Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Medya Dest-i izdivacınıza talibim

        Elif DEMİRTAŞ BİLİR / haberturk.com

        edemirtas@haberturk.com

        Son zamanlarda moda olan izdivaç programları yediden yetmişe herkesin gözünde ve dilinde... Herkes tarafından izlenen bu programlar tasvip edilmemesine rağmen büyük bir rağbet görüyor. İzleyenlerinin fazla olmasının yanı sıra programlara başvuran adayların sayısı da oldukça şaşırtıcı. Aylarca programa katılıp evlenenler olduğu kadar istediği adayı bulamayıp evinin yolunu tutanlar da var.

        Peki kadın izleyiciler kadar erkek izleyicilerinin de olduğu izdivaç programları toplumu nasıl etkiliyor?

        RTÜK'ün yaptığı araştırmada, izdivaç programları, izlemelerde ilk sırada yer alırken aynı şekilde en çok şikâyet de yine bu programlar ile ilgili olmaktadır.

        Toplumumuzda evlilik, hem kurum olarak hem de şekil olarak ciddiye alınan dini, sosyal ve duygusal bir sistemdir.

        Programların şekli, içeriği ve reytingleri ile fazlalığı gözleri bu programlara yöneltti. Programın içeriği özellikle birer eleştiri nedeni olmaktadır. Özellikle evliliğin şekli itibariyle, sadece görünüşe ve sayısal vasıflara ( maaş, yaş, boy ev, araba..) bakılarak adımlar atılması ve sonucun kısa sürede ortaya konulması gereği, programlar hakkında olumsuz bakış açıları oluşmasına neden oluyor.

        Bu programlar aynı zamanda ülkemizde; yalnızlığın boyutlarını, insanların evliliğe bakış açısını, hangi vasıfların talep gördüğünü, bu konuda yara almış kişilerin psikolojik yapıları gibi pek çok konuda bilgi sahibi olunmasını sağlamıştır. Konu ile ilgili analizden önce evlilik ve ilişki uzmanı Serhat Yabancı’nın uyguladığı anketin sonuçlarını paylaşmak istiyorum.

        Bu çalışma internet üzerinden oluşturan ankete verilen cevapların sonucudur. Anketler, internetteki sitelere gönderilmiş, geri kalan kısım ise rastgele örneklem ile dağıtılıp kişilerin mail adreslerine gönderilmiştir. Tamamen gönüllülük ilkesi çerçevesinde cevaplanmıştır.

        ANKET

        1.Evlilik programları vasıtasıyla gerçekleşen evlilikleri güvenilir buluyor musunuz?

        ( )%0 evet ( ) hayır % 70 ( ) kısmen % 30

        2. Programların içeriği konuya uygunluk gösteriyor mu?

        ( ) evet %15 ( ) hayır % 35 ( ) kısmen % 50

        3. Programda yer alan öğeler toplumsal değerlerimizle paralellik gösteriyor mu?

        ( ) evet % 15 ( ) hayır % 50 ( ) kısmen % 35

        4. Evlilik programlarına çıkmayı düşünür müydünüz?

        ( ) evet ( ) hayır % 100 ( ) kısmen

        5. Sizce bu programlar vasıtasıyla evlenenler uzun süreli bir mutluluk yakalayabilirler mi?

        ( ) evet % 5 ( ) hayır % 50 ( ) kısmen % 45

        6. Sizce bu programlar neden bu kadar fazla izleniyor?

        ( ) merak % 45 ( ) mahremiyetin deşifresi % 35 ( ) Saatine göre daha keyifli

        ( ) Eğlenceli ( % 20 ) belirtiniz: eğitimsizlik- .boşluk+ilginç olması

        7. Evlilik programına çıkanların sağlıklı düşünme yeteneğine sahip olduğunu düşünüyor musunuz?

        ( ) evet ( ) hayır % 55 ( ) kısmen % 45

        8. Evlilik programlarının topluma olumlu etkileri olduğunu düşünüyor musunuz?

        ( ) evet ( ) hayır % 55 ( ) kısmen % 25

        ( ) belirtiniz (buluşturma –eğlence- evlendirme ( % 20) …

        9. Evlilik programlarının topluma olumsuz etkileri olduğunu düşünüyor musunuz?

        ( ) evet % 55 ( ) hayır %10 ( ) kısmen % 35

        ( ) belirtiniz………………………………

        10. Bu programlar ile olumlu veya olumsuz eleştirinizi paylaşır mısınız ?

        *Topluma yanlış örnek olmaktadır.

        *Olumlu anlamda tanışma fırsatı sağlamaktadır

        *Şov amaçlı olup, mahremiyet ve çelişkiyi büyük bir başarı gibi ortaya koyup reyting amaçlanmaktadır.

        *Alt yapısı yok. Aday olanlara ve talip olanlara eğitim( ilişki, eş seçimi kişisel yeterlilik vs alanda) verilmiyor.

        Görüldüğü üzere rast gele örnekleme ile yapılan anket sonucunda, anketi cevaplayanların genel olarak evlilik programlarına olumsuz baktığı, bu programları faydalı bulmadıkları, kesinlikle bu tip programlara çıkmayı düşünmediklerini belirtmişlerdir. Fakat, olumsuz ve yetersiz bulmalarına rağmen aynı zamanda çok fazla izlediklerini de belirtebiliriz.

        Yorumlar kişinin aklını karıştırıyor!

        Bu programlarda; kaynana-kayınbaba ve görümce görevini seyirci üstlenmiştir. . Bu programlar modern görücülük sistemidir. Çünkü seyirci olarak siz tarafsınız. Adayı ya da talibi tutuyorsunuz. Onay veriyorsunuz. Yakıştırıyorsunuz. Eğer bu programları izliyorsanız evliliğin farkında olmadan bir parçasısınız. Yani her izleyici aynı zamanda adaylardan birinin tarafı haline gelmektedir. Farkında olmadan oluşan bu duygu, izlenme oranlarını arttırdığı gibi, seçen kişinin kendisini değerli hissetmesini de sağlar. Bazen seyirci kendini o kadar taraf görür ki evlenen çiftlere akraba takısı takarlar. İzleyici, kendini o kadar kaptırır ki, kendini adayın yada taliplinin yakını farzeder.

        Genelde jüri, seçen kişi-taraf, ya da puan veren kişi kendini bilgili, otorite olarak görür. Programlarda konuşan insanlara baktığınızda genelde çok tecrübeli olduklarını belirtirler. İlişkilerini anlatırlar. Görür görmez kesin teşhiste bulunurlar. Oysa insan eşini 10 yılda bile zor tanırken, bu teşhis ve yorumlar programların kalitesini düşürmekte, adayın da aklını karıştırmaktadır.

        Adaylardan bazıları ise, eş bulmak için egosunu tatmin etmek, hayatına anlam katmak, kendini kanıtlamak için katılır. Kim gelirse gelsin kusur bulur ve kabul etmez.

        Bilimsel bir bakış açısı hakim olmalı!

        Programlarda, eş seçimi ile ilgili bilgilendirmeler yapılmalıdır. Seçim ve öneri konusunda boyu boyuna ilkesinden vazgeçilmeli, daha bilimsel bakışa geçilmeli, uyum ve benzerlik konusu ele alınmalıdır.

        Bu nedenle adayların ve taliplerin bir ön eğitimden geçirilmesi gerekir. Toplumun bu programlara bu kadar olumsuz bakması, biraz da güven sorununun göstergesidir.

        Alt yapı:

        Programlarda öncelikle eğlence yerine, amacına yönelik bir eğitim veya öğreticilik hedef olmalıdır. Programdaki uzmanların, ilişki, eş seçimi, kriterler konusunda daha aktif olması gerektiğini belirten Yabancı sözlerini şöyle sürdürüyor:. Seyircilerden 60 yaşındaki teyze 5 dakika yorum yaparken uzmana 1 dakika verilmemelidir. Eğitici yönlere ağırlık verilirse programa olan güven artar. Sonuçta bu programların kalkması mümkün gibi görünmüyor ise, daha sağlıklı olması sağlanmalıdır. Çünkü programların bir benzeri ve daha güvensiz hali internet üzerinden de (Chat) yapılmaktadır. İnternetten tanışmak ile evlilik programında tanışmak arasındaki farkı ise internette bir baskının söz konusu olmamasıdır. Daha rahatsınız. Ama internette kandırmak-kandırılmak daha olasıdır.

        Tanışma şekli:

        Şekil olarak bir beğenme ile başlayan süreçten bahsedebiliriz. “Şekil başlatır öz sürdürür” bakış açısının uygulanmasından çok sadece şekil ile yapılan değerlendirmelerden dolayı süreç sağlıklı işlememektedir. Ülkemizde, hiçbir zaman diliminde insanlar bu kadar birbirine güvensizlik duymamışlardı. Buna rağmen, oldu-bitti evliliklerin olması veya topluma öyle oluyormuş gibi yansıtılması bir dejenerenin göstergesidir. Bu nedenle televizyon programlarındaki tanışmalarda sürecin uzun tutulması ve sürecin nasıl işleneceği de belirtilmelidir. Ayrıca, tanışma ve evliliklerin devamı hakkında da bilgiler verilmeli, program sayesinde tanışanlardan ayrılanlar-boşananlar olursa bunlar da neden-sonuç şeklinde yansıtılmalıdır.

        Mahremiyet deşifre ediliyor

        Ülkemizde mahremiyetin deşifresine karşı özel bir merak var. İlişki mahremdir. Bu programların bu kadar izlenmesinin altında da bu durum mevcuttur. Ayrıca, seyircinin kendini hakem- onay merkezi gibi görmesi de heyecan yaratıp izlenme oranını artırmaktadır.

        Adayların ve taliplerin özel hayatları, izleyiciler önünde malzeme olmamalıdır. Kendi hayatına yön veremeyen birkaç kişinin birilerine orada hayat dersi vermesi sadece kendini gösterme ve kanıtlama girişimidir. Samimi değildir.

        Adayların-taliplerin psikolojisi:

        Programlara katılan adayların ya da taliplerin psikolojik durumlarını şöyle açıklıyor Serhat Yabancı:

        Düşünün ki, bir bayan 1 ay boyunca o programa katılıyor ve evlenemeden mahallesine geri dönüyor. Mahallenin o bayana bakış açısını empati kurarak tespit edelim. Sanki istenmeyen, çirkin, değersiz bir algı oluşacaktır. Aday, algıları benlik algısına da dönüştürecektir.

        Ayrıca, ekranda olmanın yarattığı bağımlılığa bağlı olarak, kendilerine gelen talipleri de geri çevirmektedirler. Koltuğu kaptırmamak, devamlı kamera karşısında olmak adına hep geri çevirebilir. Hatta” inşallah talibim çıkmaz da daha fazla kalırım” bakış açısına sahip adaylar ile programlarda karşılaştığımı belirtmek isterim. Taliplerin ise orada sadece dış görünüşleri ağırlıklı olarak değerlendirilmeleri ve canlı yayında reddedilmeleri tam bir travmadır.

        Bunun yanında adayların veya taliplilerin bu programlarda yaşadıklarından dolayı aile, akraba ve mahalleden eleştiri ve baskı aldıkları da bir gerçekliktir. Bir aday, bir programda bana şöyle demişti “ babam benimle konuşmuyor. Ailemizi rezil ettin” gibi ifadeler kullanıldığına ekranlarda hepimiz şahit olduk.

        Karar almada baskı mevcut

        Bu programlarda gerek format ve gerekse toplumun beklentisi hemen tarafların karar alması yönündedir. Taraflar görüştürüldükten sonra sunucu ve izleyiciler, yeni heyecanlı sürecin(söz, nişan ve evlilik) aşamalarını izlemek için iletişimin ilişkiye dönüşmesini talep ederler. Ekip ve sunucu için programını başarısı, evlendirdikleri çift sayısı ile ölçüldüğü için tarafların hemen evlenmeleri için ekibin yüksek bir baskı ve çabası varıdr.

        Ayrıca izleyicilerin çoğunluğu flört dönemini yaşayamamış ya da sosyal baskı nedeniyle çok kısa yaşamış (tadı damağında kalmış) yaşı olgun, hatta yaşlı bir izleyici kitlesinden oluşmaktadır. Bu nedenle tanışma süresinin uzatılmaması görüşü seyircinin ortak fikridir. Sunucun ve izleyicilerin bu müdahaleleri ile kişiler spontane olarak ilişkiyi yaşayamamakta, süreci bile kendi dışında ve beklentilere uygun yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Programı sunanlar, yıllarca flört ederken, konuklara ise “hemen karar ver” demeleri samimi değildir.

        Burada en hassas konu ise kısa sürede alınan bu kararların , toplumun dokusunu bozması ve sürecin insanlara yanlış örnek oluşturuyor olmasıdır. Ülkemizde süreç genel itibarıyla; tanışma-flört- isteme-sözlenme-nişan-düğün olarak sürerken ve burada geçen süre en az 1 yıl iken bu programlar oldu-bitti şeklini yansıtıp bunu normalize etme sürecini yaşatıyorlar. Ayrıca programlara da var olan güvensiz tutum, kişilerin de birbirine bakışını etkilemektedir. Orada tanışmanın ilişkiye olan güveni ne kadar etkilediği ayrı bir araştırma konusudur.

        Dikkat çeken bir diğer nokta kamera önü ve kamera arkasının zaman zaman uymamasıdır. Arkada şöyle konuşmuştuk otelde böyle demişti. Yine bu bir samimiyetsizliğin göstergesidir. Aynı zamanda kendisi için ilişki değil, seyircinin veya sunucunun isteğine göre davranmanın göstergesidir.

        Bir sonraki talip beğenildiğinde bir öncekinin düştüğü durumunda içler açıcı ve onur kırıcı olduğu bilinmelidir. Bu durumu düzeltmek veya durumun oluşmasına engel olacak yeterliliğe sahip, yapımcı, sunucu ve uzmanın olması gerekmektedir.

        Kişilerin hayatlarına hiç tanımadıkları başka insanların karışması ,ilişki hakkında ya da karakter uyumları hakkında kendisini hiç tanımayan eğitimi ne olduğu belli olmayan insanların karışması olayın trajikomik yönüdür.

        Evlilik denilen kutsal kurumun yapay sıradan gösterilmesi ve eğlence malzemesi olması üzüntü vericidir.

        Bunun yanı sıra bu programlar ,Türk halkının aç olduğu bir alanın da ortaya çıkmasına yardımcı olmuştur.

        Keyifli ama sağlıksız

        Anket 96 kişiye rast gele örnekleme yapılarak uygulanmıştır. İlk pilot grupta gelen tüm sonuçların benzer olması nedeniyle sonucu değiştirmeyeceği düşünülerek, sayıyı arttırma yoluna gidilmemiştir. Anketler bire bir doldurarak ya da internet üzerinden doldurup gönderilerek toplanıp, analiz edilmiştir

        Anketten çıkan sonucu Serhat Yabancı şu şekilde değerlendiriyor:

        * İzleyenlerin çoğu, programı keyifli ama sağlıksız buluyor.

        * İzleme oranının yüksekliği, izleyen kesim ile de alakalıdır. Genelde bu programların akşam izlenme reytingleri daha düşüktür.

        * Özel hayatın özentili ve ilgi çekici olması az gelişmiş ülkelerin tipik göstergesidir.

        * Eğer, gerekli alt yapı sağlanırsa, imkânı ve fırsatı olmayanlar için bu programlar birer köprü görevi görebilir.

        * Gerekli alt yapı sağlanırsa adaylar ve taliplere nasıl davranmaları, neye göre eş seçiminde bulunmaları konusunda danışmanlık yapılmalı.

        * Çiftlere, nerede tanıştığın değil, kiminle tanıştığın bakış açısı ile hareket edebilecekleri destek verilmelidir.

        * Toplumun bu programlara güveninin sağlanması için, programlarda uzmanları bulundurmaları, adaylara, evlilik ve tanışma öncesi eğitim verilmeli, içgörü, farkındalık, kendilik değeri ve uyum konularında bazı eğitimler verilmelidir.

        * Bu programlara çıkmayı, ayıp ve küçük düşürücü olarak görenler , programa çıkmayı bir acizlik olarak yorumlayabilmektedirler. Fakat tv karşısında kısmetini aramak ile internette aramak arasında sadece gizlilik vardır. Aslında evlilik programları ,internete kıyasla daha gerçekçi ve daha reeldir. Ve güvenilirdir

        * Evlilik programlarında esas eleştirilerden biri de,adayın gün içinde birden çok kişi ile tanıştırılmasıdır. Bu durum izleyenler açısından alıcısını bekleyen meta gibi görünmekte ve ahlaki yapıya uygun bir olmayan bir görüntü çizmektedir.

        * Evlilik programları, ülkemizdeki karşı cinsi tanıma, iletişim kurma, kendini ifade etme konularındaki eksikliği ve açlığı ortaya koymuştur.

        * İnsanlara; tanışma, kendini ifade etme, karşı cinse açılma ve karşı cinsi yüceltmeme gibi düşünsel ve davranışsal beceriler kazandırılmış olunsa bu programların ortadan kalkması kaçınılmaz olabilir.

        Sonuç olarak; yapılan kısa anket ile gözlemlerimiz sonucunda, evlilik programlarına şuan için güvensizliğin hakim olduğu, tanıştırma amacının yanında eğlence ve gündüz programına hitap ettiği görüşü hakimdir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ