Bahar, Üç Aylar ve mutfak
Cemrelerin düşmesiyle baharın sıcak ve sevimli yüzünü gösterdiği, mevsimsel olarak enerji dolu günleri yaşamaya başladık.
Aydınlık yüzünün yanında bahar mevsimi Nevruz ve Hıdırellez gibi kırlarda büyük bir coşkuyla kutlanan çok özel günleri de içerisinde barındırır. Bu yıl İslamiyet’in kutsal kabul ettiği üç ayları da takvim gereği bahar mevsiminin içerisinde yaşamaya başladık Recep ayı ile başlayan Şaban ayı ile devam eden Ramazan ayı ile son bulan üç ayları da bu güzel ve coşku dolu bahar mevsiminin içerisin de beraber kutlayacağız.
Ülkenin hemen her yerinde baharın coşkusuyla kırlara gezmelere çıkılırken yörelere göre özel yemekler hazırlanır. Et yemeklerinden tutun da her türlü börek, zeytinyağlı dolmalar, sarmalar, çağla badem, erik gibi bahar meyveleri, çerezler, tatlı kurabiyeler tuzlu çörekler gibi yiyeceklerle bu güzelim bahar sofraları süslenir. Kabuklarını soyarken “dertlerimizden soyunalım’’ diye yumurta ve patates haşlamaları ihmal edilmez ‘‘vücudumuz tazelensin’’ diye de taze koyun sütü içilir.
KANDİLİN YANSIMASI
Bu kadar zengin bir mutfak kültürünü içerisinde barındıran bahar mevsimine en az onun kadar zengin üç ayların özel mutfak kültürü de eklenince sanırım ortaya muhteşem bir sofra kültürümüz çıkacak. Ayrıca bu ayların her bir günü çok değerli olsa da, içerisinde bulunan ve mübarek olayları ifade eden kandil günleri de ayrı bir manevi anlam ve kendilerine has mutfak zenginliği yansıtırlar.
Üç ayların içerisindeki en önemli mutfak zenginliği hiç şüphesiz ki Ramazan’da yaşanır. Oruç ayıda olan bu ay içerisindeki sahur ve iftar sofraları Türk Mutfağı içerisinde başlı başına bir anlam ve öneme sahiptir. Doğada yetişen ve aklınıza gelebilecek her türlü yiyecek sebze ve meyvenin kullanıldığı bu sofralar Dünyadaki hiçbir ülkenin mutfak kültüründe bulunmayan bir zenginliğe sahiptir.
Kandil günlerinin bir takım anlamlar taşıyan ve yenilip içilmesinin sevap olduğu ileri sürülen yiyecekleri de yörelerimizde yaygın bir inanç olarak yaşatılmaktadır. Bunların içerisindeki başlıcaları ise Peygamber Efendimiz’in Miraç’a çıkarken kabak yediği için kabak yemenin, Miraç’ta süt içtiği içinde süt içmenin sevap olduğuna inancıdır. Berat Kandili’nde Çorum yöresinde berat defterlerini ifade eden kat kat börek yapılması. Tokat ve yöresinde Kadir Gecesi pişi yapılması başlıcalarındandır. Bir çok yöremizdeki inanca göre de Ramazan’ı pilav ile indirirler, pişi ile gönderirler. Çünkü pilavın pirinçleri otuz gün tespih çeker, pişi ise bereketin simgesidir.
Doğanın kendini yenilemesi olarak bilim insanlarımızın kabul ettiği bahar aylarımızın, inancımız gereği her türlü manevi ve maddi zenginliği elde edeceğimiz üç aylarla buluştuğu bu güzel ve bereketli günlerin ülkemiz ve insanlarımız için mutluluk ve esenlikler getirmesi dileklerimle...
Sevgiyle kalın, ağız tadıyla kalın...
