kaleönü köyü ve Tonya ilçe merkezindeki 2 gün süren çekimlerin tamamını köylü kadınlar gerçekleştirdi.

        İSYAN EDİP KÖY KAHVESİNİ BASTILAR

        Yönetmen Deniz Yeşil'in eğitmenliğinde gerçekleştirilen Belgesel Film Atölyesi aracılığıyla kendi yaşamlarını filme çeken Tonyalı neneler, erkeklerin kendilerine yardımcı olmayıp kahvehanelerde vakit geçirmelerine isyan ederek ilçe merkezindeki bir kahveyi bastılar. İkincisi çekilen belgesel filmin 71 yaşındaki yönetmeni Hanife Baykan öncülüğünde kahvehaneyi basan belgeselci kadınlar kahvehanede oyun oynayan erkeklere tepki göstererek; " Eşleriniz, kızlarınız, kardeşleriniz tarlada ahırda evde çalışırken siz burada oyun oynamaya utanmıyor musunuz" dedi. Kahvehanede oyun oynayan erkekler baskını şaşkınlıkla karşılayarak film çekimi yapan kadınlara; "Hala sen git işine bak" derken bazıları da "işimiz yok başka ne yapalım ki" şeklinde karşılık verdiler.

        Filmin 72 yaşındaki sesçisi Sebahat Şanlı gecen yıl biraz zorlandıklarını ancak bu yıl daha iyi bir film çektiklerini söyleyerek, "Elimdeki mikrofonla film çekiyorum. Geçen yıldan daha rahat oldu bu filmin çekimleri. Bu yıl kahveyi basarak erkeklere; 'Niye burada oturuyorsunuz neden hanımlara yardımcı olmuyorsunuz bu kahvede ne işiniz var' dedik. Onlara aslında bir dayak vurmamız lazımdı. 3'üncü Film'i çekersek Tonya'yı da anlatmak isteriz çünkü bu ilçe yoksul, ineklerimiz para etmiyor" dedi. Son olarak Şanlı izleyicilerine seslenerek, "Bizim filmlerimizi izleyin, yeni filmlerimize devam edeceğiz. Bu gidişle Oscar'ı da alırız" diye konuştu.

        Film'in kameramanı Asiye Köksal, "Geçen sene sorularımızı kadınlara sorduk, bu sene de eşlerine yardım etmeyen erkeklere sorduk. Fakat erkekleri evlerinde bulamayınca kahveyi bastık. Film çekmek, ineklere bakmaktan köy işleri yapmaktan kolay. Çekim yaparken hiç yorulmadık. Buradan sinemacılara sesleniyorum onlar gelsin ineklerimize baksın biz Film çekeriz" dedi

        Film setinin en genci olan Kameraman Ayşe Uzun, "İstedik ki erkekler çeksin ama beceremediler. Yine bizim başımıza patladı. Konuyu değiştirdik biz çektik" diye konuştu.

        Belgesel ile ilgili bilgi veren filmin yönetmeni Deniz Yeşil, filmi Tonyalı kadınların çektiğini söyledi. Kendisinin köylü kadınlara sadece mikrofon ve kamera kullanımı ile nasıl röportaj yapılacağı hakkında bilgi verdiğini ve filmin kurgusunda destek olduğunu kaydeden Yeşil "Geçen sene Tonya'da yaptığımız film atölyesinde kadınlara film nasıl çekilir onu öğrettik ve onlarla birlikte film çektik. Çok kısa zamanda bunu öğrendiler. İlk filmlerinde odaklandıkları konu kendi köylerindeki kadınların evlerini tek tek dolaşarak sorunlarını sormak olmuştu. İkinci yıl da Tonya'da film atölyesi yapalım dedik ama bu sefer köyün erkekleri öğrensin onlar film çeksinler istedik fakat kadınlar eşlerine öğretmeye çalışırken baktılar ki olmayacak yeniden bu işi biz yapalım dediler. Bende hep yanlarındaydım erkeklerle konuştular. Gittikleri yerlerde erkekleri bulamayınca bunları nerede bulabiliriz kahvede bulabiliriz gidelim orada bir hesap soralım onlara dediler. Keyifli bir film oldu" dedi.

        TTSO AB Bilgi Merkezi organizasyonuyla Karadenizli kadınların çektiği belgesel filme ilişkin bilgi veren TTSO AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Yakup Karbuz ise bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Trabzon Sinema Derneği (SİNEZON), Kadın Erkek Birlikte Sosyal Eşitlik Derneği (KEBSED), Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği (KARKAD-DER) ve de Belgesel Sinemacılar Birliği'nin de desteğiyle kadın filmlerine ağırlık verdiklerini söyledi. Karbuz, festival kapsamında oluşturdukları Belgesel Film Atölyesi'yle de Karadeniz kadınının üretken, girişimci ve becerikli yanlarına vurgu yapmayı amaçladıklarını belirterek, "Bu çalışma, TTSO AB Bilgi Merkezi'nin bu yıl 3.'sünü düzenlediği Avrupa Birliği-Türkiye Belgesel Kadın Film Festivali Etkinlikleri kapsamında gerçekleştiriliyor. Bu etkinlikte, çekimleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ilgili haftada yaptık. Yaşlı teyzeler ellerine mikrofon ve kamera alıyorlar film çekmeye hazırlanıyorlar. Kendilerini anlatıyorlar. Avrupa Birliği'nin temel önceliklerinden birisi, kadın-erkek eşitliğini sağlamak. Bu anlamda Trabzon'da kurulu bulunan bir merkez olarak bu mesajı bölgemize vermek istedik. Mesajımızın temeli Karadeniz insanının geleneğinde de olan kadın-erkek eşitliği vurgusunu öne çıkarmak" şeklinde konuştu.

        Öte yandan Trabzon'da bulunan Lara Sineması'nda 8 Mart akşamı saat 19.00'da köylü nenelerin çektiği filmin galası ile başlayarak üç gün boyunca sürecek olan '3. AB-Türkiye Karadeniz Kadın Belgesel Film Festivali' nde, Türkiye ve Avrupa yapımı belgesel filmler Trabzonlularla buluşacak. Etkinlikte tanınmış Alman belgesel filmci Martina Priessner de 10 Mart Pazar günü takipçileriyle bir söyleşi gerçekleştirecek.

        İHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ