Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ben ve ben yaşıt birçok okurumuz şu an çok iyi hatırlaya-caklardır ki okullarımız yaz tatiline girdiğinde, babalarımız esnafsa öncelikle kendi işletmesinde yok devlet memuru ise mahallenin yada çarşının güvenilir bir esnaf sanatkarının yanına bizleri “ eti senin kemiği benim’’ diye çalışmamız için teslim ederdi.

        Ancak son yıllarda esnaf ve sanatkarımızın en temel sorunlarında biri haline gelen yetişmiş eleman eksikliğinin en önemli sebeplerinden biri sanırım bu klasik çırağın yetişme metodunun artık en maksimum seviyeye inmesidir. Tabi ki bütün sebep bu demek de haksızlık olur.

        Milli eğitim sistemimizdeki temel sorunların başında eğitim ile istihdam arasındaki kopukluk gelmektedir. Bugün eğitim sistemimiz, bir yandan genel lise mezunu, herhangi bir mesleki bilgi ve beceriye sahip olmayan ve üniversite kapısından geri dönen milyonlarca gencimizi, bir yandan üniversite mezunu olup, halen istediği gibi bir iş sahibi olamayan azımsanamayacak sayıda gencimizi, diğer yandan ise mesleki eğitimden geçmiş ancak kendi mesleğinde istihdam edilemeyen çok sayıda gencimizi üreten bir sistem görünümü taşımaktadır. Bunların yanında iş piyasasında özellikle ara kalifiye insan gücü bulma konusunda sıkıntı yaşandığı da dikkate alınırsa, kaynak israfı da ortaya çıkmaktadır.

        Eğitim sistemimizin iş piyasasının talep ettiği insan gücünü karşılar hale gelebilmesi için mutlaka eğitim ile istihdam arasındaki köprülerin kurulması ve işler hale getirilmesi bir zorunluluktur. Halihazırda var olan eğitim kurumları ile iş piyasasının aktörleri olan meslek kuruluşlarını, işçi ve işveren örgütlerini bir araya getiren mekanizmaların daha katılımcı, etkin ve verimli çalıştırılmalarının sağlanması gerekmektedir.

        SİSTEM İHMAL EDİLDİ

        Son yıllarda çıraklık eğitimi ciddi şekilde ihmal edilmiş, zaten sosyal prestiji çok az olan bu sistem, geliştirilmek yerine ihmal edilmiştir. Buna karşılık, toplumda yaşanan yoğun işsizlik ve çıraklık eğitimine girişte aranan üst yaş sınırının kalkması nedeniyle, düz lise ve üniversite mezunu işsiz gençlerin çıraklık eğitimi yoluyla kendilerini yeni meslek alanlarına yönlendirmesi mümkün olmaya başlamıştır. Bu kesim için ciddi bir alternatif olan çıraklık eğitiminin eğiticisiyle, eğitim ortamıyla ve eğitim programlarıyla yenilenmesi ve geliştirilmesi, bir yandan mesleki eğitim sistemimizi geliştirirken, diğer yandan da işsizlik gibi toplumsal bir tehlikenin giderilmesine katkı sağlayacaktır.Mesleki eğitimin özendirilmesi, işletmelerin ve meslek kuruluşlarının bu alanda daha aktif olabilmeleri için, mesleki eğitim yapan işletmeler ve meslek kuruluşlarının beşeri, teknik ve mali açılardan teşvik edilmeleri şarttır.Unutulmamalıdır ki esnaf ve sanatkar bu toplumun en temel taşıdır. Sevgiyle kalın, ağız tadıyla kalın...

        Diğer Yazılar