Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu gereğince, görevini yapmayacak şekilde malül sayılan memurlar isterlerse durumlarına uygun başka bir işe geçmeyi de kabul edebilirler, isterlerse malülen emeklilik de isteyebilirler…

        Kardeşim 4 yıllık polis memuru, İstanbul’da Fatih’te çıkan çatışmada ağır yaralandı ve şu an sağ eli çalışmıyor. Emniyet teşkilatında görev yapamaz raporu vermeyi düşünüyorlar. Görevi başında olduğu için malülen emekli olduğu takdirde şu anki maaşını almaya devam etmekle birlikte emniyet hizmetlerinde uygun bir pozisyonda çalışabilir mi ve görev malülü olmasının getireceği yasal haklar hakkında bilgilendirirseniz memnun olurum. Şule Ortak

        Hanımefendi, abiniz 01.10.2008 gününden önce memur olduğundan eski 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı’na tabi olarak işlem görecek. 1 Ekim 2008 gününden sonra memur olanlar için ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uygulanır.

        Malüliyet kararı olanlar başka işe de geçebilirler

        5434 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesine göre;

        “Madde 44 - Her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamıyacak duruma giren iştirakçilere (Malül) denir ve haklarında bu kanunun malüllüğe ait hükümleri uygulanır.

        Şu kadar ki, bunlar yazı ile istedikleri takdirde haklarında bu Kanun hükümleri uygulanmaksızın malullüklerinin mani olmadığı başka vazife ve sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş sayılırlar. Bunların, istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını istemek hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve sınıflara nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya maluliyetlerinin yeni vazifelerine de mani olduğuna dair 50 nci madde uyarınca yeniden rapor almadıkça bu haklarını kullanamazlar.

        İştirakçilerden; talim, manevra, seferberlik veya harp dolayısıyla vazifeleri ile ilgileri kesilmeksizin silah altına alındıkları dönemde malul olup, bu malullükleri asıl vazifelerini yapmaya mani olmayanlar ile Sandığa tabi göreve atandıkları tarihten önce malul sayılmayı gerektiren hastalık veya sakatlığı olduğu belirlenenler hakkında, bu hastalık veya sakatlıkları sebebiyle bu Kanunun malullüğe ilişkin hükümleri uygulanmaz.”.

        Madde metninden de görüleceği üzere, memurlardan görevini yapamaz şeklinde rapor alanlar halen yaptıkları işten daha hafif görevlere, polisler için mesela masa başı göreve geçebilirler. Bu durumda malülen emekli edilmezler geçtikleri masa başı görevin memuriyet aylığını alırlar.

        İsterlerse de malülen emekli olabilirler

        Yine madde metninden görüleceği üzere, vazife anında meydana gelen bir olaydan ötürü malül kaldığından süre şartı olmaksızın vazife malülü aylığını da tercih edip polislik ve memuriyetten ayrılabilirler. Tercih abinize aittir.

        Vazife malülü aylığı alıp başka yerlerde çalışabilir

        Abiniz vazife malülü olarak işten ayrılıp emekli olmayı tercih ederse kendisine her ay vazife malüllüğü aylığı ödenir. Malül olarak aylık alırken, kamu kurumları olmamak şartıyla isterse SGDP primi ödenerek çalışabilir. 5510 sayılı Kanun’un 5 inci maddesine göre;

        “… Harp malulleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre vazife malullüğü aylığı bağlanmış malullerden, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez. 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış maluller ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malullüğü aylığı alan er ve erbaşların, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olmaları halinde de aylıkları kesilmez. Aylıkları kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır. Bu fıkra kapsamına girenlerden ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.”.

        Abiniz, vazife malülü olarak hem emekli sandığından vazife malülü aylığı alıp hem de SSK’lı (4/a’lı) çalışabilir veya kendisi vergi mükellefi-şirket ortağı olarak Bağ-Kur’lu (4/b’li) olarakda faaliyette bulunabilir. Özel sektörde SSK’lı çalışması veya işyeri açması halinde, sadece yüzde 1 ile 6,5 oranında işkazası-meslek hastalığı primi ödenir.

        İsterse ikinci kere emekli de olabilir

        Abinizin, gerek özel sektörde gerekse de işyeri açarak çalışması sırasında SGK’ya dilekçe verip ayrıca yüzde 20 oranında emeklilik primi ödeme hakkı da var. Bu durumda ilerde şartları yerine gelince SSK’dan veya Bağ-Kur’dan emekli olup, ikinci emekli aylığı kazanma hakkı da var.

        Danıştay emeklilerden para kesilemez dedi

        İşçi-Memur-Bağ-Kur Emeklileri Derneği başkanı Hamdi ÖZ’ün, emeklilerin aylıklarından kömür ve dernek üyelik aidatı adı altında SGK tarafından kesinti yapılıp ilgili derneklere para aktarma işini Danıştay’da dava etmişti. İşte o dava neticelendi ve karar ile birlikte emekli dernekleri emeklilerin aylıklarından kesinti yapması için SGK’ya başvuramayacak. SGK’da işçinin bizzat SGK’ya vereceği yazılı muvafakatı yoksa emekli aylığından kesinti yapıp, ilgili derneklere aktaramayacak. Danıştay 10 uncu Dairesi’nin kararı ile SSK eski yönetim kurulunun almış olduğu karar da iptal edilmiş oldu. Artık emeklilerin aylıklarından nafaka hariç kesinti yapılması yasak hale geldi.

        Trafik hız cezaları hala devam ediyormuş

        Bölünmüş yollarda hız limiti 90’dan 110’a çıktı ve yüzde 10’luk marj ile 120’ye kadar hız yasal hale geldi ama trafik polislerine gerekli talimat verilmediği için yasadışı-kanunsuz ceza kesilmeye devam ediyor. Bakın okurumuz, Ahmet Çuhadaroğlu ne diyor;

        “Sayın Ali Bey,

        13.08.2010 tarihinde saat 16:30 civarında E-5 te Silivri’yi geçtikten sonra 107 km/s hızla radara girdiğimiz söylenerek ekte size gönderdiğim cezayı kestiler. Buradaki 5 kişilik polis ekibine ve 155 polis telefonuna uyarmamıza ve o gün elimizde olan gazetedeki yazıyı göstermemize rağmen, makbuzun kesilmesini engelleyemedik. Polis memurların iddiası, kendilerine böyle bir tebliğin gelmediği, elimizdeki HT gazetesinin resmi gazete olmadığı ve bu hız artışını kabul etmediklerini söylediler. Göz göre göre yapılan bu uygulamaya kim ne zaman son verecek? Bizimle birlikte bir çok kişi tartışmaktan öte hiç bir şey yapamadı. Devletimizin yasalarına uyduğumuz halde, polisimize bizlere yasalara uymadınız muamelesini niçin ve kimler yaptırıyor.İyi günler.”

        Diğer Yazılar