Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bazı insanlar yetenekleri, algıları, duruşları ve kattıklarıyla diğer insanlardan daima bir adım öndedir. Yaptıkları işi, ürettiklerini kategorize etmeniz mümkün olmaz. Kendilerini öyle geliştirmiş, yaratıkları eserlerine kendisini öyle adamıştır ki sadece ismini söylemeniz bile tanımlayabilir o kişiyi. Nevin Halıcı hanımefendi de Türk Mutfağı için tam böyle bir değerdir.

        Kendisi için illa bir sıfat ya da iş kolu belirtmek istersek, “Yemek Araştırmacısı” onu en çok anlatan unvan olsa da, bu araştırmalarını ortaya koyuş biçimi saygıdeğer bu hanımefendiyi diğer araştırmacılardan ayrı bir yere koyuyor. Çünkü makalelerinde, kitaplarında, yazılarında, sadece yemek tarifleri vermiş bir araştırmacı değildir o.

        Yemeğin hikayesini, şiirini yazar Halıcı. O yemek hangi kültürde doğmuş, nasıl bir öyküsü var, tarihte kimler nasıl tanımlamış, neler demişler o yemekler için her şeyi bir anda öğreniverirsiniz yazdıklarında. Bir yandan en güzel, en lezzetli yemeğin tarifinin ellerinizde olduğunu bilirsiniz bir yandan da tarihin sokaklarında dolaşır gibi hissedersiniz kendinizi. Kırk yılı aşkın süredir elde ettiği birikimleri kendisini yemek araştırmacılığının kat be kat üstüne taşımış adeta bir kültür elçisi konumuna getirmiştir.

        BELLİ ETMİŞTİ

        1970’lerde Gazi Üniversitesi’nde başladığı mutfak araştırmacılığı ile ilgili serüvenine 1986’da İngiltere’de devam eden Halıcı, City of Guilds of London Institute’den “The Cookery Certificate” diplomasıyla ne kadar başarılı olacağını yolun başından belli etmişti.

        1991’de Selçuk Üniversitesi’nde “Konya’da Geçmişte ve Günümüzde Hazırlanan Kışlık Yiyecekler Üzerine Bir Araştırma” çalışması ile yüksek lisans, 1997’de Gazi Üniversitesi’nde “Karadeniz Yemekleri Üzerine Bir Araştırma” teziyle doktora programlarını tamamlayarak kariyerinin doruk noktasına ulaşıp profesyonelliğine profesyonellik kattı.

        Yemek öğretmenliğiyle başladığı meslek hayatında edindiği tecrübeleri öğrencileriyle de paylaşarak bildiklerini başkalarına da aktarmış, Türk mutfağının önemini, değerini gelecek nesillere aktarmada da köprü vazifesi yapmıştır. Halıcı, sadece öğrencileriyle kısıtlı kalmasının doğru olmayacağını düşünerek daha fazla insana uzanabilsin diye o değerli eserlerini oluşturmuştur. Şef olarak çeşitli kongre ve seminerler için menüler hazırlamış, çeşitli sergilerle de Türk Mutfağı’na hizmet etmeyi sürdürmüştür.

        BAŞARILI KİTAPLAR

        Geçtiğimiz hafta içinde elime ulaşan, en son iki şaheser kitabı “Selçuklu Dönemi Mutfağı” ve “Geçmişin İzleriyle Sille Mutfağı” adlı eserleriyle yine kıyıda, köşede kalmış ama hem tarih kokan hem de mutfağımızın temellerini oluşturan lezzetlerle bizleri buluşturan Halıcı, kitapların içeriğinde yer alan dizelerle, şiirlerle , kendine has anlatım üslubuyla yemek kitabı kavramının oldukça ötesindeki tarzını, yine bu başarılı eserlerinde konuşturmuş.

        Bu saygıdeğer hanımefendi, on parmağında on marifet deyimine en güzel örneklerden. Ne kadar teşekkür etsek az.

        Diğer Yazılar