Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Hayatımızın soundtrack’i

        Gülenay BÖREKÇİ / HT PAZAR

        KÜNYE

        Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm

        Robert Dimery

        Caretta Yayıncılık

        Geçmişi, özellikle de yakın tarihin belirli dönemlerini hatırlamanın en şaşmaz yolunun çoğu zaman fotoğraflar, kitaplar ve filmler olduğu düşünülür. Oysa başka ve bence çok daha sağlam yollar da var; mesela şarkılar, müzik albümleri... Böylece diyelim ki Pink Floyd'un 1979 yapımı The Wall albümü dünyanın dört bir yanında yaşayanlar için 1970'lerin sonu ve 80'lerin başına dair en sağlam referanslardan biri olabilir. Sonradan yönetmen Alan Parker tarafından sinemaya da uyarlanan The Wall, tarzı ve üslubuyla 30 küsur yıl sonra bile tazeliğini, özgünlüğünü korumasının yanı sıra içerik bakımından da üretildiği yıllara dair çok şey söylemeye devam eder. Büyük müzik albümleri hiçbir zaman sadece birer müzik albümü değildir, dilimize yeni kelimeler katar, saçımızın şeklini hatta giydiğimiz kıyafetleri değiştirir, günlük hayatımızın akışı içinde küçük de olsa belirli farklılıklar yaratırlar...

        Bu girizgahın sebebi, Robert Dimery'nin ilk kez 2005'te yayınladığı ve belirli aralıklarla sürekli olarak revize edilerek yeniden yayınlanan 1001 Albums You Must Hear Before You Die, yani Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm'ün bizde de çıkması. 50'ler, 60'lar, 70'ler, 80'ler, 90'lar ve 2000'ler olmak üzere altı bölüme ayrılan kitapta albümler okuyucuya kronolojik olarak sunuluyor. Dolayısıyla sizi ilgilendirmediğini düşündüğünüz dönemleri atlayabiliyorsunuz. Gerçi şahsen bunu pek tavsiye etmem, zira bu tip kitapların en şahane tarafı insana kestirme yoldan keşif yaptırabilmeleri. Zaten ünlü Rolling Stone dergisinin yaratıcısı Michael Lydon kitaba yazdığı önsözde şöyle diyor: "Albümlerden oluşan bu harikulade galakside, hiç şüphem yok ki favorilerinizden düzinelercesini bulacaksınız. Dileğim, sayfaları çevirdikçe, Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm adlı bu kitap olmasaydı hiç bilmeyeceğiniz daha düzinelerce yeni favori edinmeniz."

        Türkiye'den kimse yok

        Kapağında Blondie grubunun kült solisti Debbie Harry'nin bir illüstrasyonunun yer aldığı kitapta elbette çoğunlukla Batı dünyasından rock ve pop albümleri sunuluyor. Dünya müziği, blues, folk, hip hop, country, electronik müzik ve caza da belli miktarda yer ayrılmış. Alternatif, punk ve progresif rock, thrash metal, grunge ve grindcore gibi türler de mevcut. Klasik ve çağdaş senfonik müzikse, başka bir kitabın konusu olarak düşünüldüğü için olsa gerek, dışarıda tutulmuş. En fazla adları geçen sanatçı ve gruplar, 7'şer albümle The Beatles, Bob Dylan, David Bowie ve Neil Young. Onları 6'şar albümle Elvis Costello ve The Rolling Stones, 5'er albümle Brian Eno, Bruce Springsteen, The Byrds, Led Zeppelin, Radiohead, Sonic Youth, Tom Waits ve The Who izliyor. Joni Mitchell, The Kinks, Leonard Cohen, Metallica, Miles Davis, Morrissey, Nick Cave and the Bad Seeds, Pink Floyd, R.E.M., Steely Dan, Stevie Wonder, Talking Heads ve U2'nunsa 4'er albümleri girmiş. Türkiye'den kimse yok. Anlaşılan müzik aleminde dikkat çekmek ve hatırlanmak için önümüzde daha upuzun bir yol var.

        Sinatra'yla başlayıp Arcade Fire'la bitiyor

        100'e yakın müzik eleştirmeninin katkılarıyla hazırlanan ve fotoğraflar, illüstrasyonlar, albüm kapakları ve unutulmaz alıntılarla zenginleştirilen Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm, Frank Sinatra'nın 1955 yapımı In the Wee Small Hours adlı albümüyle başlıyor. Albümün künyesi ve şarkı listesinin yanında, sıra dışı hikâyesi de anlatılıyor. 1950'lerin başında Sinatra'ya "işi çoktan bitmiş" bir şarkıcı olarak bakılıyormuş mesela. Çünkü plak sözleşmesi yapmak bir yana gece kulüplerinde bile sahneye çıkamaz haldeymiş. Lakin Capital Records'un yeni yetenekler bölümünün başındaki Alan Livingston bu genç adamda hâlâ yeterince farkına varılamamış bir parıltı gördüğü için, tüm riskleri göze alarak onunla bir sözleşme imzalamış. Sonuç, çağının öncülerinden kabul edilen bu albüm olmuş. Kitapta tanıtılan son albümse, folklorik rock yapan Arcade Fire'ın 2010 yapımı The Suburbs'ü.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ