Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Turizmde geçen yılın bilançosu ağır çıktı. Türkiye’ye gelen turist sayısında yaklaşık 10 milyon azalma meydana geldi. Elde edilen turizm gelirinde yine yaklaşık 10 milyar dolarlık kayıp oluştu.

        - Dün açıklanan turizm verilerine göre 2015’teki 41 milyon 617 bin turist sayısı geçen yıl 31 milyon 365 bine indi. Bir yıllık azalma yüzde 24.6 ile turizm sektöründe rekor düzeye vardı. Yabancı turist sayısı da 35.6 milyon kişiden 25.3 milyon kişiye indi ve 10.3 milyon kişi azaldı.

        - Turizm gelirleri de bir yılda 31.5 milyar dolardan 22.1 milyar dolara indi. Buradaki 9.4 milyar dolarlık kaybın yüzde karşılığı 29.7.

        - Gelirlerdeki düşüşün daha yüksek çıkması, kişi başına yapılan harcamanın azalmasından kaynaklandı. Bu da doluluk oranı düşen otellerin müşteri çekmek için fiyat kırmaları ile ilgili bir gelişme.

        - Bu nedenledir ki yabancı turistlerden elde edilen gelir daha hızlı azaldı. 25.4 milyar dolar olan bu gelir geçen yıl 9.5 milyar dolar azalmayla 16 milyar dolara indi. Rakam 2007 yılındaki düzeyine geri döndü. Buradaki azalma bir yılda yüzde 37 ile çok yüksek bir orana vardı.

        - Sonuçta yabancı turist başına harcama 733 dolardan 633 dolara indi ve 2003 sonrasının en düşük düzeyine geriledi. Türkiye yabancılar için ucuzluyor.

        - Turizm sektöründe tarihinin en ağır krizi yaşanıyor. 1980 sonrasında hızlanan turizmde böylesi kayıplı bir yıl görülmedi. Her ne kadar bu kayıpta Rusya’nın ambargosu çok önemli bir rol oynamış olsa da ve bu yıl burada belirgin bir düzelme bekliyorsak da, durumu düzeltmeye yetmez. Diğer ülkelerden gelenlerde bu yıl azalmanın devamı bekleniyor.

        - Durumun kurtarılması toptan ve köklü bir yaklaşımı gerektiriyor. Özel sektör ile kamunun işbirliğinin en gerekli olduğu dönem bu dönem ve sektör de turizm sektörü. Alınacak önlemlerin başında turizmde Türkiye’nin pazarlanmasının bizzat ele alınması, duruma yerli sermayenin sahip çıkması geliyor. Pazarlama ağının ve perakende satış noktalarının bizzat oluşturulması çok uzun, zahmetli ve sermaye gerektiren bir süreç ama kalıcı başarıyı da beraberinde getirecek.

        ENFLASYON DÜŞÜŞÜ YILIN İKİNCİ YARISINA KALDI

        Merkez Bankası 2017’nin ilk Enflasyon Raporu’nu açıkladı ve yıl sonu için enflasyon tahminini 1.5 puan artırarak orta noktasını yüzde 8.0’e çıkardı. Hatırladığım enflasyon hedeflemesi çerçevesinde en yüksek rakam bu.

        - Üstelik enerji maliyetlerinin küresel çapta dipte olduğu bir dönemde, emtia fiyatlarının oldukça ucuzladığı bir konjonktürde gerçekleşiyor bu durum.

        - Kaldı ki, yurtiçi talep de öyle coşmuş giriyor değil. Ilımlı bir artış var ki, geçen yılın üçüncü çeyreğinde büyüme eksi yüzde 1.8’e indi. Gerçi Merkez Bankası yılın 4. çeyreğinde ekonomide kısmen toparlanma meydana geldiğini, dolayısıyla pozitif bir büyüme beklenebileceğini dün ifade etti. Ancak yeni yılın ilk çeyreğinde durum yine bozulmuş.

        - Düşük enflasyon için çok uygun bir dönemi maalesef yükselen bir eğilimle kapatıyoruz. Bu yılın ilk yarısında enflasyonun yükseleceğini Merkez Bankası da kabul etti. Zaten yılı yüzde 8.53’te bitirdik. Üzerine düşük baz etkisi ile döviz kurlarındaki hızlı artışın etkisi gelecek.

        - Ayrıca hava koşulları da iyi gitmediğinden meyve sebze üretiminde ve ulaşımında zorluklar gıda fiyat artışını yeniden gündeme taşıyacak. Rusya’ya başlayacak ihracat ise fiyatlarda kalıcı bir artışa yol açabilir. Bütün bunları dikkate alan Enflasyon Raporu‘nda gıda fiyat artışı yüzde 7’den yüzde 9’a çıkarıldı. Merkez Bankası’nın enflasyondaki düşüş beklentisi yılın ikinci yarısında. Biz de inşallah diyelim.

        - Ekonomide düşük büyüme ve yükselen işsizlik yanında yükselen enflasyonla bir süre yaşayacağız anlaşılan.

        SONUÇ: “Gerçekliği tanımlama biçimimiz, gerçekliğimiz haline gelir.” Roz Townsend

        Diğer Yazılar