Geçmişten gelen ışık
Ülkemizin sosyal ve ekonomik hayatının temel taşı olan ‘Esnaf ve Sanatkar’ camiasının bin yıla yakındır bilinen en büyük bayramı olan ‘Ahilik Haftası’nın teşkilatlarca yurt genelindeki kutlamalarının yaşandığı günlerdeyiz.
Milletimizin önemli değerlerinden olan yardımlaşma ve dayanışma kültürünün, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlarını bünyesinde barındıran ‘Ahilik’ değerlerinin oluşturduğu sinerjiyi günümüz Türkiye’sine taşımak her gecen gün biraz daha önem kazanmaktadır.
Kırşehir’de yaklaşık 800 yıl önce Ahi Evran tarafından kurulan Ahilik Teşkilatı, zamanın ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetlerinde düzenleyici rol üslenmiştir. Bu rolüyle, Ahilik Teşkilatı, Selçuklu ve Osmanlı devletleri dönemlerinde kalite anlayışıyla, standart oluşturmasıyla, verimliliğe verdiği önemle, uzmanlaşmış kalifiye işgücü eğitimiyle, dini ve güzel ahlak eğitimiyle, toplusal görgüye kattığı kurallarla toplumun genel refahına önemli fayda sağlamıştır.
Ahilik değerlerinin; çağımızın gerekleri doğrultusunda yeniden hayata geçirilerek ekonomik, sosyal ve kültürel hayatımıza kazandırılması ile verimliliğin artırılması, kaliteli mal ve hizmet üretilmesi, esnaf, sanatkar ve işletmeler arasında dayanışmanın da sağlanarak yıkıcı rekabetin önlenmesi gibi önemli konulara ivme kazandırılması hepimizin ortak arzusudur.
MARKANIN ÖNEMİ
Bir ekonomi ve kültür öğesi olarak Ahilik kurumunun, gelecek nesillere aktarılması ve dünya kültürüne ve ticaret literatürüne Türkiye’nin bir markası olarak da sunulması çok yerinde olacaktır sanırım. Çünkü günümüzde önemi özelikle uluslararası ticarette artan markalaşmanın, bir yüz yılı geçmeyen çağdaş ekonomik değerleri, Ahi Evran tarafından yüzyıllar önce kurgulanmış ve de teşkilatlandırmıştır.
Türk toplumunun yüzyıllar boyunca ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan dengelenmesinde önemli katkı sağlayan ‘Ahilik Teşkilatı’nın gelecekteki Türk toplumunun geleceğine de sayısız fayda sağlayacağı çok net bir şekilde görülmektedir.
Günümüz esnaf ve sanatkarını, tüccar, işçi, işveren, akademisyen gibi meslek guruplarını kültürümüzün yarattığı bu değerden haberdar etmek kadar, yarının toplumunu oluşturacak olan çocuklarımıza da Ahi Evran’ı ve Ahilik değerlerini öğretmek hepimizin ortak görevi ve sorumluluğu olmalıdır.
Sevgiyle kalın, ağız tadıyla kalın...
